Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda taşınmaz üzerindeki ipoteğin dava dışı ...’ın davalı bankaya karşı doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatı olarak verildiği, dava dışı ...’in Kredi Kartı Üyelik Sözleşmesinden doğan borçlarının bulunması nedeniyle davalı bankanın ipoteğin fekki için onay vermekten vazgeçtiği, dava dışı ...’ın davalı bankaya olan borçlarının ödenmemesinden dolayı ipoteğin kaldırılmamasında hukuka aykırı bir durumun bulunmadığı, davalı bankanın ipoteğin fekkine onay vermekten vazgeçmesi nedeniyle davacının maddi ve manevi zarara uğramadığı gerekçesiyle davacının ipoteğin fekki ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir....
Davalı vekili, dosyaya sunulan taahhütnamenin banka açısından bağlayıcılığı bulunmadığını, kaldı ki davacının ödemeyi dava dışı ....Malz.İnş.ve İhr.Ltd.Şti hesabına yaptığını ve dekont üzerine işlemin ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna dair açıklama bulunmadığını, bankanın talimat olmadan bu parayı bloke ederek kredi borcunu kapatmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, dava ipoteğin fekki istemine ilişkin olup, davaya konu ipoteğin dava dışı ......
A....ne verilen kredilerin yeniden teminatlandırıldığı, dava konusu taşınmazda banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasının önünde bir engel kalmadığı, davanın 09.03.2012 tarihinde açıldığı, dava tarihi itibariyle ipoteğin kaldırılmasının koşullarının gerçekleşmediği gerekçesiyle, konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına ve davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına ve dava tarihi itibariyle ipoteğin terkin koşulları oluşmadığından yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2017/207 KARAR NO : 2018/567 DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ : 12/04/2017 KARAR TARİHİ : 19/09/2018 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Dava dışı ... tarafından ... parselde kayıtlı taşınmaz üzerine davalı ... Lehine 1. Derece ipotek tesis edildiğini, aynı taşınmaz üzerine müvekkilinin lehine, alacağının teminatı olarak 2. Derece ipotek tesis edildiğini, müvekkilinin alacağının tahsili amacı ile Antalya ... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyasından İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile takip başlatıldığını, Antalya ... İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi için satış işlemlerine geçildiğini, taşınmaz üzerinde 1....
Mahkemece, davanın kabulü ile ipoteğin terkinine, depo edilen bedelin davalıya ödenmesine hükmedilmiştir. Hükmü, davacı vekili ve davalı temyiz etmiştir. Davada kanuni ipoteğin terkini talep edildiğinden, terkin halinde ödenecek bedel, davacının taşınmazına davalıya ait taşınmazdan imar parseli oluşturabilmek için kaç metrekare yer eklenmiş ise o miktardaki yerin, dava tarihindeki rayiç değeri belirlenerek bu bedelin depo ettirilmesinden sonra ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. Uyuşmazlık konusu ipoteğin, 2981 sayılı yasa uygulaması sonucu oluşan davacının hissesine 22.04.1994 tarihinde 16,00 m2 için 560.000.000 ETL bedelle tesis edildiği görülmüştür. İpoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar taşınmazın değerindeki artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K ARAR - Davacı vekili, davacıya ait taşınmaz üzerinde davalı banka lehine konulan ipoteğe ait borcun ödendiğini, ipoteğin kaldırılması için davalıya çekilen ihtara rağmen ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, ipoteğin fekkine karar verilmesini dava ve talep etmiştir. Davalı vekili, davacının ihtarı uyarınca ipoteğin fekkinin sağlandığını, dava tarihi itibariyle davacının işbu davayı açmakta hukuki bir menfaatinin bulunmadığını ve davanın konusuz kaldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
Dava ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olup, davacı dava dışı şahıstan ipotekli olarak taşınmazı satın aldığını, kredi borcu ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia etmiş, davalı banka ise ipoteğin davadışı satıcının davalı bankaya olan tüm borçlarını kapsadığından ve şahsın oğlu ile imzalanan kredi sözleşmesine kefil olduğundan devam eden icra takibi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Ipoteğe konu temel ilişkinin ticari krediye ilişkin olduğu ve dava tarihi itibariyle ipotek resmi senedine konu ve kefaletten kaynaklı borcun devam ettiği, davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 248,35 TL harcın istek halinde iadesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların birbirinden alacaklı olmadığı, bu durumda ipoteğin fek edilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle davacıların ipoteğin fekki talebinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, alacağa yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin fekki ve alacak istemine ilişkindir. İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir.Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 03.12.2013 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin fekki istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin 3227 ada 6 parsel sayılı taşınmazın maliki olduklarını, taşınmaz üzerinde davalı lehine ipotek bulunduğunu, ipoteğin kaldırılması için davalıyla görüşmelerinin olumsuz sonuçlandığını belirterek söz konusu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
Taraflar arasında davacının taşınmazı üzerinde dava dışı ...'ni kredi borcunun teminatını teşkil etmek üzere davalı lehine ipotek tesis edildiği, davacının ipoteğin fek talebine rağmen dava tarihinden önce davalı tarafından davacının taşınmazı üzerindeki ipoteğin fekkedilmediği hususunda herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlık, davacının taşınmazı üzerinde davalı lehine tesis olunan ipoteğin fek koşullarının oluşup oluşmadığı hususundan kaynaklanmaktadır. Davacı vekilinin istinaf itirazı incelendiğinde; yargılama aşamasında alınan bilirkişi raporunda dava tarihinde ipoteğin teminat altına aldığı borcun sona ermediği, 195.148,47 TL bankanın alacaklı olduğu, dava tarihinden sonra ise tüm borcun ödenerek sonlandırıldığı tespit edilmiştir. Dava konusu ipotek resmi senedi incelendiğinde, 03/12/2015 tarihinde davacının taşınmazr üzerinde dava dışı ...'...