WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yardımlaşma Kurumu dahil), bankalar, esnaf ve sanatkarlar kredi ve kefalet kooperatiflerince açılacak tüm kredilere karşılık teminat gösterilen gayrimenkullerin ipotek işlemlerinin, tarafların istemi halinde resmi senet tanzim edilmeksizin alacaklı ile borçlu ve varsa kefilleri arasında yapılan kredi veya borç sözleşmelerine istinaden, tapu sicil müdürlüklerince tapuya tescil edileceğine ilişkin hükmü karşısında, ipotek tesisinin kredi sözleşmelerine istinaden doğrudan tapuya tescil edilmelerinin de mümkün olduğu, açıklanan bu maddi ve hukuksal olgulara göre davalı bankanın ipotek tesisinin borçlu açısından İİK’nin 279/1 kapsamında iptal edilebilecek bir tasarruf olarak değerlendirilmesi yönündeki mahkemenin gerekçesine katılma imkanı bulunmadığı, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin doğru olmadığı” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekilinin karar düzeltme istemi ise Yargıtay 17....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar, tapuda eşleri adına kayıtlı olan aile konutu niteliğindeki taşınmazların kendilerinin muvafakati alınmadan davalı eşleri tarafından davalı bankaya ipotek verildiğini, davalı bankanın da icra kanalı ile taşınmazları satışa çıkartarak alacağına mahsuben satın aldığını, tescilin yolsuz olduğunu belirterek davalı banka adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davalı eşleri adına tescilini talep etmişlerdir. Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda ipotek tarihinde “aile konutu şerhi” bulunmadığı, taşınmazların ipotek tarihinde aile konutu olmadığı, bankanın davacı eşlerin muvafakatini aldığı, davalı bankanın özen yükümlülüğünü yerine getirdiği gerekçesiyle davacıların davasının reddine karar verilmiştir....

      Belediyesinin 28.10.2004 tarihli ve 5566 sayılı Encümen kararına dayalı olarak yaptığı imar uygulaması sonucu tesis edildiği; farklı bir ifadeyle, belirtilen parsellerde davalının kayden malik olduğu payın bu uygulamayla dava konusu ............. ....... ada 3 sayılı imar parseline ipotek tesisiyle yansıtıldığı anlaşılmaktadır. Açıklanan bu niteliğine göre ipotek, imar düzenlemesiyle tesis edilen kanuni ipotektir. Öte yandan, anılan idari işlemin........ İdare Mahkemesinin 03.07.2007 tarihli ve 2005/1496 Esas, 2007/1878 Karar sayılı ilamıyla iptaline karar verildiği ve hükmün kesinleştiği görülmektedir. Hemen belirtilmelidir ki; tapu sicilinin tutulması prensiplerinden biri tescil, diğeri sicilin aleniliği (güvenilirliği), bir diğeri Hazinenin kusursuz sorumluluğu, sonuncusu ise geçerli bir hukuki sebebinin bulunması, yani kaydın illetten mücerret olmamasıdır....

        Davalı banka, lehine 3 No.lu bağımsız bölüm üzerine ipotek tesis edildiği, ipotek kapsamında satılan taşınmazın lehdar banka tarafından temliken alındığı anlaşılmaktadır. Arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi uyarınca yükleniciye ait bağımsız bölüm üzerine arsa sahibinin borcu nedeniyle konulan ipotek yükleniciyi bağlamaz yani yüklenici açısından geçersizdir. Kaldı ki yargılama safhasında ipotek lehdarı bankanın sözleşme uyarınca bu bağımsız bölümün yükleniciye isabet eden yer olduğunu bildiği ikrar edilmektedir. Bu nedenle geçersiz olan ipoteğe dayanılarak yapılan cebri icra intikalinin de yüklenici aleyhine sonuç doğuracağından bahsedilmez. Tüm bu nedenlerle yüklenicinin 3 No.lu bağımsız bölüm ile ilgili tescil talebi davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....

          Davacı, ... mahallesinde bulunan 7592 ada 13 parsel sayılı taşınmazda ipotek alacaklısı olarak görülen gaip ... oğlu ...’e, alacağının idaresi maksadıyla 3561 sayılı Kanun uyarınca ... Defterdarının kayyum olarak atandığını, ipotek borçlusu olarak görülen davalılardan ipotek alacaklarının yasal faizi ile tahsil edildiğini, bunun üzerine ilçe tapu müdürlüğünden ipoteğin kaldırılmasının istendiğini, verilen cevapta ipoteğin ancak mahkeme kararıyla kaldırılabileceğinin bildirildiğini, bu sebeple taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir....

            İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK'nın 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 33 numaralı bağımsız bölümün üzerinde bulunduğu 31 ada 87 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, davalı .... tarafından 17.04.2006 tarihinde ipotek tesis ettirilmiştir. Davacılar ise muris muvazaasına dayalı olarak Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/536 Esas sayılı dosyasında açmış oldukları dava nedeniyle tapu kaydına daha sonraki bir tarih olan 27.10.2008 günü ihtiyati tedbir koydurmuşlardır....

              -USD ödendiğini, davalının tapuya tescil işlemi sırasında taşınmaz kaydında bulunan takyidatları kaldıracağını belirtmesiyle üzerinde ipotek kaydı olduğu halde davacı adına tescil edildiğini, ancak sonrasında ipoteğin davalı yanca fekkedilmediğini ve davalının ipotek alacaklısı tarafından icra yoluyla satıldığını, davalıya yapılan ödemenin iadesi ihtarından sonuç alınamadığını, ödeme tutarında davalının sebepsiz zenginleştiğini bildirerek fazlaya ilişkin talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.500.00.-YTL.nin ihtar tarihinden işleyecek ticari reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, 03.05.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile davalıya ödenen 149.049.00.-(111.082.-USD. karşılığı) YTL.nin 04.05.2005 tarihinden işleyecek reeskont faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davacının müvekkiline ödediği 111.082....

                Şti. lehine intifa hakkı ve ipotek tesis ettirdiğini ileri sürerek intifa hakkı ve ipoteğin terkinini talep etmiştir. Davalı ... Ltd. Şti., taşınmaz malikinin vesayet altında olduğunu bilmediklerini, davanın borçtan kurtulma amacıyla açıldığını savunmuştur. Mahkemece, vesayet kararının tapuda kayıtlı olmadığı, davalı şirketin iyiniyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, ehliyetsizlik iddiasına dayalı ipotek ve intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Bilindiği gibi, bir taşınmazın ipotek(TMK. m.856) ve intifa hakkı(TMK. m.795) ile yükümlü hale getirilebilmesi için resmi senet düzenlenmesi ve tapu siciline tescili zorunludur. Tapu sicil müdürlüğü huzurunda düzenlenen resmi senet aynı zamanda tescil talebini de içerir. Burada tapuya tescil için gerekli şartlara kısaca bakmak gerekir. Türk Medeni Kanununun 1013. maddesine göre tescil talebi taşınmaz malikinin yazılı başvurusu ile yapılır....

                  Öte yandan, İİK'nın 22. maddesine göre, şikayet, icra mahkemesince karar verilmedikçe icrayı durdurmayacağı gibi, şikayet hakkında verilen kararın temyizi dahi kesinleşen ihale sonrası ayrıca mahkemece tedbir kararı verilmediği sürece alıcı adına tescil işlemi yapılmasına engel teşkil etmez. Somut olayda, 01/06/2021 tarihinde yapılan ihalenin feshi için açılan şikayetin feragat nedeniyle reddi kararının istinaf edilmeksizin 29/07/2021 tarihinde kesinleşmiş olduğu sabit ve tartışmasızdır. İhale konusu taşınmazda davacı takip alacaklısının ipotek alacağından önce gelen başkaca ipotek ve haciz alacağının bulunmadığı da tapu kayıtları ile sabittir. Yine, taşınmazın davacı alacaklıya alacağa mahsuben ihale edildiği ve ihale bedelinin ipotek ve takip konusu alacağı karşılamadığı da anlaşılmaktadır....

                  Davalı yüklenici şirket vekili, inşaatın %40 seviyelerine geldiğinde müvekkilinin ekonomik zorluklar nedeniyle faaliyetlerini durdurduğunu, hakkında icra takipleri yapıldığını, dava konusu taşınmazı şirket adına tescil ettirerek kredi kullanıp üzerinde ipotek tesis ettirdiğini, sözleşme hükümlerini yerine getirme şanslarının bulunmadığını savunarak, açılan davayı kabul ettiklerinden sözleşmenin geriye etkili olarak feshedilerek taşınmazın tapusunun davacılar adına tesciline karar verilmesini istemiştir. İpotek alacaklısı .... vekili ise, davalı şirkete genel kredi sözleşmesi gereğince kredi verip, 4643 parsel sayılı taşınmaz üzerine ipotek koyduklarını, borç ödenmeyince ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yaptıklarını, iyiniyetli olduklarını, ancak tapunun iptal edilmesi halinde hak kaybına uğrayacaklarını ileri sürerek, davalı yanında müdahale talebinin kabulüne, davanın reddine, taşınmaz üzerindeki satışa engel tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu