"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi Davalı Hazine hakkında tazminat istemli olarak açılan davanın süre yönünden reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: 1- Davacılar vekili; mahkemece ek kararla cezanın ortadan kaldırılmasından sonra yakalama kaydının geri alınmaması nedeniyle müvekkillerinin haksız olarak gözaltına alındığından bahisle tazminat talebinde bulunduğu, bu durumun CMK’nun 141.maddesinde düzenlenen tazminat koşullarına uymaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, süre yönünden davanın reddine karar verilmesi, 2- Reddedilen dava nedeniyle davalı Hazine lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, İsabetsiz olduğundan temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle hükmün istem gibi BOZULMASINA...
Davalı, ödemenin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, resmi biçimde düzenlenen senede karşı iddianın aynı şekilde kanıtlanması gerektiğini, açılan davanın reddini ve tazminat ödetilmesini talep etmiştir. Mahkemece, ipoteğin fekkine ilişkin davanın yetki yönünden reddine, menfi tespit isteminin kabulüne, tazminat isteminin reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. İpotek tesisi için rehin edilecek taşınmaz maliki ile alacaklı arasındaki anlaşmanın (rehin sözleşmesi) bulunması ve rehin sözleşmesinin Türk Medeni Kanununun 856. maddesi gereğince tapu siciline tescil edilmesi gerekir. Alacak sona erdiği halde alacaklı terkin taahhüdüne rağmen iradesiyle terkin talebinde bulunmazsa taşınmaz maliki ipoteğin fekkini (kaldırılmasını) dava yolu ile isteyebilir. Davadaki ipoteğin terkini isteminin nedeni budur....
Noterliği'nin 19/11/2018 tarih ve ... yevmiye numaralı ihtarnamesi ile davalı banka ve şubeye borcu biten ipoteğin fek edilmesi için gönderdiği ihtarname davalı banka tarafından 29/11/2018 tarihinde şube tarafından 21/11/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, ihtarnameye rağmen borcu biten krediden kaynaklanan ipoteğin fek edilmediğini, Balıkesir ... Noter ... sayılı 19 Kasım 2018 tarihli ihtarnameyi çektiklerini, davalı banka tarafından ihtarnameye cevaben Balıkesir ... Noterliği 21.11.2018 tarihli, ... sayılı yazı ile dönüş yapıldığını, bu ihtar cevabında davacının ipotek nedeniyle bankaya karşı sorumlu olduğunu ve ipoteği kaldırmayacağını belirttiğini, sonrasında banka görevlisinin davacıyı şubeye davet ederek dava dışı ... isimli tanımadıkları ve herhangi bir ipotek sözleşmesine taraf olmayan kişinin “kişisel hesabına” 350.000 TL yatırıldığı takdirde ipoteğin fekkinden hiçbir gerekçe imtina edilmeyerek fekkinin yapılacağının beyan edildiğini, bu duruma ilişkin dava dışı ......
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tesbit- tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, asıl ve birleşen davada, müvekkilinin dava dışı ... Sahil Ekmek Ltd.Şti. borçları için davalı lehine taşınmazı üzerine ipotek tesis ettiğini, davalının müvekkili aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ayrıca dava dışı şirketin borçlusu olduğu taşıt kredisi sözleşmesinden kaynaklanan alacağı için ilamsız icra yolu ile takibe giriştiğini belirterek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, asıl ve birleşen davada, ipoteğin dava dışı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.04.2007 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması, menfi tespit ve tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 26.07.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipotek şerhinin kaldırılması, menfi tespit ve tazminat istemleri ile açılmıştır. Davalı banka, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, 176 ada 14 ve 141 ada 2 parseldeki davalı hissesindeki mevcut ipotek şerhlerinin terkinine, davacının 1996/46 esasta kayıtlı dava sebebiyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiştir. Hükmü, davalı banka temyiz etmiştir....
da ipoteğin kaldırılacağını beyan etmiş olması nedeniyle, müvekkilinin 23/08/2013 tarihinde taşınmazı ipotekli olarak satın aldığını, davalı bankanın ipotek nedeniyle bir alacağı kalmamış olmasına rağmen ipoteğin fek edilmediğini, açıklanan nedenlerle dava konusu bağımsız bölüm üzerinde davalı banka lehine tesis edilmiş 160.000,00 TL bedelli ipoteğin fekkini karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu nedenle manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, yerinde olmayan gerekçelerle manevi tazminata hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır.'' gerekçesi ile hükmün bozulması sonucunda, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, uyulan bozma ilamı uyarınca ipoteğin fekkine ilişkin önceki hüküm kesinleştiğinden buna dair yeniden hüküm tesis edilmediği, manevi tazminat isteminin ipoteğin fekki talebinin davalı banka tarafından haksız reddedilmesine dayalı olması ve davacının kişilik haklarının ihlal edildiği olgusunun somut olayda kanıtlanamadığı,maddi tazminat bakımından ise davacının davaya konu ipoteğin kaldırılmamış olması nedeniyle uğradığı zararın dava tarihi itibariyle taşınmazı rayiç değerinin üzerinde satamaması nedeniyle oluşan meblağ olabileceği gerekçesiyle ipoteğin fekkine ilişkin önceki hüküm kesinleştiğinden bu hususta yeniden karar verilmesine yer olmadığına,davacının maddi tazminata ilişkin davasının kısmen kabulü ile 40.000 TL nin davalıdan alınarak davacıya...
nun daha sonra davalı ile 27.03.2009 tarihli genel kredi sözleşmesi yapıp taşınmazlar üzerindeki ipoteğin bu sözleşmeden kaynaklanan kredilerin teminatını oluşturması yönünde muvafakatname verdiği, anılan kredi sözleşmelerinden kaynaklanan borçların davalı bankaya ödendiği 17.02.2010 tarihli dava dışı ... ile davalı banka arasında yapılan kredi sözleşmesinin ise davacılardan ... tarafından kefil olarak imzalandığı, taşınmazlar üzerindeki ipoteğin bu sözleşmeden kaynaklanan borçların teminatını oluşturduğuna dair kayıt bulunmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacı ... adına kayıtlı ... ili ... İlçesi ... mahallesi 904 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ile davacılar adına 1/2'şer hisse ile kayıtlı ... ili ... ilçesi ......
Ltd.Şti. ve ... vekili,Görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, ipotek tesisinin ... lehine olduğu için husumetin kendilerine yöneltilemeyeceğini, davacının ipoteğin fekki talebi ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olmadığını, davacının davalı şirketin ortağı olması sebebiyle daha 1 yıl dolmadan şirketin kar etmediği gerekçesi ile ortaklık payını protokolde belirtildiği şekilde devir ettiğini, 3. Kişi lehine konulan ipotekte davacının yasal sorumluluğunun devam ettiği için ipoteğin fekki isteminin yersiz olduğunu, ayrıca maddi ve manevi tazminat taleplerinin de koşullarının oluşmadığını belirterek davanın reddini istemiştir. Davalı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki tazminat hukukuna ilişkin davada İstanbul 6. Tüketici ve Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, kooperatifin bankadan aldığı kredinin ödenmemesi nedeniyle ipoteğin paraya çevrilmesinden kaynaklanan koopetarif üyesi tarafından açılan tazminat istemidir. Dosya kapsamından, taraflar arasında konut satışı sözkonusu olmadığı, davalıların yüklenici konumunda bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tüketici mahkemesi özel bir mahkemedir ve görevleri 4077 Sayılı Yasadan kaynaklanır. Somut olayda; 4077 Sayılı Yasa kapsamında bulunmadığı anlaşılan uyuşmazlığın, genel hükümlere göre Küçükçekmece 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekir. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle; H.Y.U.Y.’nın 25. ve 26. maddeleri gereğince Küçükçekmece 1....