edilmesi gerekirken bunun yapılmayıp taşınmaz üzerine ipotek şerhinin işlenmediğini ileri sürerek dava konusu taşınmaz üzerinde müvekkili şirket lehine tesis edilen ......
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili; müvekkili bankanın yapılan tescil ve tahsilatlarla takip konusu alacağının sonlandığını, icra dosyasında işlem yapılamadığını, ipotekli taşınmaz da artık mevcut olmadığından ipotek dosyasından işlemlere devam edilemediğini, müvekkilinin hem ipotek hakkını yitirdiğini, hem de bu ipoteğe ilişkin tescil ile yaptığı tahsilatı iade etmek riski ile karşı karşıya olduğunu, müvekkili banka tarafından taşınmaz 3.kişiye satıldığından tescilin iptaline ve tapunun eski duruma getirilmesine karar verilemediğinden bedel üzerinden tazminat ilişkin karar verildiğini, kredi borcunun tahsili amacıyla ipoteğin paraya çevrildiğini, davalı borçlu tarafından Gebze 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2016/347 Esas 2019/391 Karar ile yolsuz tescil gerekçesiyle iadesine karar verilen tutarın talep edilmesi halinde takas mahsup defi ileri sürüleceğinden mahkeme yargılaması sonuçlanana ve takas mahsup talep edilecek alacak miktarının belirlenmesine ilişkin mahkeme kararının beklenilmesine...
hükme esas alması ve taraflarına mükerrer tahsilat yönünde hüküm tesis edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek, taraflar arasında taşınmazın alım-satımından kaynaklı olarak kararlaştırılan "kanuni ipotek" ipotek türüne ve dolayısıyla ipotek resmi akit senedine, işbu dava konusu ile birebir aynı olan kanuni ipoteğin fekki- kanuni ipotek bedelinin arttırılması (uyarlanması)na dair, Yargıtay 14....
Ancak somut olayda; itiraz eden banka aleyhine de ayıbın giderilmesi istemli dava açılarak; ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil, ipoteklerin kaldırılması istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....
İpotek tesis işlemi gerçekleştirilen taşınmazlara yönelik tapu iptal ve tescil davalarına ilişkin .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/613 Esas sayılı dosyasının 11.02.2005 tarihinde, Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2004/601 ESas sayılı dosyası ile birleşen 2005/40 Esas sayılı dosyası 01.02.2005 tarihinde açılmıştır. Mahkemece davalı bankanın dava konusu taşınmazlar üzerinde ipotek tesis işlemini gerçekleştirdiği tarih gözetilmeden tapu iptal tescil davalarında dava açılma tarihleri dikkate alınarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış mahkeme kararının bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut uyuşmazlıkta, davacı ...... ile davalı ..... arasında 01.02.2004 ve 10.04.2008 günlü akaryakıt istasyonu bayilik sözleşmesinin teminatı olarak diğer davacının maliki olduğu 101 ada 60 parsel sayılı taşınmazda davalı ..... yararına 100.000,00 TL ve 150.000,00 TL bedelli ipotek kurulmuştur. İpotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosunda "..... lehine ...... arasındaki bayilik sözleşmesi ve buna bağlı olarak akaryakıt alımından doğmuş ve doğacak için fekki alacaklı ..... tarafından bildirilinceye kadar geçerli olmak kaydı ile 3. derecede ipotek ettiği…" belirtilmiş olup bu haliyle ipotek bir teminat ipoteğidir. Teminatın üst sınırı ise toplamda 250.000,00 TL'dir....
Türk Medeni Kanunu'nun 893/son maddesi uyarınca alacaklıların, bu kanuni ipotek hakkından önceden feragat etmeleri geçerli olmayıp, bu düzenleme emredici nitelikte olduğundan sözleşmede aksi kararlaştırılamaz. İnşaatçı ipoteğinin alacaklısı yüklenici, alt yüklenici ve zanaatkâr olabilir ise de ipotek yükümlüsü ve borçlusu daima arsa maliki olacaktır. 28. Türk Medeni Kanunu'nun 895 inci maddesindeki düzenlemeye göre zanaatkârların ve yüklenicilerin kanuni ipotek hakları, çalışmayı veya malzeme vermeyi yüklendikleri andan başlayarak tapu kütüğüne tescil olunabileceğinden tescil istemek hakkı da yüklenici, alt yüklenici veya zanaatkârların çalışmayı ve malzemeyi vermeyi üstlendiği zaman doğacaktır. Aynı maddenin ikinci fıkrası uyarınca tescilin, yüklenilen işin tamamlanmasından başlayarak üç ay içinde yapılmış olması gerekir. Bu süre Yargıtay uygulamasına göre hak düşürücü süre olup mahkeme tarafından görevi gereği kendiliğinden göz önünde tutulur (..., Gözütok, s. 220). 29....
2981/3290 sayılı yasa gereği davalılar adına tescil edilen yer karşılığı olan ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç değerinin ( Kıymet takdir komisyon raporunda tespit edilen değerden az olmamak üzere ) belirlenerek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, yapılacak yargılama sırasında ortaya çıkacak değer davalılar adına tescil edilen taşınmazın karşılığı olarak tesis edilen ipotek bedelinin rayiç değerini ve oluşan kamu zararını karşılamaz ise davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkili idare adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tapu maliki ... 16.11.2009 tarihinde 10.000 TL bedelli ipotek sözleşmesi yapmıştır. Ne var ki, mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunan ... Bankası adına dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilmemiş, bu halde taraf koşulu sağlanmaksızın karar verilmiştir. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafa davasını 236 ada 116 parsel sayılı taşınmazda ipotek hakkı bulunan ... Bankası'na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınarak taraf koşulu sağlanmalı, dava dilekçesi ve duruşma günü adı geçen ipotek sahibine yöntemince tebliğ edilmeli, varsa savunma ve delilleri incelenip toplanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....
Tapu maliki .... 21.12.2010 tarihinde 120.000 TL bedelli ipotek sözleşmesi yapmıştır. Ne var ki mahkemece çekişmeli taşınmaz üzerinde ipotek hakkı bulunan....Bankası adına dava dilekçesi ile duruşma günü tebliğ edilmemiş, bu halde taraf koşulu sağlanmaksızın karar verilmiştir. Taraf koşulu dava şartlarından olup, mahkemece bu şart yerine getirilmedikçe davanın esasına girilerek hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, mahkemece davacı tarafa davasını 161 ada 338 parsel sayılı taşınmazda ipotek hakkı bulunan .... Bankası'na da yöneltmesi için süre ve imkan tanınarak taraf koşulu sağlanmalı, dava dilekçesi ve duruşma günü adı geçen ipotek sahibine yöntemince tebliğ edilmeli, varsa savunma ve delilleri incelenip toplanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir....