Alacak sona erdiği halde alacaklı, terkin taahhüdünü iradesiyle yerine getirmezse, taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Somut olayda; incelenen ve ipotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiği görülmektedir. Taraflar arasında imzalanan 08.09. 2009 tarihli sözleşme ile borcun ödendiği, davalı şirket tarafından aynı tarihli ibraname düzenlendiği anlaşılmaktadır. Ancak, dava açıldığı tarih itibarıyle ipoteğin kaldırılmamış olduğu görülmektedir. Yargılama sırasında davalı tarafından ipotek kaldırılmış olduğuna göre davalı tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulması doğrudur. Ancak dava dilekçesinde dava değeri 60.000,00 TL gösterilip, dava harcı da bu değer üzerinden yatırıldığına göre davacı taraf lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmemesi doğru olmamıştır....
Davalı vekili cevabında, davanın reddini savunmuş ve 13.04.2009 tarihli dilekçesinde, 02.04.2009 tarihinde ipoteğin kaldırıldığını, davanın konusuz kaldığını, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini istemiştir. Mahkemece ipoteğin kaldırıldığı bu nedenle davanın yargılama aşamasında konusuz kaldığı gerekçesiyle esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacı vekilinin temyizine gelince; Dava, borcun ödenmesine rağmen ipoteğin kaldırılmadığı iddiasıyla ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Yargılama sırasında ipotek kaldırıldığından dava konusuz kalmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin ipoteğe konu taşınmazı 10.04.2014 tarihinde ipotekli hali ile dava dışı ipotek borçlusu...'den satın aldığını, dava dışı eski malik ...in kullanmış olduğu krediye istinaden taşınmazda davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, ancak söz konusu kredinin dava dışı ... tarafından ödenmiş olduğunu ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı devraldığı ...ankadan.....'...
İNCELEME VE GEREKÇE Dava, davalı ile dava dışı şirket arasındaki bayilik sözleşmesinin teminatı olarak davacıya ait taşınmaz üzerine tesis edilen ipoteğin şartların oluşmasına rağmen kaldırılmaması nedeniyle, ipotekli taşınmazın kullanılmamasından kaynaklanan maddi ve manevi zararların tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince, ipoteğin mahkeme kararıyla kaldırıldığı, ipoteğin kaldırılmasından sonra taşınmazda imar uygulaması ve revizyonunun yapıldığı bu nedenle taşınmaz üzerinde dava ipoteğin kaldırılması tarihinden önce yapı yapılmasının mümkün olmaması nedeniyle davacının maddi ve manevi zararının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; bu karara karşı, yasal süresi içinde, davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf incelemesi, HMK'nın 355. maddesi uyarınca, istinaf başvuru nedenleriyle ve kamu düzenine aykırılık yönüyle sınırlı olarak yapılmıştır. Davacıya ait Ankara ili, ... ilçesi, ......
Şti. şirketi yetkilileri de ipoteğe konu borcun nakden ve (müşteri) çek senetleri ile ödendiğini belirttiklerini, ipoteğe konu borcun itfa edildiğini, terkin işlemlerini gerçekleştirebileceğini beyan ettiklerini, dava dışı şirket yetkililerinin bu beyanı üzerine müvekkili, davalı yan ile iletişime geçerek taşınmaz üzerinde ki ipoteğin kaldırılması için gerekli işlemlerin başlatılmasını talep ettikleri davalı şirket yetkilileri ve vekillerinin ise dava dışı şirketi halen kendilerine borçlu olduğunu, bu nedenle ipoteği fek etmeyeceklerine söylediklerini, bunun üzerine dava dışı şirketin bakiye borcunu kapatıp taşınmazın üzerinden ipoteğin terkin edileceği inancıyla davacı müvekkilinin davalı şirkete ödemelerde bulunduğunu, ipoteğin kaldırılmasını beklerken davalı tarafın hesaplamada hata olduğunu, dava dışı şirketin borcunun 400.000.TL kaldığını, bu sebeple işlemin tamamlandığının bildirildiğini, bunun üzerine bakiye borcu davacı müvekkilinin ödediğini, ipoteğin terkinini talep ettiğini...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, dava dışı ... Sigorta şirketinin davalıdan kullandığı kredinin teminatı olarak davacının taşınmazına ipotek tesis edildiğini, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip yapıldığını, borcun tüm ferileriyle ödendiğini, bankanın ipotekten doğan alacağının kalmadığını belirterek ipoteğin kaldırılmasına ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının taşınmazı üzerine hem dava dışı ......
