Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/02/2015 NUMARASI : 2013/562-2015/62 Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesi doğru olduğu gibi, el atılan taşınmaz, yol durumuna dönüştürüldüğünden, 4721 sayılı T.M.K’nun 999. maddesi uyarınca tapudan terkinine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir. Mahallinde yapılan keşif sonucu alınan rapor uyarınca taşınmazın dava tarihindeki değerinin biçilmesi ve bedelinin davalı idareden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

      belge ve makbuz bulunmadığını, arsa bedelinin tamamının ödenmediğini arsa üzerine konan ipoteğin arsa bedeline istinaden konmuş bir alacak olup günümüz arsa tahsis bedelinden hesaplandığını, ipotek borcu tasfiye edilmediğine göre dava tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerinin bilirkişiye tespit ettirilerek onun hüküm altına alınması gerektiğini, ödenmeyen bedel için T1 Meclisinin kararıyla 116.200,00 TL ödenmesi gerektiğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin payına taktir edilen ipotek bedelinin artırılarak 116.200,00 TL'ye çıkarılmasına, artırılan miktarın ipotek tesis tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      mahallesi 104 ada 164 parsel sayılı taşınmaza gelir metodu esas alınarak değer biçilmesinde ve tespit edilen bedelin bloke ettirilerek hükmün kesinleşmesi beklenmeden davalı tarafa ödenmesine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

        GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesi doğru olduğu gibi, dosyadaki bilgi ve belgelere göre taşınmazın davalı idarenin yetki ve sorumluluk alanında kaldığından husumetin doğru yöneltildiği, ipotek bedel artırım davalarında hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı anlaşıldığından, taraf vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi de dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi olarak esas alınmak suretiyle tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan yurt içi üretici fiyat endeksi tablosunun dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılmasına karar verilmesinin doğru olduğu,uzlaşmanın dava şartı olmadığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

        İdarece yapılan idari işlemin İdare Mahkemesince iptal edilmesi ve kararın kesinleşmesi halinde davanın reddine karar verilmelidir.( Yargıtay 14.Hukuk Dairesi 2015/7811 Esas 2018/670 Karar) Somut olayda; davacılar vekili davalılar aleyhine 40.000,00 ETL bedelli imar ipoteğinin güncellenmesi ve davalılardan tahsili için mevcut davayı açmış, mahkemece davanın kabulüne, ipotek miktarının 17.420,00 TL'ye çıkarılmasına, ipotek bedelinin davalılardan tahsili ile davacılara ödenmesine ve ipotek bedeli ödendiğinde ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaz üzerinde 25/03/1988 tarihinde 1765 yevmiye numaralı 40.000.00 ETL imar ipoteği mevcut olup, dava tarihi olan itibariyle ipotek bedelinin 17.420,00 TL olacağı usulüne uygun bilirkişi raporu ile saptanmıştır. Davacı vekilinin istinafa cevap dilekçesinde belirttiği İzmir 3.İdare Mahkemesinin 2018/1558 Esas 2019/948 Karar sayılı dava dosyası getirtilmemiştir....

        Bilindiği üzere ipotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Taraflar mevcut ipoteği iradeleriyle tapuda yapacakları işlem sonucu kaldırabilecekleri gibi bir tarafın terkine rıza göstermemesi halinde ipotek bedelinin ödenmesi koşulu ile kaldırılmasını mahkemeden de isteyebilir. Somut olaya gelince; davacıya ait 4508 ada 4 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında 02.07.1991 tarihli ... yevmiye nolu 900.000.00 TL bedelli ... lehine ipotek şerhi bulunmaktadır. İpoteğin imar uygulaması sebebiyle davalıların murisinin maliki olduğu taşınmazdan bir miktar yerin davacı taşınmazına ilavesi zaruretinden kaynaklandığı görülmektedir. Bu nedenle imar uygulama cetvellerinden davalıların murisi ...'ın taşınmazından kaç metrekare yer alındığı tespit edilerek kanuni ipotek bedelinin alınan bu miktarın taşınmazın dava tarihindeki değerine göre belirlenmesi gerekir....

          Bu durumda, icra müdürlüğünce, ipoteğin devam edip etmediği ve devam ediyorsa miktarı ipotek alacaklısından sorulup tespit edilmeksizin taşınmazın satışının gerçekleştirildiği anlaşılmakta olup, ipotek alacaklısının, ipotek bedeli altında satışa muvafakat ettiğine dair bir belgeye de dosya içinde rastlanılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece, anılan 124 parsel sayılı taşınmaz yönünden, satış tarihinden evvel ipotek alacağının sona erip ermediğinin ipotek alacaklısından sorularak tespit edilmesi, ipotek alacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesi, ayrıca ipotek alacaklısının, satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğinin yöntemince araştırılması ve oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

            Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı ... varisi ... icra dosyasına sunduğu 26.08.2015 havale tarihli dilekçesi ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz etmiştir....

              UYAP Entegrasyonu