"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması-Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı şirket tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın tarafından açılan ipoteğin kaldırılması davasının reddine karar verilmiş, Dairemizin 11.7.2017 tarihli ilamı ile dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu ve ipotek tesis edilirken davacı eşten açık rıza alınmadığı için davanın kabul edilmesi gerektiğine dair hükmün bozulmasına karar verilmiş ve mahkemece bozma ilamına uyulmuştur.Bozmaya uyulmakla bozmaya uygun karar vermek gereklidir....
ilamında, TMK’nın 194. maddesinde öngörülen sınırlandırma, taşınmazın tapu kaydına aile konutu şerhi konulduğu için değil, konut aile konutu vasfı taşıdığı için getirildiği, bu sebeple taşınmazın tapu kaydında aile konutu şerhi bulunmasa bile o konutun aile konutu özelliğini taşıdığı, bu maddede öngörülen açık hükme uyulmayarak banka lehine ipotek tesis edilmesinin yolsuz tescil olduğu, ipoteğin baştan itibaren geçersiz olduğunu, davanın niteliği itibariyle bir düzeltme davası olması sebebiyle nisbi değil maktu harca tabi olduğunu, MK m. 19’a göre dava konusu taşınmazın yıllardır aile konutu tanımına uyduğunu, Altınköy Çiftlik Evleri İşletme Kooperatifi kayıtlarında burada yaşandığına dair elektrik, su ve aidat bedellerinin ödendiğinin ve davalının 2000 yılında sürekli bu adreste bulunduğu için kooperatif yönetim kurulunda görev aldığını, eşinin ......
Dava aile konutu olarak kullanıldığı ileri sürülen taşınmaz üzerinde bulunan ipoteğin kaldırılmasına yönelik olduğuna göre, öncelikle aile konutu olarak kullanılan bölümün belirlenmesi gerekir....
davacının dava konusu taşınmaza aile konutu şerhi konulması talebi açısından talebin hukuki yarar yokluğu ile usulden reddine karar verilmesi gerektiği belirtilerek; ipoteğin kaldırılması talebinin kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına, aile konutu şerhi konulması talebinin ise usulden reddine karar verilmiştir....
Davacı; eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine, davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını ve aile konutu şerhi konulmasını istemiş (TMK.ml94); mahkemece dava reddedilmiştir. Hükmün davacı koca tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 04.03.2014 tarih 2013/21777 esas, 2014/4613 karar sayılı ilamı ile hüküm, ipoteğin kaldırılması talebinin reddi yönünden onanmış, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğu, bu sebeple aile konutu şerhi konulması talebinin kabulü gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Davalı banka, karar düzeltme talep ederek, dava konusu taşınmazın cebri icra ile davalı bankaya ihale edildiğini ve şerh konulmasında hukuki yarar kalmadığını ve davanın konusuz kaldığını belirterek, bozma kararının kaldırılmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması - Aile Konutu Şerhi Konulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden; davalı banka tarafından ise tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu, davalı eş İsmet tarafından kendisinin haberi ve izni olmadan üzerinde ipotek tesis edildiğini ileri sürerek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş (TMK m. 194), mahkemece davanın kabulü ile dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Maddesi gereği müşterek konutun eşlerden biri tarafından ipotek verilmesi durumunda diğer eşinin muvafakatnamesinin aranmasının gerektiği, Bor Tapu Müdürlüğünden dava konusu ipotekle ilgili evrakların istendiği, gelen yazı cevaplarına göre dava konusu ipotek evraklarının incelenmesinde; davacının dava konusu ipoteği vermesi esnasında eş muvafakatnamesinin alınmadığı anlaşıldığından ipoteğin kaldırılmasına karar vermek gerektiği, davacının müşterek konut üzerine aile konutu şerhi talebi açısından ise; davacının tapu müdürlüğüne tek taraflı beyanı ile taşınmaz üzerine aile konutu şerhi koyabileceği ayrıca aile konutu şerhi talebinin ayrı bir harca tabi olduğu ancak davacı tarafından harç yatırılmadığı anlaşıldığından aile konutu şerhi konulması talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerektiği......" gerekçesiyle Davanın KISMEN KABULÜ ile; 1- Niğde ili Bor ilçesi 1387 Ada 1 Parsel Blok C-3 2....
nin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ilk hükümde aile konutu şerhi davasının kabulüne karar verilmiş, bu karar şirket tarafından temyiz edilmiş, şirketin aile konutu şerhine yönelik temyiz itirazları reddedilerek bu isteğe yönelik kurulan hüküm kesinleşmiştir. Bu sebeple mahkemece kesinleşen aile konutu şerhi davası hakkında yeniden hüküm tesisi doğru olmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden Dairemizin 24.10.2018 tarih ve 2017/1380 esas, 2018/11828 karar sayılı onama ilamının aile konutu şerhi konulması ve bu karara bağlı yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönlerinden kaldırılmasına, hükmün bu bölümlerinin düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir....
Davalı banka vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; muvafakatnamede bulunan imzanın kime ait olduğu hususunun açığa kavuşmadığını, raporun hüküm kurmaya elverişli olmadığını, tatbike medar imzaların toplanarak yeniden inceleme yapılması gerektiğini, ipoteğin kısman kaldırılması halinde ipoteğin nasıl uygulanacağını kararda gösterilmediğini, davanın reddi gerektiğini ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı tarafından açılan aile konutu nedeniyle ipoteğin kaldırılması davasında dava konusu taşınmazın aile konutu olup olmadığı, aile konutu olarak kullanılan kısmın ayrılarak ipoteğin kısmen kaldırılmasının doğru olup olmadığı, dosyada eksik inceleme ile karar verilip verilmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
Emsal Hukuk Genel Kurulu kararında yer alan yerel mahkemenin “direnme gerekçesinde” açıkça belirtildiği üzere Türk Medeni Kanununun 194. madde hükmü ile eşlerin fiil ehliyetine getirilen sınırlama aile konutuna şerhin konulması ya da konulmaması koşuluna bağlanmadığı gibi işlem tarafı olan üçüncü kişinin iyiniyetli olup olmamasının da herhangi bir önemi bulunmamaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 194/1. maddesine göre, “Eşlerden biri, diğer eşin açık rızası bulunmadıkça, aile konutu ile ilgili kira sözleşmesini feshedemez, aile konutunu devredemez veya aile konutu üzerindeki hakları sınırlayamaz. Bu madde hükmü ile aile konutu şerhi “konulmuş olmasa da” eşlerin birlikte yaşadıkları aile konutu üzerindeki fiil ehliyetleri sınırlandırılmıştır. Sınırlandırma aile konutu şerhi konulduğu için değil, zaten var olduğu için getirilmiştir. Bu sebeple tapuya aile konutu şerhi verilmese bile o konut aile konutu özelliğini taşır....