WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, ipotek bedeli ödenmiş olduğundan ipoteğin terkinine, ölü kişiler aleyhine açılan davanın ve ipotek bedelinin güncelleştirilmesi ve tahsili talebine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalılar ve birleştirilen davanın davacıları temyiz etmiştir. Karar dairemizin 15.02.2011 günlü ve 2011/13111 Esas -1715 Karar sayılı ilamı ile sair temyiz tirazlarının reddine karar verilerek ödeme iddiası kanıtlanamadığından ipotek bedelinin depo ettirilmesi için davacıya süre verilmesi, eksiksiz depo edilirse ipotek şerhinin terkin edilmesi gerektiği belirtilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak ipoteğin fekkine, bloke edilen 7 kuruş ipotek bedelinin davalı tarafa ödenmesine karar verilmiştir....

    Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. İpotek alacaklısı tarafından ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiği, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz edilmesi durumunda, ihtilafın çözümlenmesi yargılama yapılmasını zorunlu hale getirdiğinden, ipoteğin fekki İİK'nun 153. maddesi kapsamında istenemez....

    İİK'nun 153. maddesinde; “İpotekle temin edilmiş ve vadesi gelmiş bir alacağın borçlusu icra dairesine müracaatla alacaklısının gaip ve yerleşim yerinin meçhul bulunduğunu veya borcu almaktan ve ipoteği çözmekten imtina ettiğini beyan ederse, icra dairesi onbeş gün içinde daireye gelerek parayı almasını ve ipoteği çözmesini alacaklıya usulüne göre tebliğ eder. Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” düzenlemesi yer almaktadır. İpotek alacaklısı, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "makul" sebep niteliğindedir....

      DAVA KONUSU : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve istinaf incelemesi yapılmak üzere Dairemize tevzi edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin İzmir ili Karabağlar ilçesi Bozyaka mahallesi 159 cilt 15547 sayfa 21M1B pafta 30916 ada 6 parselde kayıtlı taşınmazın maliki olduğunu, belediyenin ıslah imar planı uygulaması sonucu taşınmazı davacı satın almadan önce 30916 ada 6 parsel üzerine 25/02/1987 tarihinde davalıların murisi Ahmet İZMİR lehine 0,00345 TL (3.450 Eski TL) ipotek tesis edildiğini, taşınmazı davacının 30/06/2010 tarihinde ipoteği kabul ederek satın aldığını, ipotek bedelinin depo edilmesi sureti ile taşınmaz kaydında bulunan ipoteğin fekkine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Eyüp Şubesine karşı açılan davanın, bu davalının taraf ehliyeti olmaması nedeniyle reddine, davacı ...’un ipoteğin fekki davasının konusunun kalmaması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, istirdat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin fekki ve aslında ödenmemesi gerekirken ödenmek zorunda kalınan ipotek bedelinin istirdadı istemine ilişkindir. Dava konusu ipotekli taşınmazın Çatalca ilçesinde bulunduğu dosya içeriğindeki ipotek akit tablosunun tetkikinden anlaşılmıştır. HUMK’nun 13 (HMK’nun 12) maddesi uyarınca taşınmazın aynına ilişkin davalar, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılır. Anılan yetki, kesin yetki niteliğinde olduğundan mahkemece re’sen gözetilir. İpoteğin fekki talebi taşınmazın aynına yönelik bir talep olduğundan bu talep yönünden somut olayda yetki hususu gözetilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

        Somut olayda fekki istenilen ipoteğin 14.4.1994 tarihli 11 ay vade ile 184.000.000 TL miktarlı kesin borç ipoteği niteliğinde olduğu, icra müdürlüğünce faizi ile hesaplanan ipotek bedelinin 10,00 TL olarak 04.02.2013 tarihinde borçlu tarafça ödendiği, ipotek alacaklısı ......’in başvuru tarihinden önce ölü olması nedeniyle İİK'nun 153. maddesi uyarınca çıkarılan muhtıranın, veraset ilamı çıkarılmaksızın, adı geçenin nüfus kaydından tespit edilen mirasçıları ..., ... ve ...’e tebliği ile yetinildiği, icra müdürlüğünce ipoteğin fekki talebi hakkında karar verilmek üzere icra dosyasının icra mahkemesine gönderildiği, mahkemece talebin kabulü ile ipoteğin fekkine ve ipotek bedelinin alacaklısı adına saklanmasına karar verildiği, kararın ipotek alacaklısı mirasçısı ... tarafından temyiz edildiği görülmektedir....

          Dava konusu taşınmaz üzerine 02.11.1976 tarihinde 6877 yevmiye numarasıyla ... lehine 2000ETL tutarında ipotek tesis edilmiştir. İncelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 2000ETL için tesis edildiği görülmektedir. Açıklanan bu niteliğe göre ipotek, kesin borç (karz) ipoteğidir. Türk Medeni Kanununun 875. maddesine göre kesin borç (karz) ipoteği, anapara yanında, gecikme faizini ve icra takibi yapılmışsa takip masraflarını da güvence altına alır. Alacaklı, ipoteğin fekki için anaparanın dışında takip masraflarını ve geçen günlerin faizlerini de isteyebileceğinden, ipoteğin kaldırılmasına ancak anaparanın, gecikme faizinin, icra takibi yapılmışsa takip giderlerinin ödenmesi halinde karar verilebilir. Taşınmaz malikinin ödeme iddiası varsa bu iddianın da yazılı delille kanıtlanması zorunludur....

            Hukuk Dairesince, ilk derece mahkemesinin ipoteğin fekkine ilişkin karar gerekçesinin yerinde olduğu, ancak, dava dilekçesinde dava değeri ipotek bedeli olan 126.000,00 TL olarak gösterilmiş ise de, taraflar arasında kredi tutarına, ipotek bedeli ile ipotekli taşınmazın aynına ve erken ödemeye ilişkin bir çekişme bulunmadığı ve çekişmeli olan hususun tapuya yazılacak bir yazı ile giderilebileceği, bu nedenle dava değerinin/ipotek bedelinin para ile ölçülebilir nitelikte olmadığı, bu nedenle ilk derece mahkemesince ipotek bedelinin dava değeri kabul edilerek bu bedel üzerinden nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetsiz olduğu gerekçesiyle davalının istinaf talebinin vekalet ücreti yönünden istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile ipoteğin fekkine, Harçlar Kanunu gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına, vekille temsil...

              Taraf beyanları ile tapu ve ipotek tahsis belgesi incelendiğinde; davaya konu ipoteğin, davacı belediye tarafından davalılara satılan taşınmazın bedeli ile ilgili ana para (karz) ipoteği olduğu anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına ipotek bedelinin ödendiğini kanıtlayan herhangi bir belge sunulmamış olup ödeme hususu kanıtlanmamıştır. Bu nedenlerle; mahkeme kararı gerekçesindeki "ipotek bedelinin tahsili ya da ipoteğin terkini ile ilgili dava açılmadığı" yönündeki gerekçeler yasaya uygun değildir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda davacı tarafın "ipotek bedelinin güncellenmesi" isteğinde hukuki yarar olduğu kabul edilmelidir. Sonuç olarak; ilk derece mahkemesince "hukuki yarar yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine" yönelik verilen karar usul ve yasaya uygun olmamıştır....

              Somut olayda; dava konusu daire üzerine davalı lehine 19.06.1972 tarihinde 35.000 TL bedelli, ikinci derecede, faizsiz ve 2 yıl süreli olmak üzere ipotek tesis edilmiştir. Davacı borcun ödendiğini ispatlayamamış ve ipotek bedeli olarak 16.182,43 TL yi depo etmiştir. Mahkemece, bilirkişi vasıtasıyla ipotek bedeli güncelleştirilmiş ve güncellenen ipotek bedelinin davalıya ödenmesi ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Uyuşmazlık 19.06.1972 tarihinde konulan ve ödenmeyen 35.000 TL ipotek bedelinin hangi miktarda ödetilmesi gerektiği konusunda toplanmaktadır. Bu durumda mahkemece 35.000 TL ipotek bedelinin herhangi bir güncelleme yapılmadan, yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda ipotek akit tablosunda ödeme tarihi olarak belirtilen 19.06.1974 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte ulaşacağı değerin uzman bilirkişiye hesaplattırılması gerekir....

                UYAP Entegrasyonu