WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesini 10.01.2019 tarihli ve 2016/756 Esas, 2019/9 Karar sayılı kararıyla; taşınmazın aile konutu olduğu ve tarafların hala taşınmazda ikamet ettiklerinin yapılan keşif ve alınan tanık beyanlarından anlaşıldığı, davalı bankanın ipotek tesis edilirken davacı eşin açık rızasını almadığı, taşınmazın tapuda arsa olarak görünmesinin aile konutu şerhi verilmesine engel olmadığı, yapılan keşifte taşınmaz üzerinde binanın mevcut olduğu ve aile konutu olarak kullanıldığının anlaşıldığı gerekçesi ile davanın kabulüne, dava konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

    CEVAP Davalı ... vekili cevap dilekçesinde; dava dilekçesindeki iddiaların kabulünün mümkün olmadığını, dava dilekçesinin usule uygun olmadığını, davanın öncelikle usulden reddini istediklerini, taşınmazla ilgili olarak ipotek tesis edildiğinde taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunmadığını, davalının taşınmazın aile konutu olup olmadığını bilemeyeceğini, ipotek tesis edildiği sırada taşınmaz üzerinde herhangi bir şerh bulunmadığını, ipotek işleminin 2016 yılında tesis edildiğini, aile konutu şerhinin 2017 yılında konulduğunu, taşınmaz satış işlemlerinin 2018 yılının ilk aylarında başlatıldığını, cebri icra ihalesinin 2018 yılı Kasım ayında yapıldığını, ipotek işlemi tesis edildikten 1,5 yıl sonra aile konutu şerhinin tapuda konulduğunu savunarak davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir. III....

      ipoteğin, diğer eşin rızası bulunmadan tesis edilmiş olunması nedeni ile aile konutu olarak kullanılan alan ile sınırlı olmak üzere kaldırılması ve üzerine aile konutu şerhi konulması gerektiği kanaatine varılmış olup, buna ilişkin aşağıda belirtildiği üzere hüküm kurulmuştur."...

      Dosya incelendiğinde; dava konusu 31 ada 777 parsel niteliğinde meskenin davacı kadın ve davalı T4'un aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerinde 2005 tarihinde 80.000,00 TL bedelli ve 2006 tarihinde 30.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiği, 28/04/2010 tarihinde davacı kadının talebi üzerine taşınmaza aile konutu şerhi işlendiği, 20/10/2016 tarihinde ise davacı kadının Elazığ Tapu Müdürlüğü'ne başvurarak "aile konutu şerhinin taşınmaz aile konutu niteliğini kaybettiğinden terkinini talep ederim" beyanıyla şerhi kaldırdığı ve aynı gün erkek eşe ait dava dışı şirketin borçlarının temini için davalı Banka lehine 620.000,00 TL bedelli ipoteğin ipotek tesis edildiği, 04/04/2017 tarihinde yeniden aile konutu şerhinin tapu kaydına işlendiği anlaşılmaktadır. Bütün hakların kullanılmasında ve borçların ifasında uyulması gereken dürüstlük kuralı ve hakların genel sınırlarını oluşturan hakkın kötüye kullanılması yasağı, kamu düzeni ihtiyaç ve gerekleri nedeniyle konulmuş kurallardır....

      ın dava konusu taşınmazı 10.12.2007 tarihinde edindiği, dava konusu taşınmaz üzerine 05.05.2014 tarihinde T.C. ...tarafından kredi sözleşmesine istinaden 500.000,00 TL bedelli ipotek konulduğu, ipotek tesisi işlemi yapılırken davacı eşin rızasının alınmadığı, yapılan keşif ve dosyaya giren kayıtlera göre söz konusu taşınmazda ailenin oturduğu ve keşif anında da oturmaya devam ettikleri, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, aile konutu olan taşınmaza ipotek konurken bankanın tacir olduğu ve basiretli bir tacir gibi özen yükümlülüğüne uygun olarak alması gereğirken eşin açık rızasını almadığı bu durumda tapuda aile konutu şerhi olmaması ve tapuya güven ilkelerinden yararlanmasının mümkün olmayacağı gerekçesi ile davanın kabulü ile ipoteğin kaldırılmasına, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulmasına, aile konutu şerhi davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen maktu vekâlet ücretinin davalı Saffetten tahsiline, ipoteğin kaldırılması davası nedeniyle davacı yararına hükmedilen...

