kaldırılması talebinin takipten vazgeçme anlamına gelmediğini, sadece işlemlere ara verme durumunun söz konusu olduğunu, ayrıca tahsilden vazgeçilmediği sürece İİK nun 150/c şerhinin kaldırılması talebinin harca tabi olacağına dair harçlar kanununda açık bir hükmünde bulunmadığını, takibe konu taşınmazın satışının yapıldığını ancak, ihalenin icra müdürlüğünce alınan karar gereğince feshedildiğini, İİK nun 150/c şerhinin kaldırılması talebinin alacağın tahsil edildiği anlamına gelmediği gibi alacağını tahsil edemeyen alacaklının yeniden haciz istemesine engel bir hali bulunmadığını, İİK nun 150/c şerhinin kaldırılmasının harca tabi olmadığını, %4.55 olan tahsil harcının haricen tahsil veya takipten vazgeçme durumunda %2.27 oranında alınmasının gerektiğini, alınması gereken harç miktarının atıf yapılan Yargıtay ilamında da yerel mahkeme kararında da belirtilmediğini, bu nedenle davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu...
KARAR Davacı, davalı bankadan 2006 yılı Eylül ayında konut kredisi kullandığını, kullandırılan kredinin 2 kez yapılandırıldığını, ilgili kredinin öngörülen süreden daha kısa sürede ödendiğini, kredi kullandırımı sırasında kredi ile aldığı bağımsız bölüm üzerine ipotek konulduğunu, borç tamamen ödendiği ve sözlü olarak talep ettiği halde davalı bankanın bağımsız bölüm üzerindeki ipoteği kaldırmadığını ileri sürerek taşınmazı üzerindeki ipotek şerhinin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, dava dilekçesi ile davayı kabul ettiklerini beyan etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, davalı bankadan 47.000,00 TL konut kredisi kullandığını, kredi borcunun ödenmesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılması istemiyle eldeki davayı açmış; davalı tarafından verilen cevap dilekçesi ile davanın kabul edildiği bildirilmiştir....
İDDİA: Davacı vekili mahkememize verdiği 25/08/2017 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; Uşak Belediyesince yapılan imar uygulaması çalışmalarında müvekkilleri T1 ve T2 müştereken malik oldukları Uşak ili, Merkez, Atatürk Mahallesi 5144 ada 10 parselde kayıtlı bulunan taşınmazları üzerine 10.11.2005 tarih 9804 yevmiye numaralı işlemi ile davalı Mehmet Koruk lehine 63.00,00 TL tutarında ipotek tesis edildiğini, müvekkillerinin ipotek alacaklısına ulaşarak ipotek bedelini ödemeleri ve böylelikle ipotek şerhinin kaldırılmasının mümkün olmadığını, iş bu davaya sebebiyet veren ipotek tesisi işleminin kurulduğu 2005 yılından bu yana paranın alım gücünde meydana gelen değişiklikler nedeniyle söz konusu taşınmazda yapılan ipotek bedelinin güncel değerinin tespiti ile ipotek şerhinin kaldırılması gerektiğini, müvekkillerinin mahkemece yapılacak yargılamada tespit edilecek güncel değeri vezneye depo etmeye hazır olduklarını, açıklanan nedenlerle mahkemece yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde...
İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin TMK'nın 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 183 ada 19 parsel sayılı taşınmaz üzerinde ... oğlu ... lehine ipotek şerhinin bulunduğu anlaşılmaktadır. Ne var ki; dava, ipotek lehdarı olmadığı halde ... mirasçıları aleyine yöneltilmiş olup, ipoteğin kaldırılması davası ipotek lehdarına karşı açılabileceğinden davalılara husumet yöneltilerek sonuca gidilmesi mümkün değildir. Bu nedenle davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Mahkemece, yapılması gereken iş, dosyada mevcut imar belgelerinden yararlanılarak bilirkişi incelemesi yaptırıp davacının murisinin parselinden davalıların parseline giden taşınmaz miktarını metrekare olarak hesaplatmak, bunun dava tarihindeki rayiç değerini bulmak, bu bedeli depo ettirmek olmalıdır. İpotek bedelinin yeniden değerlendirme oranı ile bulunan değeri depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.07.2013 gününde verilen dilekçe ile haciz ve ipotek şerhinin terkini talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 20.02.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydındaki ipotek ve haciz şerhlerinin kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece, önceki kararda davanın kabulüne ilişkin verilen kararın ipotek lehtarı İş Bankası A.Ş. vekili tarafından temyizi üzerine, hüküm Dairemizin 05.03.2015 tarihli 2015/844 Esas, 2015/2497 Karar sayılı ilamı ile "......
Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dava, tapu kaydında Türk Medeni Kanununun 856. maddesi uyarınca konulmuş bulunan ipotek şerhinin hata, hile ve ehliyetsizlik hukuki nedenlerine dayanılarak kaldırılması istemine ilişkin olup; temyiz inceleme görevi 2797 sayılı Yargıtay Yasası’nın 14. maddesi uyarınca Yüksek Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 24.01.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.06.2014 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ... kaydındaki ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili, ... İli, ... İlçesi, 8692 ada 1 parsel sayılı taşınmazın ... kaydında yer alan "2 yıl süreli 277,00 ETL bedelli" ipotek kaydının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı ... vekili, husumetin ipotek lehtarlarına yöneltilmesi gerektiğinden davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
Aile Mahkemesi 07/10/2020 tarihli ara kararında ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılması taleplerinin reddine dair karar vermiş ise de müvekkil bankanın taraf olmadığı işbu davanın, taşınmazın tam hissesinde tesis edilen ipotek işleminden sonra açılmış olduğu hususu da göz önüne alınarak, yapılacak istinaf incelemesi neticesinde Çerkezköy 1. Aile Mahkemesi (Çerkezköy 1.Asliye Hukuk Mahkemesi) tarafından verilen ihtiyati tedbir şerhinin kaldırılmasını talep ettiklerini bildirmiştir. Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK.nun ihtiyati tedbirin şartları başlığını taşıyan 389/1.maddesinde "Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir." hükmü düzenlenmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21.06.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 31.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ipotek şerhinin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava reddedilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır....