Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonucunda; ilk derece mahkemesince verilen kararın istinaf incelemesi üzerine bölge adliye mahkemesinin yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmünün Yargıtay’ca incelenmesi davalı idare vekilince istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince davanın reddine ilişkin olarak verilen karara karşı, davacılar vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi'nce kabulü ile HMK’nın 353/1-b-3 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının kaldırılması suretiyle davanın kabulüne karar verilerek yeniden esas hakkında hüküm kurulmuş; karar, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi TARİHİ : 14/10/2014 NUMARASI : 2014/537-2014/347 Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin davalı bankadan kullandığı krediyi ödediğini, davalının ise çek yaprakları nedeniyle riski bulunduğu gerekçesiyle taşınmaz üzerindeki ipoteği fekketmediğini, çeklerin boş olarak çalındığını belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini istemiştir....

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacının maliki olduğu taşınmaz üzerine, satın alma tarihinden önce davalı ve dava dışı şirket arasındaki ticari ilişkinin teminatı olarak konulduğu savunulan ipoteğin, dava dışı şirketin bu ticari ilişki nedeniyle davalı şirkete herhangi bir borcunun kalmadığı iddiasıyla kaldırılması istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 369’uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371’inci maddeleri. 3. Değerlendirme 1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371’inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....

        "İçtihat Metni" Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı-birleşen dosya davacısı vekili tarafından istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen günde taraf vekilleri yapılan tebligata rağmen gelmediklerinden incelemenin evrak üzerinden yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan sonra, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmâl edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taşeron tarafından açılan asıl dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye iş bedelinin tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptâli; birleşen dava ise, eksik ve ayıplı iş sebebiyle bedelin tahsili istemine ilişkin olup, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada yüklenicinin açmış olduğu eksik ve ayıplı işlerin bedelinin tahsili istemli dava birleştirilmiş ve asıl davanın kısmen kabulü ile 8.026,72 TL üzerinden...

          Davalılar vekilleri, halen eksik ve kusurlu işler bulunduğunu, iskân izninin usulsüz alındığını ve iptali için idare mahkemesinde dava açıldığını savunarak, davanın reddini istemişler; bir kısım davalı arsa sahibi vekili, karşı davada, eksik ve kusurlu işbedeli ile sözleşmenin 47. maddesi ve devamında belirlenen inşaatın süresinde ve gereği gibi bitirilmemesi halinde ödenmesi gereken cezai şartın tahsilini talep ve dava etmiştir....

            Sözleşmede konulan teminat ipoteğinin kademeli kaldırılması öngörülmüş ve davacıların kaldırmaması nedeniyle ipotek mahkeme kararı ile kaldırılmış ise de; davalı yüklenici daha önce ihtarname göndererek ipoteğin kaldırılmasını istemediğinden dolayısıyla arsa sahiplerini temerrüde düşürmediğinden, ipoteğin kaldırılması talebini içeren 24.06.2003 tarihli ihtarnamenin tebliğ tarihine göre ihtarnamede belirtilen süre geçmeden inşaatı durdurmakta haklı sayılamaz ve bu tarihe kadar ipoteğin terkinindeki gecikmenin inşaatın teslim süresini etkileyeceği düşünülemez. (Daire’mizin 10.06.2003 gün 590/3111 sayılı kararı-arsa sahibinin temerrüdü ile ilgili) Yine davacı ... (...) babası arsa sahiplerinden ...’dan tapuda arsa payını devralmış ise de, sözleşmeden doğan hakları temlik almadıkça yükleniciye karşı ileri süremez....

              Mahkemece, mezkur sözleşmede öngörülen davacının eşinin taşınmazı üzerinde bulunan ve tarafların ortağı oldukları şirket lehine bankaca kullandırılan kredinin teminatı olarak tesis edilmiş ipoteğin kaldırılması taahhütlerini davalıların yerine getirmedikleri, ipoteğin fekki için gereken meblağın 463.000 TL olduğu, ipoteğin kaldırılması için gereken meblağın cezai şart olarak öngörüldüğü, kredi borcunun davadışı Liva Ltd. Şti. tarafından ödenip banka alacağının anılan şirkete temlik edildiği, bu suretle ipotek kaldırıldığı için ifa bedeline ilişkin talebin konusuz kaldığı ve fakat cezai şart tahsil isteminin yerinde olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kararın davalılar tarafından temyizi üzerine Dairemizce verilen 17.9.2018 tarihli karar ile yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiş, davacının karar düzeltme isteminin ise çoğunluk görüşü doğrultusunda reddine karar verilmiştir....

                tarafça tesis edilen 1988 tarihli ipoteğin taşınmaz ana gayrimenkul halindeyken arsa üzerine tesis edildiğini, müvekkilinin arsa üzerine ipotek tesis edilmesinden sonra söz konusu taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurmak suretiyle iyileştirme yaptığını ve gayrimenkulün değer kazanmasını sağladığını, davacının taşınmaz üzerinde yaptığı iyileştirmelerden davalının faydalanması ve ipotek bedelini buna göre uyarlamasının hukuka uygun olmadığını, ipotek bedelinin emsal arsa bedelleri karşılaştırılmak suretiyle uyarlanabileceğini ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                  in ödemesi gereken 160.000,00 TL'nin ödenmediğini ileri sürse de 160.000,00 TL'nin teminatı olarak ipoteğin kurulduğunu, davalının kendi edimini yerine getirmeden davacının edimini yerine getirmesini isteyemeyeceğini, davalının protokolde belirtilen ödemeler ve makbuzların teslimine ilişkin zaman aralığı belirlenmediği yönündeki savunmasının protokolün 01.09.2015 tarihinde düzenlenmiş olması ve davalıya gönderilen ihtarın bu tarihten 3 yıl sonra olması nedeniyle davalının makul sürede ödemeleri yapmadığının kabulü gerektiğini istinaf başvuru sebepleri olarak ileri sürmüş, İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Dava, davalının dava dışı şirket hisselerinin davacıya devri nedeniyle düzenlenen protokol gereği davacı ...'ya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin davalının protokole aykırılığı nedeniyle kaldırılması istemine ilişkindir. Mahkemece yazılı gerekçeyle, davanın reddine karar verilmiştir....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda dava konusu 845 parsel yönünden açılan davanın reddine, 846 parsel yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu