Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

den alınan 23/11/2020 tarihli bilirkişi raporunda bankacılık uygulamaları yönünden davalı bankanın savunmasında bildirdiği müşterinin mevduat hesabına yatan bedelin üzerinde ipotek bedeli olduğu yazan havaleye rağmen banka tarafından müşteriye kullandırılmasını ve ipotek bedeline mahsup edilmemesinin yerinde olup olmadığı hususu yönünden; ipotek borcuna karşılık olarak dava dışı borçlu şirketin mevduat hesabına yatan parayı eş zamanlı olarak kredi borçlarına virman yapmak suretiyle riski sıfırlaması ve bu suretle ipotek borçlusu davacının ipotek borcunu tahsil ve tasfiye etmesi gerekirken, davalı bankanın, işlem dekontlarında yer alan “ipotek için ödenen meblağa mahsuben” veipoteğin kaldırılması için kalan meblağ” şeklindeki şartlara uygun olarak yatan parayı dava dışı borçlu şirketin borçlarının tasfiyesi için kullanmadığı, bu suretle, yatan para dava dışı borçlu şirket tarafından serbestçe tasarruf edilirken kredi riskinin, dolayısıyla ipotek üzerindeki borç miktarının aynı kalmasına...

    İli Merkez Sebil Mahallesi 6026 Ada 3 Parsel sayılı taşınmazdaki ipoteğin fekkine karar verildiğini, ancak ipotek konulan ana taşınmaz olan 525 Ada 23 Parsel sayılı taşınmazın numarasının Tapu Müdürlüğünce 1028 Ada olarak değiştirildiğini ve sonrasında İmar Yasası'nın 18. maddesi gereğince bu taşınmazın 3 adet parsele dönüştürülerek 6026 Ada 3, 4 ve 9 parsel numaralarını aldığını öğrenmeleri üzerine, 4 ve 9 numaralı parsellerdeki ipoteğin de kaldırılması için icra müdürlüğüne yaptıkları başvurunun reddi üzerine, icra mahkemesine başvurarak bu parseller yönünden de ipoteğin fekkini talep ettiğini, mahkemece, ipotek bedelinin şikayetçi tarafından icra dosyasına depo edilerek ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2013/78 D.İş sayılı kararı ile 3 numaralı parseldeki ipoteğin fekki nedeniyle temel ipotek şerhinin kaldırılmış olmasından bahisle şikayete konu parsellerdeki ipotek şerhinin de kaldırılmasına karar verildiği görülmektedir....

      Mahallesinde olduğu; ipotek fek yazısı aslı ile ilgili olarak dava dışı banka tarafından gönderilen 07/03/2018 tarihli yazıda; “... ve ...’un, 2004 yılı ve öncesine ait kayıtlar sistemde olmadığından 27/04/2000 tarihli ipoteğin fekki yazısındaki imzaları hakkında yetkili olup olmadıklarıyla alakalı bilgi verememekeyiz” dendiği, esasen dava dışı banka tarafından imza itirazında da bulunulmadığı, davalı tarafça da imza sahteciliği savunmasında bulunulmadığı, ipotek fekki yazısının, üzerine ipotek konan taşınmaza ilişkin bir yazı olduğu, dava dışı banka tarafından verilen ipoteğin fekki yazısının (27/04/2020 tarihli) 6.730,00 TL bedelli teminat mektubunun verildiği (06/03/2020) tarihten sonraki bir tarihi taşıdığı, dolayısıyla bir güven kurumu olan bankanın basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğu ve bunun sonuçlarına katlanması gerektiği, düzenlenen 27/04/2000 tarihli ipotek fek yazısı ile birlikte asıl davada davacının bu yazı tarihi itibariyle dava dışı bankaya nakdi ve gayri...