        CEVAP Davalı banka cevap dilekçesinde özetle; görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taşınmaza ipotek konulurken tapu kaydında aile konutu şerhi olmadığını, tapuya güven ilkesi kapsamında davalı bankanın iyiniyetli olduğunu, davalı ... 'nin ipotek konulurken kredi kullanan şirketin ortağı olduğunu, sonra şirketten ayrıldığını, kötüniyetle hareket ettiğini, taşınmaz üzerinde birden fazla haciz olduğunu, ipotek fek edilirse sadece davalı bankanın zarar göreceğini diğer alacaklıların bu durumdan yaralanacağını, davacı kadının davalı eşi ile danışıklı şekilde kötü niyetle hareket edip ipotekten 3 yıl sonra aile konutu şerhi koydurduğunu, eşinin ipotek verdiğinden haberdar olacak durumda olduğunu, kötü niyetli dava açtığını belirterek davanın reddine, tedbirin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. III....

          açmış olduğu iş bu dava ile, söz konusu taşınmazın kendisinin haberi ve rızası olmaksızın ipotek verildiğini ve dolayısıyla ipoteğin fekki gerektiğini ileri sürdüğünü, davacı eş Selime Arılık'ın ise bu imkanını her nedense taşınmaz bankanın ipotek edildikten yıllar sonra kullanarak taşınmaz üzerine "aile konutu şerhi" koydurduğunu, bu herşeyden önce açıkça hakkın kötüye kullanılması olduğunu, ayrıca böyle bir uygulamanın kabulü karşısında, " aile konutu şerhi" iyiniyetli dahi olsa 3.kişilerin taşınmaz üzerindeki ayni hak kazanımlarının geçersizliğini sağlayacak, bu şerhin konulmamış olması halinde ise, iyiniyetli 3.kişilerin ayni hak kazanımlarının geçersizliğinin ileri sürülemeyeceğini, taşınmazın tapu kaydında "aile konutu" şerhi olmadığına göre, eşin rızası alınmadan kurulan ipoteğin geçerli olduğunun kabul edilmesi gerektiğini, yani muvafakatname alınmamış olsa dahi, ipotekte eş rızası sadece kaydında aile konutu şerhi bulunan taşınmazlar üzerinde ipotek tesis edilirken aranacak bir...

          nin maliki olduğu aile konutu üzerinde müvekkilinin açık rızası aranmadan ipotek tesis edildiğini iddia ederek Konya ili ... ilçesi 17038 ada 3 parsel 12 nolu bağımsız bölüm sayılı taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına aile konutu şerhi konulmasına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP 1.Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. 2. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın davacı ile davalı ...'...

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; dava konusu taşınmazda, davacı kadın ve davalı eşin 2010 yılından bu yana kesintisiz olarak oturdukları ve taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlandığı, taraflara ait olan yazlık niteliğindeki taşınmazın ise geçice süre ile kullanıldığı ve aile konutu niteliğinde olmadığı, dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis tarihinden sonra aile konutu şerhi konulmuş olmasının somut olayın çözümlenmesinde etkili olmadığı, her ne kadar davalı banka vekili tarafından Kocaeli İlinde belirtilen adresin tarafların aile konutu olduğu, 2013 yılında bu taşınmaza konulan ipotek için davalı eşin açık rızasının alındığı ve dava konusu taşınmazın aile konutu olmadığı iddia edilmişse de açık rızanın tek bir işlem için olduğu, ileriye yönelik tüm işlemleri kapsamayacağı ve Kocaeli İlindeki taşınmazın aile konutu olduğunu ispat etmek için yeterli olmadığı, zira aradan...

              Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanunu 194 hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyi niyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....

                UYAP Entegrasyonu