Davalı vekili, davacının ipoteğin feki için talepte bulunmadığını, yasa hükümlerine göre ipotek fekinin harca tabi olduğunu, kredi sözleşmesi hükümlerine göre bu bedelin yatırılmasının davacının yükümlülüğünde bulunduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur. Davacı taraf kullanılan kredinin taksitleri sona ermesine rağmen taşınmaz üzerindeki ipoteğin halen kaldırılmamış olduğunu bu nedenle ipoteğin fekini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi yapılan yargılama sonucunda, davacının davalıdan kullandığı kredinin teminatı olarak davacıya ait taşınmazdan 135.000,00 TL bedelin ipotek tesis ettiği, kredi borcunun 05/04/2015 tarihinde kapatıldığı, ipoteğin feki için davalı tarafından yazı yazılmasının yeterli olduğu, harç sorumluluğu bulunduğu taktirde tapu müdürlüğünce ilgilisinden talep edilebileceği, davalı tarafından ipoteğin feki için tapu müdürlüğüne herhangi bir yazı yazmadığı gerekçesiyle açılan davanın kabulü ile ipoteğin fekine karar vermiştir....
- K A R A R - Davacı vekili, davalının müvekkili lehine ipotek tesis ettiğini, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile girişilen icra takibine ipoteğin teminat amaçlı verildiğini, alacaklı ile bir ilişkinin olmadığını, doğmuş ve muaccel bir borç bulunmadığı ileri sürülerek itirazda bulunduğunu, ancak bahsi geçen ipoteğin davalının davacı ile yapılmış olan ticaretin karşılığı olarak davacının alacağını güvenceye almak için verildiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, dava konusu ipoteğin taraflar arasında olan doğacak ticari ilişkinin teminatını teşkil etmek üzere tesis edildiğini, ancak bugüne değin bir ticari ilişki olmadığı gibi mal alışverişi de yaşanmadığını, bu suretle muaccel hale gelen bir borç bulunmadığını bildirerek, haksız açılan davanın reddine, ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bir yıl süreli … bila faiz …» sözcüğü ipotekli alacağın ipoteğin kurulduğu tarihten itibaren bir yıl sonrasına kadar icra takibine konulamayacağı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibin ancak bir yıl geçtikten sonra yapılabileceği anlamını taşır. Dolayısıyla, ipoteğin yapıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmesi ipoteğin terkini için hukuki bir neden değildir. Bütün bunlardan ayrı ipotekli alacağın ödendiğini ispat yükü ipotek borçlusuna düşer. Davalı şirketin bir başka bir dava sebebiyle sistemin nasıl işlediğini açıklayan dilekçesindeki beyanı eldeki davada ipoteğin dayanağı olan borcun bulunmadığı ya da ipotek alacağının ödenmiş olduğu sonucunu doğurmaz. Belirtilen nedenlerle mahkemece davanın reddine karar vermek gerekirken yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş olması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 15/01/2015 NUMARASI : 2012/427-2015/26 Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki bulunduğu taşınmazı dava dışı M.K.’ün kullandığı krediye müşterek ve müteselsil kefil sıfatıyla davalı banka lehine 04.03.2008 tarih 659 sayılı resmi senetle ipotek ettiğini, kredi borcunun ödendiğini, M. K.’ün 3.şahsa olan kefaletinden dolayı ipoteğin kaldırılmadığını, müvekkilinin ipotek sorumluluğunun kefil olduğu dosya ve borç için geçerli olduğunu beyanla borçlu olmadığının tespiti ile taşınmaz üzerine konan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, banka borçlusunun dava dışı H.H. A., müşterek ve müteselsil kefilin ise M....