Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı, ipoteğin kaldırılması için gereken 350-TL masrafın davacı tarafından ödenmediğini, taraflar arasındaki sözleşmenin 3. maddesine göre ipoteğin fekki için gereken masrafların davacı tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, miktar olarak Tüketici Sorunları Hakem Heyeti’ne başvurulması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 31.08.2010 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davalılar, ipotek bedelinin günün koşullarına ve taşınmazın rayiç değerine göre belirlenmeden kaldırılamayacağını savunmuştur. Mahkemece ipotek bedelinin dava tarihi itibarı ile ulaştığı değer 2.552,89 TL olarak tespit edilmiş, bu değer depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (İcra Hukuk) Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki taraflarca istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile başlatılan ilamlı icra takibine karşı borçlu şirketin icra mahkemesine başvurusunda; sair iddialarının yanında hesap kat ihtarının usulüne uygun tebliğ edilmediğini ileri sürerek takibin iptalini talep etmiştir....

        İpoteğin ve haciz şerhinin kaldırılması istemli davaların ipotek ve haciz lehtarlarına karşı açılması gerektiğinden, davalı ... ve icra müdürlüğü hakkındaki davanın husumet nedeniyle reddi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı idare vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma ilamının niteliğine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 13.02.2013 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

          Mahkemece yapılan yargılama sonunda; davacının 27.05.2010 tarihli dilekçesinin davayı “alacak” davası olarak ıslahı niteliğinde sayılmasına; esas hakkında ise davacının her üç takipte şahıslar aleyhine haciz ve ipoteğin paraya çevrilmesini talep ettiği, İcra ve İflâs Kanunu'nun 45. maddesine göre alacağın ipotekle teminat altına alınması halinde haciz yoluyla takibe girişilemeyeceği ve alacak davası açılamayacağı; ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte asıl borçlu ile taşınmazları üzerinde ipotek tesis eden kişiler arasında zorunlu dava arkadaşlığı olduğu ancak davacının asıl borçlu şirketi takipte göstermediği, davacının öncelikle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıp, rehin açığı çıkarsa dava açması gerektiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiş; hükmün taraflar vekillerince temyizi üzerine yapılan temyiz incelemesinde Dairemizin 2011/296 E., 2011/8317 K. sayılı ve 22.06.2011 tarihli ilamında ''mahkemece davanın, davacının ıslah dilekçesi gözetilmek suretiyle alacak...

            (H.G.K. 16.11.2005 tarih ve 2/673-617 sayılı kararı) Bu açıklama karşısında; davaya Aile Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken, bu husus düşünülmeden Asliye Hukuk Mahkemesi olarak yargılamaya devam edilip yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Bozma sebep ve şekline göre, mümeyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, kararın görev yönünden re'sen BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle mümeyiz davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 10/04/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı LBT Varlık Yönetim A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değilse de; Borçlu, mahcuz taşınmazın meskeni olduğunu iddia ederek haczin kaldırılmasını talep etmiş olup, borçlunun başvurusu bu haliyle İİK'nun 82. maddesinin 1. fıkrasının 12. bendine dayalı haczedilmezlik şikayetidir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir....

                nın limit ipoteğine dayalı ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı icra takibi talebi üzerine hazırlanan 23.11.2011 tarihli icra emrinin, mahkeme kararı ile iptal edildiği, bu sefer alacaklının, ipotek borçlusu tarafından açılıp karara bağlanan Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 10.12.2013 tarih, 2013/547 Esas, 657 Karar sayılı menfi tespit kararına dayanarak ipotek borçlusuna icra emri gönderilmesini istediği, icra emri tebliğ edilmeden, borçlu tarafından yapılan şikayet de; sair nedenler yanında muacceliyet ihtarının gönderilmediği ileri sürülerek takibin iptalinin istendiği, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 149. maddesi; ipotek akit tablosunun kayıtsız ve şartsız para borcu ikrarını ihtiva etmesi ve alacağın muaccel olması halinde borçluya icra emri gönderileceğini öngörmektedir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vasi tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Borçlu aleyhinde ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip başlatıldığı, borçlu vasisinin icra mahkemesine şikayet yoluyla yaptığı başvuruda, muacceliyet ihbarı yapılmadığını, ipotek akit tablosunda faiz bulunmamasına rağmen faiz istenildiğini belirterek diğer şikayet nedenleri ile birlikte takibin iptalini istediği, mahkemece sair şikayet nedenleri yanında ipoteğin üst sınır ipoteği olduğu, borç süresinde ödenmediğinden faiz istenilebileceğini, limit ipoteği altında takibe geçildiği gerekçesi ile şikayetin reddine...

                    Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin tespit edilen bedel üzerine yansıtılmamış olması doğru değil ise de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün dördüncü satırının sonuna "tapu kaydındaki ipoteğin bedele yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 02.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu