Mahkemece yapılan yargılama sonunda dava konusu taşınmaz üzerinde, dava dışı ilk malik ...’ın davalı bankadan kullanacağı kredinin teminatı için 1. derecede üst sınır ipoteği tesis edildiği, daha sonra aynı taşınmaz üzerinde dava dışı ... lehine 2. derece üst sınır ipoteği tesis edildiği, taşınmazın 02.12.2004 tarihinde davacıya satıldığı, satım sırasında ... lehine olan 2. derece ipoteğin kaldırılarak, davalı banka lehine olan ipoteğin tüm vecibelerinin devam ettiği, davalı bankanın kendi lehine olan ipoteğin kaldırılması hususunda bir muvafakatının olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmştir....
Mahkemece iddia, savunma, kredi sözleşmeleri, ipotek akit tablosu, icra dosyaları, banka ile davalı arasındaki temlik sözleşmesi ve bilirkişi raporuna göre, davacının ipoteğe konu borcu ödediği, ipoteğin önceki alacaklı banka lehine olmasının ipoteğin kaldırılmasına engel olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının taşınmasına banka lehine tesis edilen ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 625.00.TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 20.10.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Şubesi ile görüşüldüğünü ve o dönem için ipotek borcunun 10.000 TL olduğunun söylendiğini, asıl borçlu tarafından kalan borç tutarı ödenmediğinden davalı tarafından ....İcra Müdürlüğünün 2013/6706 sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibine geçildiğini, ipoteğin kaldırılmasını temin için bu borcun müvekkilinin eşi tarafından yatırıldığını, ipoteğe ilişkin başka bir borcun söz konusu olmadığını, davalının asıl borçlunun tüm risklerini taşınmaz üzerindeki ipotekten tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek taşınmaz üzerindeki dava konusu ipoteğin fekkini, müvekkilinin ipotek ile ilgili borçlu olmadığının tespitini, davalının %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin dava dışı borçlu ...’ın doğmuş ve doğacak borçlarından dolayı verildiğini, adı geçenin bankaya borcu olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde genel nitelikli ipotek tesisinin söz konusu olmadığını, söz konusu ipoteğin sebebini oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi takibine konu edilen kredi sözleşmelerinde müvekkillerin imzası bulunmadığı gibi herhangi bir kefaletleri de bulunmadığını, ipotek veren kişinin 2011 yılında vefat etmiş olması da dikkate alındığında ipoteğin yolsuz tescil haline geldiğini, bu sebeple ipoteğe dayalı takip yapılamayacağını ve ipoteğin fekki gerekirken yerel mahkemenin aksi yönde karar verdiğini, verilen ipoteğin maksimal ipotek, azami meblağ ipoteği olduğunu, tüm bunlar ipoteğin bir kesin borç ipoteği değil azami meblağ ipoteği olduğunu ispatlamadığını, böyle bir ipoteğin icraya koyulması için kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi ve muaccel olması gerektiğini, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi halinde borçluya...
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; hiçbir şekilde genel nitelikli ipotek tesisinin söz konusu olmadığını, söz konusu ipoteğin sebebini oluşturan teminat mektuplarının davalı bankaya geri ibraz edildiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi takibine konu edilen kredi sözleşmelerinde müvekkillerin imzası bulunmadığı gibi herhangi bir kefaletleri de bulunmadığını, ipotek veren kişinin 2011 yılında vefat etmiş olması da dikkate alındığında ipoteğin yolsuz tescil haline geldiğini, bu sebeple ipoteğe dayalı takip yapılamayacağını ve ipoteğin fekki gerekirken yerel mahkemenin aksi yönde karar verdiğini, verilen ipoteğin maksimal ipotek, azami meblağ ipoteği olduğunu, tüm bunlar ipoteğin bir kesin borç ipoteği değil azami meblağ ipoteği olduğunu ispatlamadığını, böyle bir ipoteğin icraya koyulması için kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi ve muaccel olması gerektiğini, ipotek akit tablosunun kayıtsız şartsız bir borç ikrarını içermesi halinde borçluya...
