İcra Müdürlüğünün 2015/14863 esas nolu takip dosyasında onlarca ipotek bulunduğunu ve müvekkiline ait aile konutu kesin olan bir konutun satış aşamasına geldiğini ileri sürerek aile konutu üzerine konan ipotek için müvekkilinin açık rızası bulunmadığından ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı T6 vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkili bankanın alacaklarının teminatı olarak dava konusu taşınmaz üzerine 23/09/2008 tarihinde ipotek tesis edildiğini, dava dışı G.Ç.S. Metal Çatı İzalasyon Taah.Tic.San.A.Ş.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, aile konutu şerhi bırakılması ve ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı malik olmayan eş, aile konutu niteliğinde bulunan taşınmazın, malik olan davalı eş tarafından "Açık rızası bulunmadan” davalı banka lehine ipotek ettirildiğini ileri sürerek, aile konutu üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasını ve taşınmaza aile konutu şerhi bırakılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı banka, dava konusu taşınmazın tapu kaydında aile konutu olduğuna dair bir şerhin bulunmadığını ve iyiniyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Hukuk Genel Kurulu "emsal davalarda” gerekçesi aşağıya “Aynen” alınan 2013/2-2056 esas. 2015/1201 karar ve 15.04.2015 günlü kararı ile "Yeni bir uygulamaya” geçmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil adına İİK 103 davetiyesinin tebliğ edilmediğini, e-devlet üzerinden yapılan kontrolde hacizden haberdar olduklarını, dava konusu taşınmazın davacının haline münasip ev olduğunu, aile konutu olması sebebiyle buna ilişkin olarak Bakırköy 3. Aile Mahkemesinin 2019/4752 E. Sayılı dosyasında, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması için dava açtıklarını, davanın derdest olduğunu, davalı bankanın iş bu dava da eşin muvafakatnamesini dosyaya sunmadığını, ipoteğin eşin muvafakati alınmadan tesis edildiğini, Bakırköy 3. Aile Mahkemesince ipoteğin iptaline karar verilmesi halinde ipoteğin geçersiz hale geleceğini, bu nedenle bekletici mesele yapılarak sonucu beklenmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesinin doğru olmadığını, bu nedenle istinaf talebinin kabulüne ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Tüm bu sebeplerle davanın kabulüne, dava konusu Şırnak İli, Cizre İlçesi, Yafes Mahallesi 779 ada, 4 numaralı parsel üzerinde davalı T3 lehine konulan 28/06/2013 gün ve 1412 yevmiye nolu 200.000,00 TL'lik ipoteğin kaldırılmasına, Şırnak İli, Cizre İlçesi, Yafes Mahallesi 779 ada, 4 numaralı parselde bulunan taşınmaz üzerine Aile Konutu Şerhi Konulmasına karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı kadının taşınmaza ipotek konulması için muvafakat verdiğini, kötü niyetli olarak davayı açtığını, zamanaşımı itirazında bulunduklarını kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde; kararın yerinde olduğunu, istinafın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE : Dava; TMK 194. maddesi gereğince aile konutu üzerine konulan ipoteğin fekki ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından davanın kısmen reddi yönünden; davalı ... tarafından ise kısmen kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacı tarafından açılan ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması davasının yapılan yargılaması sonucunda ilk derece mahkemesince davanın kısmen kabulüne, aile konutu olarak kullanılan bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhi -İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı aile konutu şerhi ve ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davalı banka, davacı kadının ipotek tesis edilirken rızasının alındığına dair muvafakatname ibraz etmiş, davacı kadın muvafakatnamedeki imzanın kendisine ait olmadığını beyan etmiştir. Mahkemece alınan 7.7.2015 günlü imzanın davacıya ait olmadığı yönündeki rapor ile 26.03.2015 tarihli imzasın davacıya ait olduğu yönündeki iki rapor arasında çelişki vardır....
KARŞI OY YAZISI Aile konutu şerhi konulmasına ilişkin hükmün onanması konusunda değerli çoğunlukla aramızda bir uyumsuzluk yoktur. Ancak ipoteğin kaldırılması talebinin reddine gelince; malik olmayan eşin açık rızası alınmadan yapılan işlemin kesin hükümsüz olduğu görüşündeyim. Bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin de kabulü gerektiğini düşündüğümden değerli çoğunluğun ipoteğin kaldırılması talebinin reddine ilişkin onama görüşüne katılmıyorum....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 06.07.2021 tarihli ve 2020/894 esas, 2021/952 karar sayılı kararıyla; davacının genel kredi sözleşmesinde kefil de olsa, ipotek tesis edilirken davacı eşin açık rızasının alınmadığı, aile konutu niteliğinde olduğu hususunda duraksama bulunmayan taşınmaz için, davacı eşin açık rızası alınmadan, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesine aykırı olarak ipotek tesis edilmesinin doğru olmadığı, davanın kabulü koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davacının istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulü ile davalı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına, davacının aile konutu şerhi konulması talebinin hukuki yarar yokluğu nedeni ile reddine karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banak vekili hükmün tamamı yönünden temyiz isteminde bulunmuştur. 2....
İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı banka vekili ipotek tarihinde taşınmazın kaydında aile konutu şerhi olmadığını, tarafların konutta oturmadıklarını ve aile konutu olmadığı, dosyaya sundukları iki adet muvafakatnameyi de davacının doldurup imzaladığını belirterek davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf yoluna başvurmuştur. B....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....