WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

tescil, bunun da mümkün olmaması halinde bedel iadesi istemine ilişkindir....

    Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 16/12/2020 tarihli ve 2020/964 Esas, 2020/1481 Karar sayılı kararıyla; davalılar ... ve ...’in istinaf başvurularının HMK’nın 353/1.b.1. maddesi uyarınca esastan reddine, davacının istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1.b.2. maddesi uyarınca kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve 6 ve 8 no.lu bağımsız bölümler yönünden iptal tescil isteğinin kabulü ile anılan bağımsız bölümler üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına, 7 no.lu bağımsız bölüm için dahili davalı ... yönünden iptal- tescil isteğinin reddine, 130.000,00 TL bedelin davalılar ...,..., ... ve ...’dan yasal faizi ile birlikte tahsiline, 7 no.lu bağımsız bölüm üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ilişkin dava dilekçesinde talepte bulunulmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

      Mahkemece, tapu iptal tescil davası tefrik edilmiş,ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması talebinin ise reddine karar verilmiştir. Davacının, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasının dinlenilebilmesi için, tapu iptal tescil davasının kabul edilip kesinleşmesi gerekmektedir. Bu nedenle, tapu iptal tescil dosyasının bekletici mesele yapılıp, tapu iptal tescil davasının kabulüne karar verilmesi halinde ise, davalı banka vekilinin sunduğu, davacının ipotek tesisine onay verdiğine ilişkin 02.06.2011 tarihli "muvafakatname", davanın sonucunu etkileyecek nitelikte olduğundan, bu belgenin delil olarak değerlendirilmesi gerekmektedir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacılar vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, öncelikle müvekkilinin sadece ipoteğin fekkini talep etmediğini, aynı zamanda tapunun hacizlerden ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talep edildiğini, nitekim müvekkili tüketici olup, genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığı gibi, genel kredi sözleşmesinin geçersizliğini ileri sürmediği gibi, bu sözleşmeden kaynaklı borç ya da alacağın varlığı konusunda herhangi bir talepte de bulunmadığını, yerel mahkemenin gerekçeli kararında, davanın temelinin genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığını belirtmiş ise de, bu hususu gözardı ettiğini ve yine ayrıca tapunun takyidatlardan ari olarak müvekkiline teslim edilmemesi halinde sözleşmeden dönerek bedel iadesi talebini dahi görmediğini, talep konusu sanki sadece ipoteğin ve haczin kaldırılması gibi değerlendirildiğini, müvekkilinin genel kredi sözleşmesinin tarafı olmadığını...

        Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, itirazın iptali davasının 1 yıllık hak düşürücü sürede açılmadığını, davacılara bir borcu olmadığını, taşınmazın satın alındığında üzerinde ipotek olduğunu ve ipotekli olması nedeni ile davacıların taşınmazı daha az bedel ödeyerek satın aldıklarını, ortada sebepsiz zenginleşme olmadığını ileri sürerek davanın reddini dilemiştir. İlk derece mahkemesince; davacıların ihale ile edinmiş oldukları taşınmaz üzerinde, ihale anında da mevcut olan ve davalının borcu için konulmuş bulunan ipoteğin terkini için davalı bankaya olan 342.000 TL kredi borcunu ödedikleri, davalının itirazının haksız olduğu gerekçesiyle davalının ... 2....

          Başka bir anlatımla ayni hak ve şahsi hakkın yarışması halinde ayni hakka üstünlük tanınır. Ancak bu gibi durumlarda şahsi hak sahibi olan vaat alacaklısı, mülkiyet hakkı sahibi olan tapu malikine karşı bazı nedenlere dayanarak mülkiyetin iadesi için dava açabilir. Dosya incelendiğinde tapu maliki olan davalı ...'in kötü niyetine ilişkin bir delil olmadığı gibi, bankadan çekilen ipoteğin de talimatla işçilere ödendiği, dolayısıyla muvazaa olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, tapu iptal ve tescil talebinin reddi ile davacının diğer taleplerinin incelenmesi gerektiği düşüncesi ile çoğunluğun onama görüşüne katılmıyorum....

            Encümenince iptal edilmekle, satışa teminat olarak olması bakımından konulan ipoteğin kaldırılmasını talep etmekte güncel yararı var kabul edilemez. Davacı, ancak varsa satış bedeli olarak yatırdığı meblağın iadesini talep edebilir. Davacının, kendisine satışı iptal edilen taşınmaz üzerindeki ipoteğin terkinini talep etmesinde hukuki yararı bulunmadığından davanın reddi kararı farklı gerekçe ile de olsa sonuç itibariyle doğru olduğundan onama düşüncesinde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma düşüncesine katılamıyorum....

              Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipoteğin tespit edilen bedel üzerine yansıtılmamış olması ve bozma öncesi belirlenen ve bankaya yatırılan bedel ile bozma sonrası hüküm altına alınan bedel arasındaki (idarece fazladan yatırılmış olan paranın) farkın davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faziyle birlikte davacı iedareye ödenmesine karar verilmesi gerektiği halde salt fazla paranın iadesi ile yetinilmesi doğru değil ise de, bu hususların düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün dördüncü satırının sonuna "tapu kaydındaki ipoteğin bedele yansıtılmasına" ibaresinin eklenmesi ve gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 12. satırında yer alan "bedelinin" ibaresinden sonra "davalı tarafça bankadan çekilmesine kadar varsa işlemiş mevduat faiziyle birlikte" sözcükleri ilave edilmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 05.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin 2827 ada 10 nolu parsel 15 nolu bağımsız bölümü satın almak üzere dava dışı ... ile anlaştığını, taşınmaz üzerinde ipotek olması nedeniyle müvekkilinin ipotek devir bedeli için 100.000 TL'yi davalı bankaya yatırdığını, davalı bankanın bu bedel karşılığında banka ipoteği ile birlikte taşınmazı müvekkiline devredeceğini, müvekkilinin satın alacağı daireye ilişkin ipotek devrini bankadan istediğini ancak bankanın ödemenin sehven ... adına yapıldığı gerekçesiyle ipotek hakkını devretmediğini ileri sürerek, davalı lehine tesis edilmiş ipoteğin müvekkili adına tescil edilmesini, aksi halde müvekkilinin yatırmış olduğu 100.000 TL ile 600,00 TL masrafın 29/08/2012 tarihinden itibaren %94 oranındaki faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

                  O halde mahkemece yapılacak iş, öncelikle davacı idarenin söz konusu borçların takibine dair elindeki ödeme emri, tebliğ belgeleri ve diğer bilgi ve belgeler getirtilerek davacı idarenin takip tarihi ve alacağı miktarlar kesin olarak belirlenmeli, akabinde ipoteğin paraya çevrilmesine dair icra takip dosyası incelenmeli ve gerektiğinde bu konuda uzman bir bilirkişiden rapor alınarak anılan icra takip dosyasında ipotek bedeli ve esasen ipoteğin paraya çevrilmesine dair icra dosyasındaki borcun ödenmesi sonucu geriye arta kalan bir para olup olmadığı belirlenmeli ; anılan icra takip dosyasındaki alacağın ödenmesinden sonra geriye kalan bir bedel var ise bu takdirde söz konusu artan bedel ile sınırlı olarak işin esasına girilerek davalılar T6 ve T5 arasındaki satışın muvazaalı bir satış olup olmadığı özellikle belirlenmeli; satışın gerçek olup olmadığına yönelik belirleme yapılırken taşınmazın tapu kaydında yazılı resmi devir bedeli ile taşınmazın gerek bilirkişi raporunda gerekse...

                  UYAP Entegrasyonu