Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların birbirinden alacaklı olmadığı, bu durumda ipoteğin fek edilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle davacıların ipoteğin fekki talebinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, alacağa yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin fekki ve alacak istemine ilişkindir. İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir.Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir....
Alacaklı bu müddet içinde gelmediği veya gelip de kanunen makbul bir sebep beyan etmeksizin parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina eylediği takdirde borçlu borcunu icra dairesine tamamıyla yatırırsa, icra mahkemesi verilen paranın alacaklı namına hıfzına ve ipotek kaydının terkinine karar verir. Bu karar tapu dairesine tebliğ edilerek ipotekli taşınmazın siciline geçirilir" hükmü yer almaktadır. Anılan madde uyarınca, ipoteğin fekki için, ipoteğin, tarafların özgür iradeleri sonucu konulmuş olması, ipotek bedelinin fer'ileri ile birlikte icra müdürlüğüne ödenmesi ve alacaklının da parayı almaktan makbul bir sebep ileri sürmeksizin kaçınmış olması gerekir....
Bu durumda usulsüz tebligat nedeniyle mirasçı ancak bu davada ipoteğin fekki talebine yönelik itirazlarını bildirme imkanı bulmuştur. Mirasçı ipotek alacaklısı vekili itirazında açıkça ipotek bedelinin güncellenmesi gerektiğini ifade etmiştir. İpotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanması isteği ise Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere "makbul sebep" niteliğindedir. Yukarıda izah edildiği üzere, takip dosyasında Petek Dinçöz'e usulüne uygun muhtıra tebliği yapılmadığı, mahkemece yapılan yargılamada da ipotek alacaklısına dava dilekçesi tebliği ile ilk kez ceva dilekçesi ile ipotek bedelinin günümüz koşullarına uyarlanması isteğini bildirdiği, bu halde ihtilafın çözümlenmesinin yargılamayı gerektirdiği açıktır....
YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, İpoteğin Fekki istemine ilişkindir. Yapılan incelemede işbu dosyanın ......
YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, İpoteğin Fekki istemine ilişkindir. Yapılan incelemede işbu dosyanın ......
YARGILAMA VE GEREKÇE : Dava, İpoteğin Fekki istemine ilişkindir. Yapılan incelemede işbu dosyanın ......
Mahkemece, tüm dosya kapsamından, davacının ...’ın davalı bankanın .../ Adana şubesi ile akdettiği kredi sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, bu sözleşmeye teminat olarak taşınmazını ipotek verdiği, borç miktarının tamamını faizi ile bankaya ödediği halde asıl borçlunun bankanın başka şubesinden almış olduğu kredi kartı borcu nedeniyle ipoteği kaldırmadığını ileri sürüp, ipoteğin fekkini talep etmiş, bilirkişi raporunda ipotek teminatı kapsamına girdiği ileri sürülen borçlardan dolayı davacı bankanın asıl borçludan alacaklı olduğunun tespit edildiği, ancak mevcut sözleşme hükümlerindeki tarafların gerçek iradesi ve bankacılık uygulaması ile 4077 sayılı yasa hükümleri dikkate alınıp, bu borçların ipotek kapsamına girmediği dolayısıyla ipoteğin fekki gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüne, davacıya ait davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Somut olayda fekki istenilen ipoteğin 9.7.1959 tarihli 5 yıl vadeli 350.000 TL miktarlı kesin borç ipoteği niteliğinde olduğu, icra müdürlüğünce faizi ile hesaplanan ipotek bedelinin 10 YTL olarak 5.8.2008 tarihinde borçlu tarafça ödendiği, İİK'nun 153. maddesi uyarınca çıkarılan muhtıranın ipotek alacaklısının öldüğünden dolayı tebliğ edilemeden geri döndüğü, ipotek alacaklısının mirasçılarının da öldüğü, borçlunun icra mahkemesinden ipoteğin fekkini talep ettiği, icra mahkemesince ipoteğin fekkine karar verildiği görülmektedir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 4.9.2014 tarih ve 2011/1028 E., 2014/1135 K. sayılı kararı uyarınca miras bırakan ipotek alacaklısının mirasının tamamının ...ye aidiyetine karar verildiği anlaşılmaktadır....
Karar sayılı ilamında da belirtildiği şekilde somut olayda uygulanması gereken 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 58. maddesine göre ipoteğin fekki için ödenmesi gereken harcın mükellefinin ipoteğin fekkinden yarar sağlayacak olan taşınmaz sahibi olduğu, davalı bankanın ipotek fek harcını talep etmekte haklı olduğu anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, tüm dosya kapsamına göre dava konusu ipoteğin üst limit ipoteği olduğu, ipotek verenin ipotek bedelinin üzerinde sorumluluğu olmayacağı, ipotek bedelinin ise yargılama sırasında ilgili icra dosyasına yatırıldığı gerekçesiyle davacının Nevşehir 2. İcra Müdürlüğü’nün 2006/1909 Esas sayılı dosyasında 20.000.00 YTL asıl alacağı aşan talep yönünden borçlu olmadığının tespitine, davalı lehine konulan ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 26.01.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....