Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yani ipoteğin fekki için borcun tamamının ödenmiş olması gerekmektedir. Fakat huzurunuzdaki somut olayda davacının eşi T3'ın tarafımıza borcu bulunmaktadır. Borç ilişkisine ilişkin alacak cari hesabı ek beyan olarak mahkemeniz dosyasına sunulacaktır. İşbu sebeple davacının ipoteğin fekki talebinin reddi gerekmektedir. Zira Yargıtay borcun ödendiğini iddia ederek ipoteğin fekki davası açılan durumlarda alacağın ödenip ödenmediği hususunun titiz bir şekilde irdelenmesini istemektedir." şeklinde beyanda bulunmuştur. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulü ile; Niğde ili Bor ilçesi 1387 Ada 1 Parsel Blok C-3 2. Kat 10 Nolu meskende kayıtlı taşınmaz üzerinden 16/10/2017 tarih ve 7516 yevmiye numarası ile konulan ikinci dereceden FBK süre ile 150.000 TL'lik ipoteğin kaldırılmasına, Aile konutu şerhinin konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

ın hesabının kat edildiği, tapuya güven ilkesi gereği, davacının menfi tespit ve ipoteğin fekki talepli davasının ispat edilemediği mahkememizce kabul ve tespit edilmiş olmakla, açılan davanın reddine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    -TL.nin faizi ile birlikte (2) nolu davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Eşarpları Tekstil San.ve Tic.A.Ş. vekili, davacının aynı iddialarla ... 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/382 Esas sayılı menfi tespit davasını açtığını, bu davanın halen derdest olduğunu, davacı firmanın iki ayrı firma varmış gibi dava açmasının yanlış olduğunu, tek bir şirketin bulunduğunu, ancak sehven bazı dilekçelerde “Eşarpları” yerine “Eşarp” yazıldığını, iddiaların yerinde bulunmadığını, ipoteğin fekki talebinin konusuz kaldığını çünkü söz konusu gayrimenkulün paraya çevrildiğini belirterek konusu kalmayan ipoteğin fekki davasının reddine, menfi tespit davasının derdestlik nedeniyle reddine, diğer tüm haksız ve mesnetsiz taleplerin reddine karar verilmesini savunmuştur....

      Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kullanılan kredinin teminatı olarak müvekkiline ait taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, kullanılan kredinin tüm borçlarının ödenmesine rağmen davalı bankanın dava dışı şirketin başkaca borçlarını gerekçe göstererek ipoteği kaldırmadığını, bir borç için verilen ipoteğin başkaca borçlar için teminat teşkil etmeyeceğini ileri sürerek, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin kaldırılmasına ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, ipoteğin fekki için gerekli şartların oluşmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir....

        Mahkemece, dava tarihinde ipoteğin fekki şartlarının gerçekleşmediği ve yargılama sırasında yapılan ödeme sonrası ipoteğin fek edilmesinden dolayı davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına ve davacının dava açmakta haklı olmaması nedeniyle kendisini vekil ile temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. hükmü dikkate alınarak ipotek bedeli olan 75.000,00-TL üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, maktu vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması HUMK’un 438/7 maddesi hükmü gereğidir....

          İcra Müdürlüğünün 2018/37007 Esas sayılı dosyasından verilen 05/05/2021 tarihli müdürlük kararının kaldırılmasına ve tüm hacizlerin fekkine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Davacının hacizlerin fekki talepli icra memur işleminin kaldırılmasını içerir şikayet davasında ileri sürdüğü iddiaları ayrıntılı incelendiğinde şikayete konu takibin konkordato davasında alınan geçici mühlet kararından önce başlatılıp kesinleştiği görülmüştür. Geçici mühlet kararları kesin mühlet kararlarının sonuçlarını doğurur, mühlet kararından önce başlatılan takipler durur, konulan hacizlerin kaldırılmasını yine mühlet kararı veren mahkemece hüküm altına alınarak kaldırılabilir....

