Kefaletten kaynaklanan asıl kredi borcu ... tarafından ödendiği için davacımız taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını istemiş, davalı banka kredi işleminde asıl borçlunun riskleri devam ettiği için ipoteğin kaldırılmayacağını ileri sürmüştür. Davanın kabulüne ilişkin ...., sayılı kararı ile ilgili istinaf incelemesinin yapıldığı .... ., sayılı ve 28/12/2023 tarihli kararında "davacı tarafından dava dışı şahsın davalı bankadan kullandığı ticari kredilerin teminatını oluşturmak üzere tesis edilen ipoteğin borç bulunmadığı gerekçesiyle fekki talep edilmiştir. Davada, ipoteğin teminat altına alındığı alacağın sonra erdiği iddia edilerek ipoteğin kaldırılması talep edildiğine göre asıl ilişkisinin görüleceği mahkeme görevli mahkemedir....
(Karşı Oy) KARŞI OY YAZISI Davacı ve davalının tüketici tanımına uymadığı, taraflar arasına tüketici işlemi bulunmayıp, genel hükümler uyarınca çözümlenecek arsa sahibi ile yüklenici arasında eser sözleşmesinden kaynaklanan dava niteliğinde olduğu anlaşıldığından, uyuşmazlığın asliye hukuk mahkemesinde çözümlenmesi gerekir kanaatindeyim....
Oğuz'a Arnavutköy-Boğaziçi Şubesi tarafından kullandırılan 03/09/2010 tarihli kredi sözleşmesinden kaynaklanan ve halen takip hesaplarında izlenen muaccel alacaklarında kefaleten imzasının bulunduğunu, adı geçenin aynı zamanda varis olarak söz konusu kredi sözleşmesinden kaynaklanan borçtan sorumlu bulunduğunu, dolayısıyla, Serpil Oğuz'un hem aseleten hem de kefaleten bankaya olan borçları sebebiyle ipoteğin fekkinin mümkün olmadığını, davacının tüm hukuki vecibeleri ile birlikte ipotekli olarak taşınmazı satın aldığı bu suretle davanın reddi gerektiğinin açık olduğunu, Serpil Oğuz'un Arnavutköy Boğaziçi Şubesinden kullandığı kredi devam ederken, taşınmazın davacının babası Kenan Yılmaz tarafından borç ve taşınmaz üzerindeki 300.000,00 TL limitli ipoteği kabul edilerek satın alındığı, taşınmazın değerli olması nedeniyle 1....
"İçtihat Metni" İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin kaldırılması KARAR Taraflar arasındaki uyuşmazlık, İİK 153. maddesinden kaynaklanan ipoteğin kaldırılması isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 02.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Dosya kapsamına, iddia ve savunmaya, mahkemece kabul edilen hukukî niteliğe göre uyuşmazlık, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle başlatılan icra takibine yapılan itirazın kaldırılması istemine ilişkindir. 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14. maddesi ve Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 20.01.2017 gün ve 2017/1 sayılı kararı uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 15. Hukuk Dairesine ait olup, Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 1/7/2016 kabul tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 21. maddesiyle değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın görevli Yargıtay 15. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine 10/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/520 Esas KARAR NO:2022/908 DAVA:İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) DAVA TARİHİ:01/06/2022 KARAR TARİHİ:26/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket ile davalı şirket arasında 15/04/2013 tarihli Snai ve Tıbbi Gazlar Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında teminat niteliğinde olmak üzere müvekkil şirket için dava dışı 3....
İddianın ileri sürülüş biçimine ve dosya kapsamına göre, dava, ön ödemeli konut satış sözleşmesinden kaynaklanan ayıba dayalı ipoteğin fekki istemine ilişkindir. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Başkanlar Kurulu'nun İş bölümüne ilişkin kararı gereğince "6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik, eser, taşıma, sigorta, bankacılık sözleşmeleri dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar"a karşı istinaf inceleme görevinin 18., 19. veya 46. Hukuk Dairesi'ne ait olduğu belirlendiğinden, dairemizin bu istinaf başvurusunu incelemeye görevli olmadığı anlaşılmakla, aşağıdaki şekilde karar verilmiştir. K A R A R : Yukarıda açıklanan gerekçelerle; 1- Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE 2- Dava dosyasının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. 19. veya 46....
Öncelikle ve önemle belirtilmelidir ki davacı ile müvekkilimiz arasındaki davada uyuşmazlık konusu arsa payı kapsamında inşaat yapım sözleşmesi kapsamında tesis edilen ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Arsa payı karşılığı olarak yapılan inşaat sözleşmelerine ilişkin olarak düzenlenen ipotek tesisi bir tüketici işlemi değildir. Dolayısıyla mahkemenin hatalı gerekçeli kararında belirtildiği üzere Tüketici Mahkemelerinin görev alanına girmemektedir. Bir uyuşmazlığın Tüketici Mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıklar arasında sayılabilmesi için eser sözleşmesinin varlığı yeterli olmayıp bir tarafın satıcı olması, diğer tarafın da tüketici olması gerekmektedir. Daha açık bir ifadeyle tüketici olarak kabul edilen tarafın konu ile ilgili ticaret ya da başka satış gayesi ile değil nihai tüketici olarak hareket etmesi ticari bir amaçla hareket etmemesi gerekmektedir ki uyuşmazlık Tüketici Mahkemeleri görev alanına girebilsin....
nin davalıdan alacağı petrol ürünlerine karşılık doğmuş ve doğacak alacaklara ilişkin olarak verildiği, ipotek akdinin çerçevesini tayin eden 29.11.2005 tarihli resmi akit tabloları içeriğinden ipoteklerin, ileride gerçekleşecek veya gerçekleşmesi muhtemel olan bir alacağın teminatı olarak tesis edildiğinden ipoteğin, azami meblağ (üst sınır ipoteği) ipoteği olduğu, söz konusu ipoteğin sözleşmenin bir ferisi olarak değil, sözleşmeden ayrı azami had ipoteği olarak verilen bir ipotek olduğu, davacı taraf borcun tamamen ödendiğini iddia etmediğine göre ipoteğin devam etmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, öte yandan davacı tarafça ipoteğin kaldırılmasına ilişkin olarak açılan başka bir davada davacı tarafın dava dışı Hilal Petrol Ltd. Şti.'nin ortağının ayrılması nedeniyle ipoteğin kaldırılması talep ettiği, yargılama sonucunda Sivas 1....
Bu nedenle taraflar arasındaki sözleşmenin iş, vekalet, eser veya acentelik sözleşmesi olduğunu nitelendirilmesi yargıca aittir. Davacı ipoteğin kaldırılması talebini içeren davada temel ilişki olarak davalı şirket ile akdedilen acentelik sözleşmesine dayanmıştır. Acentelik sözleşmesi TTK 102- 123 maddeleri arasında düzenlenmiş olup, yine TTK'nun 4. maddesi gereğince Ticaret Kanununda düzenlenmiş olması nedeniyle bu sözleşmeden kaynaklanan davalar ticari dava sayılır. Dava ipoteğin kaldırılması talebiyle açılmışsa da temel ilişki acentelik sözleşmesinden kaynaklandığından TTK 4. maddesi uyarınca görevli mahkeme ticaret mahkemeleridir. Bu durumda mahkemece yargılamaya devamla esas hakkında karar verilmesi gerekirken görevsizlik kararı verilmesi yerinde görülmemiştir. Bu nedenle davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne, inceleme konusu karar usul ve yasaya uygun olmadığından HMK'nın 353/1- a-3 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir....