WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

nun 129/1. maddesi uyarınca, birinci ve ikinci ihalede satışın yapılabilmesi için artırma bedelinin, malın tahmin edilen bedelinin yüzde ellisini bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından fazla olması, bundan başka paraya çevirme ve paraların paylaştırılması masraflarını geçmesi zorunlu olduğunu, İpotek alacaklısının, satışın, ipotek bedelinden daha aşağıya yapılmasına muvafakat etmesi halinde ihalenin, rüçhanlı alacak olan ipotek alacağının altında bir bedelle yapılması mümkün olduğunu, icra dairesince bahsi geçen taşınmaz yönünden satış tarihinden evvel ipotek alacağının sona erip ermediğinin ipotek alacaklısından sorularak tespit edilmesi, ipotekalacağı devam ediyor ise miktarının belirlenmesi, ayrıca ipotek alacaklısının satıştan evvel ipotek bedeli altında satışa muvafakat edip etmediğinin sorularak taşınmazın ihale edilmesi gerekirken, anılan hükümler araştırılmadan taşınmazın ihale edilmesi ihalenin feshini gerektirmiş olup davanın kabulüne '' şeklinde...

Mahkemece, dava konusu ipoteğin üst sınır (azami meblağ) ipoteği olduğu, davalı şirket ile dava dışı ... arasında ticari ilişki bulunduğu, davacının ipotek bedelinin ödendiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın ve davalının tazminat talebinin reddine, davacının alacağın tespiti ve tahsiline yönelik talebi açısından bu hususta harcı yatırılarak açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Davacının, dava dışı …’nin davalıdan alacağı malların bedelinin teminatını teşkil etmek üzere 50.000,00 TL bedelli 3 adet taşınmazı üzerinde ipotek tesis ettiği çekişmesizdir. Davacı tarafından 03.11.2010 tarihinde 50.000,00 TL ödenmiş olup, bu ödeme davalının kabulündedir. Bu durumda ipotek limiti tutarı ödenmiş olduğundan ipotek nedeni ile borçlu olunmadığının tespiti gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi isabetsizdir....

    İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki güncel değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 08.10.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Davacıya ait 10 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının davalılar paylarında 25.05.1993 tarihli faizsiz kanuni ipotek şerhi mevcuttur. İmar uygulaması nedeniyle tesis edilmiş olan kanuni ipoteğin bedeli karşılığında kaldırılması talep edildiğine göre ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedeli belirlenerek hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, davacının taşınmazındaki ipotek bedelinin dava tarihindeki güncel değeri depo ettirildikten sonra karar verilmesi gerekirken ipotek tesis tarihindeki bedel depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiş olması yanlış olmuş kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.03.2009 günü oybirliği ile karar verildi....

        Çankırı Tapu Sicil Müdürlüğünün 10.05.1990 tarihli alt yazısından 2981 sayılı yasa gereğince yapılan işleme dayalı ipotek belgesinin düzenlendiği belirtilmiştir. Bu durum karşısında ipotek bedelinin dava tarihindeki rayiç bedel belirlenerek hüküm kurulması gerekeceğinden belediyeden şuyulandırmaya ilişkin evraklar getirtilerek dava konusu taşınmaza kaç m2 taşınmaz bedeli için ipotek konulduğu tespit edilip, emsal araştırması yapılmalıdır. Daha sonra bilirkişi aracılığıyla dava tarihindeki değeri belirlenip, bu bedel depo ettirildikten sonra davanın kabulüne karar verilmelidir. Tüm bu yönler gözetilmeden mahkemece, 45,00TL ipotek bedelinin ödendiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 26.10.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.06.2009 gününde verilen dilekçe ile ipotek bedelinin arttırılması ve tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek aktinde kararlaştırılan bedelin güncelleştirilmiş değerinin tahsili istemiyle açılmıştır. Davalılar, ipotek bedelinin ödendiğini, esasen bir alacaklının bu kadar süre beklemesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, bilirkişinin ipotek değeri olarak bulduğu 1,09 TL’nin davalılardan tahsili ile 13.08.1985 tarihli ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 19/12/2019 tarihli 2016/48 E. 2019/398 K. sayılı ilamı olduğunu, ilamın konusunun ipotek bedelinin uyarlaması davası olduğunu, davanın ipotek ile ilgili olup taşınmazın aynına ilişkin olduğunu, bu sebeple icra takibine dayanak ilamın kesinleşmeden icra takibine konulamayacak ilamlardan olduğunu, bu nedenle icra takibinin iptalinin gerektiğini, bununla birlikte icra takibine esas ilam ''ipotek bedelinin uyarlaması'' olup davalı ancak işbu uyarlanan bedel üzerinden ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlatabileceğini, ilamı veren mahkemenin (hiçbir şekilde uyarlanan ipotek miktarını kabul etmemek kaydıyla) dava tarihinde ipotek miktarının ne kadar bedele uyarlanabileceğini tespit ettiğini, davalının isteminin ipotekli taşınmazla ve ipotek miktarıyla sınırlı olduğunu, ancak davalının sanki müvekkilinden herhangi bir alacağı varmış gibi ilamlı icra takibi yoluna başvurduğunu, ilamlı icra takibindeki 7 günlük ödeme süresi geçtiğinde davalı sadece ilama...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "İpotek, kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Her ne kadar böyle bir durumda ipoteğin kaldırılması için ipotek bedelinin yüzölçüm üzerinden ve dava tarihindeki rayiç değer karşılığı üzerinden tahsili karşılığında ipoteğin kaldırılması gerekir ise de, mahkememizce davacının ipotek bedelini daha önce ödediği kabul edilerek yeniden bedel ödenmesine gerek duyulmaksızın ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

            GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME: Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alındığında; Arsa niteliğindeki taşınmaza imar uygulamasının tapuya tescil edildiği tarih değerlendirme tarihi kabul edilerek emsal karşılaştırması yapılmak sureti ile tespit edilen ipotek bedelinin Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi tablosu esas alınmak suretiyle dava tarihine güncellenerek ipotek bedelinin artırılması yasal usule uygun olduğu, mahkemece iade kararı gereğince işlem yapıldığı anlaşıldığından, davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir....

            CEVAP: Bir kısım davalılar vekili özetle; yapılan ipotek işleminden haberdar olmadıklarını, ipotek bedelinin alınıp alınmadığını bilmediklerini, ipotek bedelinin ödemeden kaldırılmaması gerektiğini belirterek, davanın reddini savunmuştur....

            UYAP Entegrasyonu