Mahallesi, 387 ada, 39 pafta, 15 parselde kayıtlı, 10/138 paylı, 14 nolu bağımsız bölüm üzerinde ipotek bulunduğunu, İİK'nın 153. maddesi uyarınca ipoteğin fekki talebiyle icra müdürlüğüne başvuruda bulunduklarını, bilirkişi tarafından ipotek bedelinin güncel hesabı yapılarak ipotek alacaklılarına muhtıra gönderilmesine karşılık ipotek bedelini almadıklarını, bedele itiraz etmedikleri gibi yasal süresi içerisinde ipoteği kaldırmadıklarını öne sürerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin İİK'nın 153. maddesi uyarınca kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. II....
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelipte kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde, borçlu borcunu icra dairesine tamamiyle yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir” hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, banka lehine tesis edilen ipotek bedelinin ödenmesi nedeniyle ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davacı vekili, ipoteğin dava dışı şirketin yalnız kredi borçlarını değil, kefaletinden doğan borçlarını da kapsadığını, kefaletinden dolayı borcu bulunduğunu bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davalı bankanın sehven yazıldığını savunduğu, ipoteğin fekki konulu yazı dışında taraflar arasında ipoteğin kaldırılacağı yönünde bir teklif veya protokole ilişkin yazılı delil bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir....
Maddesi uyarınca muhtıra çıkartıldığını, davalı tarafından icra dosyasına itiraz edilerek takibin durdurulduğunu, davalının itirazının ipoteğin fekki talebine ve ipotek bedeline karşı olduğunu, davalı ipoteğin bedeline yönelik itirazda bulunmuş ise de ipoteğin türünün azami meblağ (üst sınır) ipoteği olduğunu, ilgili Yargıtay ilamlarında taşınmaz üzerindeki ipoteğin üst sınır ipoteği olması halinde sözleşmede faiz şartı olsa dahi bu şartın geçersiz olacağını, ipotek borçlusunun ipotek bedeli ile sorumlu olduğunu, ipoteğin fekkini talep edenin taşınmazın yeni maliki olan müvekkili olduğunu, müvekkilinin ipotek limit miktarı olan 8.000,00-TL bedelinden sorumlu olacağını beyan ederek müvekkili adına kayıtlı olan İstanbul İli, ... İlçesi, ......
Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan da, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısının mirasçıları olan davalılar vekili tarafından Konya 1....
İcra Müdürlüğü'nün 2016/8887 Esas sayılı dosyası üzerinden ipotek alacaklıları ile iyilikle taşınmaz üzerindeki ipoteğin çözülemediğini, karşı tarafın tebligatı usulüne göre almasına rağmen ipoteği çözmekten kaçındığını, ipotek bedelinin ödenmesine rağmen gayrimenkul üzerindeki ipoteğin kalkmaması sonucu mahkemece karar verilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini mahkememizden talep etmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2022/314 Esas KARAR NO : 2022/819 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 27/04/2022 KARAR TARİHİ : 16/11/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davaya konu olan --- müvekkiline ait olan, --- taşınmaz olduğunu, bu taşınmazın maliki müvekkilinin olduğunu, Dava konusu ---- lehine konkordato tasdiki davasının teminatını teşkil etmek üzere ---- ---- taşınmaz üzerine ---- tarihinde ---- yevmiye numarası------- miktarında ipotek tesis edildiğini, davacının bu taşınmazı davalı ----- satın aldığını, müvekkilinin İpotek alacaklısı ya da borçlusu olmadığını, müvekkil taşınmaz üzerinde ipotek olduğunu bilmeden taşınmazı satın aldığını belirterek ipoteğin fekkini talep etmiştir....
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 27. maddesi gereğince Bursa mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, davaya konu ipoteğin, davacı şirketin davalı Firmaya ödemesi gereken 200.000,00TL tutarında nakdi teminat bedelinin ödenmesi amacı ile verildiğini, sözleşmenin 5.1.e-f maddelerinde "yüklenicinin burada tesis edeceği ipotek, teminat amaçlı olmayıp verilmesi gereken nakdi kesin teminatın tahsilini sağlamaya yönelik" olduğu, bu ipoteğin tesis edilmesi ile 200.000,00TL olan teminat bedelinin ödenmesinin amaçlandığını, sözleşmenin imzalanması ile birlikte işverenin yükleniciden 200.000,00TL alacağının muaccel hale geldiğini, paraya çevrilmesine engel bulunmadığı ve bu ipotek sebebi ile borçlu olunmadığının ileri sürülemeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, nakdi teminatın iadesi şartlarının oluşmadığını, sözleşmede öncelikle edim yükümlülüğünün bedelin ödenmesi değil, taşeron tarafından taahhüt edilen...
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 27. maddesi gereğince Bursa mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, davaya konu ipoteğin, davacı şirketin davalı Firmaya ödemesi gereken 200.000,00TL tutarında nakdi teminat bedelinin ödenmesi amacı ile verildiğini, sözleşmenin 5.1.e-f maddelerinde "yüklenicinin burada tesis edeceği ipotek, teminat amaçlı olmayıp verilmesi gereken nakdi kesin teminatın tahsilini sağlamaya yönelik" olduğu, bu ipoteğin tesis edilmesi ile 200.000,00TL olan teminat bedelinin ödenmesinin amaçlandığını, sözleşmenin imzalanması ile birlikte işverenin yükleniciden 200.000,00TL alacağının muaccel hale geldiğini, paraya çevrilmesine engel bulunmadığı ve bu ipotek sebebi ile borçlu olunmadığının ileri sürülemeyeceğinin açıkça kararlaştırıldığını, davacının sözleşmeden kaynaklanan edimlerini yerine getirmediğini, nakdi teminatın iadesi şartlarının oluşmadığını, sözleşmede öncelikle edim yükümlülüğünün bedelin ödenmesi değil, taşeron tarafından taahhüt edilen...
Davalı vekili, davacının ipotek fek ücretini yatırmaktan imtina ettiğini savunarak, davanın reddini istemiştir. İlk derece mahkemesince, dava dışı borçlu şirketin borcunun tamamen ödendiği, davalı bankanın ipotek fek bedelinin ödenmediği gerekçesiyle, ipoteği fek etmemesinin doğru olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacıya ait davalı banka lehine konulan ipoteğin fekkine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....