Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yönetimi; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline, davalıların elatmalarının önlenmesine ve davalı lehine konulan tüm şerhlerin silinmesine karar verilmesi istemiyle dava açmıştır. Davalılar vekili 10.09.2009 tarihli oturumda taşınmazın orman olan kesimlerine yönelik davayı kabul etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın fen ve orman bilirkişi tarafından düzenlenen 30.06.2010 tarihli ek krokili raporda (A1), (A2) ve (A3) ile işaretlenen kesimlerinin tapu kaydının iptaline ve orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.. Dava, tapu iptali tescil, elatmanın önlenmesi ve şerhlerin silinmesi niteliğindedir....

    Sulh Ceza Mahkemesinin 30/05/2006 tarihli ve 2005/949 esas, 2006/534 sayılı kararını müteakip, hükümlünün yaptığı adli sicil ve arşiv kaydının silinmesi talebinin kabulüne ve adli sicil arşiv kaydının silinmesine ilişkin aynı Mahkemesinin 13/11/2013 tarihli ve 2013/492 değişik iş sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığı'nın 26.09.2016 tarih ve 2016/9818 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 12.10.2016 tarih ve 2016/367777 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi....

      Köyü ... parsel sayılı 12100 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tapuda davalı adına kayıtlı olduğunu, yörede 1994 yılında yapılan ve kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığını ileri sürerek, davalı adına olan tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tescili istemiyle dava açmıştır. Küçükesence Köyü ise, çekişmeli taşınmazın bulunduğu köyde orman kadastrosunun yapılmadığını, Bediltahirbey Köyünde yapılan orman kadastrosunda taşınmazın tahdit içine alındığını, ancak, bu tahdit sonuçlarının köylerinde ilân edilmediğini ileri sürerek tapu kütüğüne konulan şerhin silinmesi istemiyle dava açmış, davalar birleştirilerek görülmüştür. Mahkemece, Orman Yönetiminin davasınınn reddine, ... Köyünün açtığı davanın kabulüne ve dava konusu parselin tapu kütüğünün beyanlar hanesine konulan orman şerhinin terkinine karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi vekili tarafından temyiz edilmiştir....

        Davacı Orman Yönetimi; 657 parsel sayılı taşınmazın kesinleşen orman tahdit haritası içinde kalan kesiminin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescili, davalının elatmasının önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi istemiyle dava açmıştır. Mahkemece; çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen 30.04.2013 tarihli rapor ekindeki Ek -2 nolu krokide (C) ve (D) ile işaretlenen sırasıyla 1.171,66 m2- 1.609,25 m2 yüzölçümlü kesimlerinin tapu kaydının iptal edilerek orman niteliği ile Hazine adına tapuya tescillerine, bu kesimlerin beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhinin silinmesine, davalıların bu yerlere yönelik elatmalarının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi ve davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava; kesinleşen orman tahdit haritasına dayalı tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi ve beyanlar hanesindeki şerhlerin silinmesi isteklerine ilişkindir....

          Mezkur ihbarnamede; 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca adli sicil arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de; karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adlî Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanuncun 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşulları yeniden düzenlenmiş olup, buna göre kanunun yürürlük tarihinden itibaren adlî sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde, isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....

            Mezkur ihbarnamede; 5352 sayılı Adli Sicil Kanunu'nun 12. maddesi uyarınca adli sicil arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de; karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğin Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 2. maddesi ile değiştirilen, 5352 sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşulları yeniden düzenlenmiş olup, buna göre kanunun yürürlük tarihinden itibaren adli sicil ve arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin münhasıran Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde; isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK'nin 309.maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı....

              Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede; 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesinin 2. fıkrası uyarınca arşiv kaydının silinmesine karar verilmiş ise de, anılan maddenin silme kararının verildiği tarih itibarıyla yürürlükte bulunmadığı, karar tarihinden önce 11/04/2012 tarihli ve 28261 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6290 sayılı Adli Sicil Kanunu ile Sporda Şiddet ve Düzensizliğini Önlenmesine Dair Kanunda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun’un 12. maddesinin 1. fıkrası (b) bendi ile arşiv kayıtlarının silinmesi koşullarının yeniden düzenlendiği, kaldı ki yapılan değişiklikle arşiv kayıtlarının silinmesi işleminin Adli Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce yapılacağının hükme bağlandığı, öte yandan yürürlükte bulunmayan 5352 sayılı Adlî Sicil Kanunu’nun geçici 2. maddesi 2. fıkrası uyarınca “Birinci fıkra gereğince işlem yapılarak arşive alınan kayıtlar hakkında, 3682 sayılı Kanun’un 8 inci maddesinde öngörülen sürelerin dolduğu veya ertelenmiş olan hükmün...

                . - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin adına kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı şirkete karşı doğmuş ve doğabilecek borçlarının teminatı olarak 10.000.000.000.TL tutarında davalı şirket lehine ipotek tesis ettirmiş ise de, davalı şirketin müvekkilinden hiç bir alacağı bulunmadığı halde ipotek kaydının kaldırılmasına rıza göstermediğini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve taşınmazı üzerindeki ipotek kaydının kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüyle davacı adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu ipoteğin davacının davalı şirketten almış ve alacağı mallara karşılık verilmiş olduğu ipotek akit tablosunun incelenmesinden anlaşılmaktadır....

                  ile davalı ... aralarındaki trafik tescil kaydının silinmesi ve tespit davası hakkında Çifteler Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 6.6.2006 gün ve 28-158 sayılı hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşuldu. - K A R A R - Hükmün, davalının zabıtaca tespit edildiği dosya içeriğinden anlaşılan ... Mahallesi .../Sakarya adresine usulen tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra yeniden gönderilmek üzere dosyanın mahkemesine ÇEVRİLMESİNE, 2.3.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    Uyuşmazlık ve hüküm esnaf odasındaki üyelik kaydının silinmesi istemine ilişkin olup inceleme görevi Yargıtay 4. Hukuk Dairesine aittir. S O N U Ç : Dosyanın görevli Yargıtay 4. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 25.10.2010 (Pzt.)...

                      UYAP Entegrasyonu