WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda; taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığı sabit olup davacı kadının 2016 tarihinde Tapu Müdürlüğü'ne başvurarak taşınmazın aile konutu niteliğini kaybettiğini beyan ederek aile konutu şerhini terkin ettirdiği, aynı gün, kaldırılması istenen ipoteğin tesis edildiği, ipotek tesisinden sonra yeniden aile konutu şerhi tesis edildiği, bu durumun mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davacı kadının ipoteğe rızasının olduğunu gösterdiği, aksinin kabulünün TMK'nın 2. maddesine aykırılık oluşturacağı anlaşılmakla davanın reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan sebeplerle, karar usul ve yasaya uygun bulunmakla davacı kadının istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVALILAR : 1-... 2-... DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı banka tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, Türk Medeni Kanununun 194. maddesine dayalı olarak açılmış, ipoteğin kaldırılması ve aile konutu şerhi konulması istemine ilişkin olup, mahkemece davanın taşınmazın aynına ilişkin olduğu gerekçesiyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 12. maddesi gereğince taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu belirtilerek re'sen yetkisizlik kararı verilmiştir....

    Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi uyarınca asıl borçlu şirketin kullandığı veya kullanacağı kredilerin teminatı olarak davacı ... adına kayıtlı taşınmaz üzerinde ipotek tesis edildiği, TMK'nun 194.maddesi uyarınca ipotek edilen taşınmazın aile konutu olması halinde taşınmaz malikinin eşinin rızasının alınması gerektiği, dava konusu ipoteğe konu taşınmaz üzerinde ise aile konutu şerhi bulunmadığı, TMK'nun 1023.maddesi uyarınca tapuya güven ilkesinin esas olduğu, davalı bankanın üzerinde aile konutu şerhi kaydı bulunmayan dava konusu taşınmaz nedeniyle taşınmaz malikinin eşinin muvafakatini alması zorunluluğunun bulunmadığı, dolayısıyla ipoteğin geçerli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....

      GEREKÇE: Davanın konusu, aile konutu üzerindeki ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK'nun 355.maddesine göre resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; davacı, dava konusu taşınmazın evliliğin devamı boyunca aile konutu olduğunu ve davalı eşi Salih'i TMK'nun 194.maddesi gereğince rızasını almadan davalı banka lehine ipotek tesis ettirdiğini, kendisi ve çocuklarının oturduğu bu taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemiyle dava açmıştır....

      Davalı ... vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; dava konusu taşınmazın ipotek tesis edildiği tarihte aile konutu olmadığı gerekçesiyle, davalı ... vekilinin istinaf talebinin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir. 2. 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrası hükmüne göre; “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi konulmuş olmasa da eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, konutun aile konutu vasfı bulunduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, emredici niteliktedir....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2021 NUMARASI : 2018/1187 ESAS, 2021/743 KARAR DAVA KONUSU : Aile Konutu Şerhi Konulması KARAR : İlk derece mahkemesince verilen karara karşı, davalı Banka tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuş, dosya istinaf incelemesi için Dairemize gönderilmiş olup, ön inceleme aşaması tamamlandıktan ve incelemenin duruşma yapılmadan karar verilmesi mümkün bulunan hallerden olduğu anlaşıldıktan sonra duruşmasız olarak yapılan inceleme neticesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA Davacı kadın vekili dava dilekçesinden özetle; davalı eşin maliki olduğu taşınmazın aile konutu olduğunu, taşınmazın eşi tarafından rızası dışında ipotek edildiğini belirterek taşınmaz üzerine aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. SAVUNMA Davalı banka vekili cevap dilekçesinde özetle; taşınmaz üzerinde aile konut şerhi bulunmadığını, müvekkili bankanın iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur....

        Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır, kira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur. Eş söyleyişle şerh konulduğu için aile konutu olmamakta aksine aile konutu olduğu için şerh konulabilmektedir. Bu nedenle aile konutu şerhi konulduğunda, konulan şerh “kurucu" değil “açıklayıcı" şerh özelliğini taşımaktadır. Anılan madde hükmü ile getirilen sınırlandırma, “emredici" niteliktedir. Dolayısıyla bu haktan önceden feragat edilemeyeceği gibi eşlerin anlaşmasıyla da ortadan kaldırılamaz ve açık rıza ancak “belirli olan" bir işlem için verilebilir....

          Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....

            Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz.” Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da" eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır. Zira dava konusu taşınmaz şerh konulmasa dahi aile konutudur....

              ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : İPOTEĞİN KALDIRILMASI (FEKKİ) -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; aile konutu olduğu iddia olunan taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 20.01.2017 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 27.01.2017 günü ... Gazetede yayımlanarak 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 2.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE,15.01.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu