"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın ve tavzih talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalı bankanın müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığını, ipotek bedelinin ödenmiş olmasına rağmen, ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek, borçlu olmadıklarının tespiti ve ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir. Davalı savunmasında, ipoteğin tüm borçtan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın reddini istemiştir. Mahkemece ipotek bedelinin icra dosyasına yatırıldığını ve ipoteğin fekki hakkında karar verme yetkisinin İTM olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Davalı vekili; ipoteğin üst sınır ipoteği olduğunu, kefalet teminatı olan borçtan davacının sorumlu olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir Mahkemece taşınmaz üzerindeki ipoteğin 38.500.TL limitli üst sınır ipoteği olduğu, davalı banka yazı cevabından davacı ve ipoteğin tesis eden dava dışı 3 kişinin davalı bankaya herhangi bir borçlarının bulunmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı 07.05.2007 tarihli dava dilekçesinde davalı banka lehine tesis edilen 20.04.2004 tarihli 38.500 TL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Mahkemece asıl borçlu olan ipotek verenin ve davacının davalı bankaya borcu bulunmadığı gerekçesiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından, ipoteğin kaldırılması davasının kısmen reddi yönünden; davalı banka tarafından ise ipoteğin kaldırılması davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı bankanın tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Dava, ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne, ... İli, ... İlçesi, ... Mahallesi, 776 ada, 20 parsel sayılı taşınmazın münhasıran 2. Katında (zemin üstü 1. kat) bulunan ve taraflarca aile konutu olarak kullanılan daire üzerinde tesis olunan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir....
Dava ipoteğin kaldırılması talebine ilişkin olup, davacı dava dışı şahıstan ipotekli olarak taşınmazı satın aldığını, kredi borcu ödendiği halde ipoteğin kaldırılmadığını iddia etmiş, davalı banka ise ipoteğin davadışı satıcının davalı bankaya olan tüm borçlarını kapsadığından ve şahsın oğlu ile imzalanan kredi sözleşmesine kefil olduğundan devam eden icra takibi nedeniyle ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunmuştur. Ipoteğe konu temel ilişkinin ticari krediye ilişkin olduğu ve dava tarihi itibariyle ipotek resmi senedine konu ve kefaletten kaynaklı borcun devam ettiği, davacının ipoteğin kaldırılmasına yönelik talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 248,35 TL harcın istek halinde iadesine, 12/10/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda tarafların birbirinden alacaklı olmadığı, bu durumda ipoteğin fek edilmesinin zorunlu olduğu gerekçesiyle davacıların ipoteğin fekki talebinin kabulüne, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine, alacağa yönelik davanın reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Dava ipoteğin fekki ve alacak istemine ilişkindir. İpotek taşınmaz üzerinde bir hak doğurduğundan bu hakkın ortadan kaldırılmasını amaçlayan ipoteğin fekki davasının HUMK.nun 13.maddesinde düzenlenmiş bulunan kesin yetki kuralına göre taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir.Bu husus kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece re'sen gözetilmelidir. Bu durumda ipoteğin fekki talebi yönünden dava tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken bu yönün gözetilmemiş olması isabetsizdir....
Mahkemece, davanın kısmen kabulü kısmen reddi ile depo edilen 1.596,20 TL bedelin davalıya ödenerek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Uyuşmazlık konusu ipoteğin davacıların taşınmazında imar uygulaması sonucu oluşan 22 m2 artışa karşılık konulduğu ve ipotek bedelinin 39.000.000,00 ETL olduğu, mahkemece bu bedelin güncellenip depo ettirilerek ipoteğin kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür. Taşınmazın değerindeki ipoteğin konulduğu tarihten bugüne kadar olan artış gözetilerek dava tarihi itibariyle rayiç bedeli depo ettirilmek suretiyle ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir....
nin borcunun devam ettiğini, ipoteğin terkin edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ipoteğin ticari ilişkinin teminatı olarak davacı tarafından, oğlunun ortağı olduğu şirket olan ... Ltd.Şti ile davalı alacaklı şirket arasında düzenlenen 23/07/2007 tarihli üretici bayilik sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipotek olduğu, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olarak 100.000,00TL'lik olarak verildiği, iki şirket arasındaki alacak verecek ilişkisinin devam ettiği, ipoteğin asıl borca bağlı fer'i bir borç olması nedeniyle, asıl borç ödenmeden ipoteğin sona ermeyeceği, asıl borcun ödenmediği, ipoteğin terkin edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....
DAVA : İpoteğin Kaldırılması (ödünç sözleşmesinden kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 09/09/2021 KARAR TARİHİ : 07/04/2023 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 08/05/2023 Afyonkarahisar... Asliye Hukuk Mahkemesinin .../... esas .../... karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine mahkememize gönderilen (menfi tespit ve ipoteğin kaldırılması talepli) dava dosyası mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiş, menfi tespit/istirdat talepleri ve ipoteğin kaldırılması talepleri birbirinden bağımsız ayrı nitelikte davalar olduğundan ipoteğin kaldırılması talepli dava .../... esas sayılı dosyadan tefrik edilerek mahkememizin .../... esas sırasına kaydedilmiştir. Eldeki bu dosyada ipoteğin kaldırılması davası yargılama konusudur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 21/05/2015 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11/07/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı vekili müvekkilinin 1451 ada 100 parselde bulunan A Blok Zemin Kat 17 No'lu bağımsız bölümü 31/01/1989 tarihinde satın aldığını, taşınmazda davalı tarafından konulmuş ipotek bulunduğunu, davacının ipoteğin kaldırılması için davalıya ulaşamadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı, ipoteğin satış bedeli için konulduğunu kendisine ödeme yapılmadığını, ipotek bedelinin yatırılması gerektiğini savunmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine konu alacağın teminatı amacı ile üzerinde ipotek kurulan üç adet taşınmazın davacı tarafından satın alındığını, müvekkilinin ipoteğin fekkini sağlamak için kredi borcunu ödediğini ancak davalı bankanın kredi sözleşmesi konusu dışındaki çek bedelinin de tahsilini talep etmek suretiyle ipoteğin fekki işlemini geciktirdiğini, müvekkiline haksız yere zaman kaybettirdiğini, borcun tamamının ödenmesinden sonra ipoteğin kaldırıldığını ancak bu sürede davacının maddi ve manevi zarar gördüğünü belirterek 10.000,00 TL maddi ve 100.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davacının ihtarı ile ipoteğin kaldırılmasını istediği sırada, borcun tamamı ödenmediği için ipoteğin kaldırılmadığını, keyfi bir işlem yapılmadığını davacının zarar görmediğini bildirerek davanın reddini istemiştir....