DAVA Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı erkeğin evli olduklarını, dava konusu taşınmazın taraflarca aile konutu olarak kullanıldığını, dava konusu taşınmaz üzerine davacı eşin açık rızası alınmadan davalı banka adına ipotek tesis edildiğini, davacı tarafından ipotek işleminin 2019 yılında tesadüfen öğrenildiğini, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi hükmü gereği ipotek işleminin geçersiz olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı banka tarafından; lehine tesis edilen ipotek işleminin iptali yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, aile konutu olan taşınmazda davalı eşi tarafından diğer davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipoteğin kaldırılmasını ve tapu kütüğüne aile konutu şerhi konulmasını istemiştir. Davalı ipotek alacaklısı banka iyiniyetli olduğunu savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür (TMK md. 6). İpotek tesisine ilişkin işlemden önce taşınmazın tapu kütüğünde "aile konutu" olduğuna ilişkin bir şerh bulunmamaktadır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu olduğu iddia edilen taşınmazda, malik olmayan eşin rızası alınmadan ipotek verildiğinden bahisle Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince, davalı şirket adına olan 1.12.2004 tarih, 3756 yevmiye ve 10.7.2009 tarih, 4042 yevmiye numaralı ipoteklerin iptaline ve tapu kaydına aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 194/1. maddesine göre; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz”. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikle yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Üzerindeki İpoteğin Kaldırılması - Tapu Kütüğüne Şerh Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Aile konutu şerhi konulması talebi maktu harca, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin talep ise nispi harca tabi olup, ipotek bedeli üzerinden hesaplanacak karar ve ilam harcının peşin olarak ödenmesi gerekmektedir. (Harçlar Kanunu md 28/1-a). Yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemler yapılamaz (Harçlar Kanunu md. 32, 127)....
Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "açık rızası alınmadan” diğer davalı şirket lehine 20.10.2000, 07.05.2002 ve 18.05.2005 tarihli işlemlerle ipotek ettirildiğini ileri sürerek, söz konusu ipoteklerin kaldırılmasını ve taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece davacı kadının ipotek işlemlerinde açık rızası bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davalılardan ...'a ait hissesine aile konutu şerhi konulmasına ve davalı erkek eş tarafından davalılardan şirket lehine verilen 20.10.2000, 07.05.2002 ve 18.05.2005 tarihli ipoteklerin kaldırılmasına karar verilmiştir....
ancak sözünde durmadığını belirterek Büyük Sinan Mahallesi Camicem Sokak Huzur Sitesi No: 4/21 Karatay/Konya adresinde bulunan aile konutu niteliğindeki taşınmaz üzerinde bulunan ipotek şerhinin terkinine, taşınmazın davalı T3 adına olan tapu kaydının iptali ile davacının eşi olan davalı T6 adına kayıt ve tesciline, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ; "...davacı kadının 26/06/2014 tarihli eş rıza belgesinde imzasının bulunduğu fakat ipotek tesisine ilişkin muvafakat belgesindeki imzanın davacıya ait olmadığı anlaşılmıştır. Aile konutu TMK'nın 194. Maddesinde düzenlenmiştir. Düzenlemeye göre eşlerden biri diğer eşin açık rızası bulunmadıkça aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemeyecek, aile konutunu devredemeyecek, veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamayacaktır. Böylece kural olarak eşlerin birbirleri ve 3. Kişilerle her türlü hukuki işlem yapma serbestisi TMK felsefesi içinde kabul edilmişken, aile konutu ile bu kurala ayrı bir istisna getirilmiş, aile konutu üzerindeki hakların sınırlandırılması esası kabul edilmiştir. Düzenleme ile malik olmayan eşe aile konutu ile ilgili tapu kütüğüne şerh verilmesini isteme hakkı tanınmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması :Kefalet Kooperatifi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm ... tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın, aile konutu olduğunu ileri sürdüğü taşınmaza, davalı eşi tarafından dava dışı ... lehine ipotek konulduğunu, Türk Medeni Kanununun 194. maddesi gereğince ipotek işlemi için rızasının alınmadığını belirterek, dava konusu taşınmaza dava dışı kooparatif lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaza aile konutu şerhi konulmasını talep etmiştir. Dava maktu harç yatırılarak açılmıştır....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından ipoteğin kaldırılması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş; mahkemece davanın kabulü ile davaya konu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. Davalı banka vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş, bölge adliye mahkemesince davalı banka vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ:''Yapılan açıklamalar, ilgili kanun hükümleri, anılan yargıtay içtihatları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu bağımsız bölüm üzerinde ipotek tesis edildiğinde aile konutu şerhi bulunmadığı, ancak yukarıda yapılan değerlendirmeler ışığında, konutun aile konutu olduğuna kanaat getirilmiş olup tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, dava konusu taşınmaza şerh konulmasa dahi aile konutu olduğu, diğer söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu değil, aksine aile konutu olduğu için şerh konulabildiği, bu nedenle de aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerhin "kurucu” değil “açıklayıcı” şerh özelliğini taşıdığı; davalı bankanın basiretli bir tacir gibi davranarak ipotek koydurduğu evin aile konutu olarak kullanılıp kullanılmadığına yönelik bir tespit yapmadığı, ipotek konurken işlem sırasında davalı banka tarafından davacı eşin açık rızasının alındığı da ispatlanamadığı anlaşıldığından...