tutarların, kefil ---- ile asıl borçlu şirket arasındaki iç ilişki kapsamında değerlendirilmesi gereken bir husus olduğu, dolayısıyla, kefil ---- tarafından kefil sıfatıyla davalı bankaya herhangi bir ödeme gerçekleştirilmediğinden ipoteğin fekki için kefil ---- muvafakatine ihtiyaç bulunmadığı, diğer bir anlatımla, kefil---- rızasının olmaması sebebiyle ipoteğin kaldırılamayacağı yönündeki davalı banka savunması yerinde olmadığı, o halde, taraflar arasında dava konusu ipotekle teminat altına alınan kredi borcunun tamamıyla ödendiği noktasında çekişme bulunmadığı da dikkate alınarak dava konusu ipoteğin fekkine karar verilebileceği görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın; davacının, ihbar olunan---- davalı banka'dan kullanmış olduğu ticari kredi sebebi ile davaya konu taşınmazı üstüne konulan ipoteğin fekki talepli olduğu, somut olayda davacının talebinin, davalı bankanın ihbar olunan ----kullanmış olduğu ticari...
Köyü ... parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde davalı lehine 200.000,00 TL bedelli üst sınır ipoteği tesis edildiğini, 15.11.1999 tarihinde tesis edilen ipoteğin 11.06.2002 tarihinde 450.000,00 TL'ye yükseltildiğini, bayilik sözleşmesinin sona ermesinden sonra yapılan sözlü uyarılara rağmen ipoteğin terkin edilmemesi üzerine 02.10.2013 tarihli ihtarla ipoteğin kaldırılması, aksi halde uğranılan zararın tahsilinin istenileceğinin ihtar edildiğini, davalının ihtara cevap vermemesi nedeniyle ipoteğin kaldırılması için Ankara 9....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.12.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 07.12.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 40040 ada 11 sayılı parseldeki 112/124 paya imar uygulaması sonucu konulan ipoteğin bedeli ödenmesi koşuluyla kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılara duruşma günü bildirilmemiş, savunmaları saptanmamıştır. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, ipoteğin terkini istemine ilişkindir. Bu gibi davalarda, davanın değerini lehlerine kanuni ipotek tesis edilen kişilerden alınan taşınmazın dava tarihindeki rayiç değeri belirler....
Tarihli ve ... tutarlı ipotek şerhi bulunduğunu, söz konusu ipoteğin üst limit ipoteği olduğunu, asıl kredi borçlusu eski malikin ipoteğe konusu kredi borcunun tamamını ödediğini, güvence altına alınması gereken bir borç kalmadığını, bu durumun banka kayıtları ile sabit olduğunu ileri sürerek davaya konu taşınmaz üzerinde bulunan ... tarihli ve ... Yevmiye Numaralı ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Dava bankacılık mevzuatından kaynaklı ipoteğin kaldırılması davası olup HSK 1. Dairenin 1232 sayılı kararı ile bankacılık mevzuatından kaynaklı uyuşmazlıklarda Antalya ilinde Antalya ... Asliye Ticaret Mahkemesi ihtisas mahkemesi olarak belirlendiğinden dosya esasının bu şekilde kapatılmasına karar verildi. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1-DOSYANIN ......
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; davanın davacı taşınmazların da davalı lehine kurulan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olduğu, resmi senetlerde ipoteğin dava dışı bankayla oluşturulduğu ve ipoteğin davalıya temlik edildiğinin anlaşıldığı, MK'nın 884. maddesi uyarınca taşınmaz malikinin borcu ödeyerek ipotekten kurtulma hakkına sahip olduğu, davacının ipotek nedeniyle sorumlu olduğu miktarı mahkeme veznesine depo ettiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....