          İpoteğin fekki davasında dava değerinin fekki istenilen ipotek olduğu, yerleşik Yargıtay içtihatlarında ifade edildiğini, 3.Müvekkiline karşı usulünce açılmış bir ipoteğin fekki davası bulunmadığnı, Kat karşılığı inşaat sözleşmesinin geriye etkili feshi ve takyidatların kaldırılması davasının kabul edilmesi halinde dahi ipotek kendiliğinden kalkmayacağını, İpotek; haciz şerhlerinde olduğu gibi şahsi bir hakkın yansıması değil; sınırlı ayni hakkın yansıması olduğunu, İpotek herkese karşı ileri sürülebilen bir hak ve Haciz şerhlerinden farklı olduğunu, Tapunun iptal edilmesi halinde haciz şerhleri kendiliğinden kalkabilirken, ipotek; kaldırıması yönünde müstakil bir dava olmaksızın tapunun iptali ile kendiliğinden kalkmayacağını, bu nedenle usulüne uygun bir dava bulunmadığı sürece ayni hak olan ipoteğin kaldırılması hukuken mümkün olmadığını, mahkemece verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLER : Tapu Kayıtları, dosyada mevcut diğer bilgi ve belgeler....

          Davacı vasisi tarafından, davacı asılın dava dışı oğluna vermiş olduğu vekaletname ile davalı lehine dava konusu edilen taşınmaz üzerine ipotek bulunduğu, davacının, vekaletname verildiği tarihte davacının kısıtlı olduğu ve geçerli olmadığı bu nedenle konulan ipoteğin geçersiz olduğu, somut olayda, uyuşmazlığın esasen, ipoteğin fekki istemi olduğu, dosya içeriğinde yer alan dava konusu ipoteğin, davalı ile dava dışı vekaletname sahibi kişinin sahibi olduğu şirket arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak şirketin doğmuş ve doğacak borçlarının teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiği, bu durumda ipotek lehtarı ve teminat altına alınan borçlu arasında imzalanan sözleşmenin ticari nitelikte olup, davacının taşınmazın kayden maliki olmasının durumu değiştirmeyeceği, HMK.'...

            Yukarıda yer verilen yasal düzenlemeden de anlaşılacağı üzere, kendisine bu madde şartlarında ihbar çıkarılan ipotek alacaklısı, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması için genel mahkemelerde dava açabilir ve böyle bir dava açtığını belirterek, icra müdürlüğündeki ipoteğin fekki talebine itiraz edebilir. İpotek alacaklısı, böyle bir dava açmadan, ipoteğin fekki talebi üzerine, ipotek bedelinin günün koşullarına uyarlanması gerektiği sebebi ile borçlunun yatırdığı parayı almaktan ve ipoteği çözmekten imtina edebilir. Bu sebep, İİK'nun 153. maddesinde yazılı "kanunen makbul" sebep niteliğindedir. Somut olayda, ipotek alacaklısı ... varisi ... icra dosyasına sunduğu 26.08.2015 havale tarihli dilekçesi ile, ipoteğin günümüz koşullarına göre uyarlanması gerektiğini, bu doğrultuda yapılacak hesaplamaya göre ipotek bedelinin depo edilebileceği iddiasıyla, depo edilen ipotek bedeline itiraz etmiştir....

              Kat, 636 numaralı taşınmazın tüm takyidat ve sınırlamalardan ari şekilde bir mülkiyet kurulabilmesi için bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin ve tüm hacizlerin fekki ile müvekkilinin taşınmaz üzerindeki ayni hakkının tüm takyidatlardan ari şekilde tesisini, tüm yargılama giderleri ile vekalet ücretinin ve ipotek fekki masraflarının karşı yana bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA: Davalı Garanti Koza İnşaat San Ve Tic AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin her türlü hakkımız saklı kalmak kaydıyla, ilk itirazlarımız ve usule ilişkin karşı beyanlarımız yönünde karar verilmesini, davanın ihbarını ve ayrıca huzurdaki davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Akbank vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki dava dosyasında maliki bulunduğu İstanbul İli, Esenyurt İlçesi, 382 Ada, B Blok 1....

              UYAP Entegrasyonu