        in müvekkili şirkete olan borçlarının teminatı olarak fekki talep edilen davaya konu ipoteğin tesis edildiğini, bunun üzerine icra dosyasının takipsiz bırakıldığını, ipoteğin fekki hususunda müvekkiline yazılı ya da sözlü talepte bulunulmadığını, taraflar arasında vade farkı uygulamasının olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu belirterek davanın reddine ve kötü niyet taznmnatına karar verilmesini istemiştir....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; her ne kadar davalı banka tarafından ipoteğin fekki yönünde tapu müdürlüğüne yazı yazıldığı ve bankanın üzerine düşen görevi yerine getirdiği iddia edilmekte ise de, dosyadaki bilgi ve belgelerden davacının taşınmazı üzerinde ipoteğin devam ettiği anlaşılmakla, husumetin de devam ettiği Yargıtay (Kapatılan) 13....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması (fekki) davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde gelen olmadığından dosya üzerinden temyiz incelemesi yapılmasına karar verilerek temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacılar vekili, müvekkili şirket ile davalı şirket arasında yapılan distribütörlük sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere müvekkili ...'ın maliki olduğu taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 150.000 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, sözleşmenin müvekkilince haklı nedenle feshedildiğini, davalıya borç bulunmadığı halde ipoteğin fek edilmediğini ileri sürerek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              Öte yandan, ipoteğin fekki talebinin, muvazaalı olduğu iddiasıyla temliknamelerin iptali talebiyle birlikte ileri sürülerek dava açılmış olması, ipoteğin fekki davasında dava şartı niteliğindeki kesin yetki kuralını ortadan kaldırmayacaktır. Hal böyle olunca, mahkemece ipoteğin fekki istemiyle açılan davanın, temliknamelerin iptali talebiyle açılan davadan tefrik edilerek ipotekli taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin kesin yetkili olduğu, kesin yetki kuralının dava şartı niteliğinde bulunduğu, taşınmazın bulunduğu yer olan Malatya asliye ticaret mahkemesinin kesin yetkili olduğu gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik görülmemiştir. Tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesinin yetkisizlik yönündeki kararında isabetsizlik görülmediğinden davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiş ve takdiren aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

                Ankara Batı ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ KARAR TÜRK MİLLETİ ADINA ESAS NO : 2021/1106 Esas KARAR NO : 2022/465 HAKİM : KATİP : DAVACI : VEKİLİ : DAVALI : VEKİLİ : DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 18/08/2021 KARAR TARİHİ: 24/05/2022 K. YAZIM TARİHİ: 30/05/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... İli ... İlçesi ... Mahallesi ... Ada ... Parseldeki ... No.lu bağımsız bölümün maliki olduğunu, taşınmazı ipotekli olarak 04.01.2013 tarihinde dava dışı ...'...

                  kredi borcunun henüz kapanmamış olmasına göre gerek dava tarihi (19.02.2020) ve gerekse inceleme tarihi (05.08.2021) itibarıyla davacı ipotek veren / müteselsil kefil taşınmaz malikinin taşınmazdaki 1/2 payı üzerindeki ipoteğin kaldırılması için gerekli koşulların oluşmadığı dikkate alınarak davacının menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar vermek gerekmekle, aşağıda belirtilen şekilde hüküm kurulmuştur....

                    Ayrıca davallar - tarafından, ipotek senedi ve ipotek belgesinde açıkça yer alan ipotek türünün tam olarak anlaşılamadığı davalılar itiraz dilekçesinden anlaşılmaktadır. İşbu itiraz beyanının da hukuki bir geçerliliği yoktur. Çünkü, .... İcra Müdürlüğü'nün 2016/... E. Sayılı dosyasıyla başlatılan icra takibi, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamsız takiptir. Takibe konu ... Tapu Müdürlüğü'nün 28.02.2012 tarih VE ... yevmiye nolu ipotek belgesi ve resmi senedinde yer alan ipotek de cari hesap şeklinde işleyen ticari ilişkinin teminatı olarak verilen üst sınır ipoteğidir. Bu manada İpoteğin çeşidi üst sınır ipoteği olduğundan icra takibi ilamsız icra takibi olarak başlatılmıştır. Üst Sınır ipoteği, ileride doğacak veya doğması muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edilebilir. Takibe konu ipotek resmi senedinde aynen “doğmuş ve doğacak alacaklarının 90.000,00TL'sine kadar” denildiğinden ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu ise çok açıktır....

                      UYAP Entegrasyonu