"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekkine ilişkin davada Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk ve Ankara 12. Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, ipoteğin fekkine ilişkindir. Kahramanmaraş 1.Asliye Hukuk Mahkemesince, taraflar arasında yapılan kefalet taahhütnamesindeki yetki sözleşmesi ile genel yetki kuralı gereğince yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 12.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, ipoteğin fekki davalarının HUMK’nun 13. maddesi uyarınca taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği gerekçesiyle gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, üzerindeki ipoteğin kaldırılması istenilen taşınmaz Kahramanmaraş, Ulutaş Köy'ünde kaindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin terkini davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde dava dışı .... Kooperatifi ile davalı ... arasındaki inşaat yapımı sözleşmesinin teminatını teşkil etmek üzere davalı ... lehine ipotek tesis olunduğunu, 10.09.2005 tarihli protokol ile kooperatif ortaklarının hisselerine düşen borcu ödemeleri halinde ipoteğin kaldırılacağının taahhüt edildiğini, bu çerçevede borcun ödendiğini, ancak ipoteğin kaldırılmadığını ileri sürerek, borçlu olmadıklarının tespiti ve ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, müvekkillerinin 11/02/2008 tarihinde davalı ... lehine ipotekli olan daireleri satın aldıklarını, ipoteğin karşılığı olan kredinin tamamen ödenmiş olduğunu ileri sürerek, dava konusu taşınmazlar üzerine davalı lehine konulan ipoteğin kaldırılmasını talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava konusu ipoteğin dava dışı ....nin ve ayrıca önceki maliklerin asalet ve kefalet borçlarının teminatını teşkil ettiğini, maliklerin kefalet borçları bulunduğunu beyan ederek davanın reddini istemiştir....
YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkiline ait taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin bila faizli olduğunu, takip dosyasında ipotek bedelinin depo edildiğini ve ipotek alacaklısına muhtıranın 17/02/2020 tarihinde tebliğ edildiğini, 19/02/2020 tarihinde ipotek alacaklısının "ipoteğin fekki konusunda bir itiraz bulunmamaktadır. İpotek bedelinin banka hesabına yatırılması halinde takip konusu ipoteğin fekkine muvafakat edilmektedir" şeklinde beyan sunduğunu, bu beyan dilekçesi ile ipotek alacaklısının, kabul anlamına gelmemekle birlikte, dosyadaki faiz ve fer'ilerinden vazgeçmiş sayıldığını, ipoteğin vadesi olarak belirlenen tarih 02/06/2000 olup, bu tarihin, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapılabilinecek tarih olduğunu, bu tarihten sonra resmi senette herhangi bir faiz miktarı yazılmamış olmasına rağmen faiz talep etmenin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, şikayetin reddini istemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekkine ilişkindir....
Davacı, 26/09/2013 tarihli sözleşme ile davalı yüklenici Akfa Holding'ten diğer davalı T5 lehine olan ipotekli ev satın aldığını, senetlerin bir kısmını ödediğini, 7 ay önce davalı TMSF'nin davalı Akfa Holding'e kayyım olarak atanması nedeniyle davalı TMSF'ye ödemeler yaptığını, daire üzerindeki ipoteğin kaldırılmaması nedeniyle mağdur olduğunu, taşımazda bulunan ipotek ile ilgili ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibin durdurulmasına, davalı T5 lehine tesis edilen ipoteğin fekkini talep ve dava etmiştir....
İcra Müdürlüğünün 20201541 esas sayılı dosyasından ipoteğin kaldırılmasının talep edildiğini, ancak ipotek bedeli eksik yatırıldığından ipoteği kaldırmadıklarını, davalı tarafın bunun üzerine İzmir 12. İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/120 E. sayılı dosyasında ipoteğin fekki için dava açıldığını, karara karşı istinaf yoluna başvurulduğunu, davalı tarafın kesinleşmemiş ilam ile icra müdürlüğünden ipoteğin fekkini talep ettiğini, icra müdürlüğünün 27/08/2021 tarihli kararı ile ipoteğin kaldırıldığını belirterek davanın kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, birleşen dosya davacısı T3 İzmir 5....
ipoteklere ilişkin olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 883. maddesinde gerçekleştirilen 04.07.2019 tarıhli değişiklikle kanun koyucu, bazı hal ve şartlarda taşınmaz malikine ipoteğin terkinini talep etme hak ve imkanı verdiğini, somut olayda müvekkili adına kayıtlı taşınmaz üzerindeki 08/09/1969 tarihli, 1801 yevmiye numaralı ipoteğin süresi, Türk Medeni Kanununun 883....
şart niteliğinde olduğuna hükmedilip, davanın kabulüne karar verildiğini ancak söz konusu ipoteğin açılmış ve açılacak her türlü tüketici kredisi sözleşmesinden kaynaklanan borçları temin ettiğini, bu nedenle bireysel kredi sözleşmeleri kapsamındaki borçlar devam ederken ipoteğin fekki yoluna gidilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yapılan ödemelerin borcu karşılamadığını, kaldı ki bilirkişi kök raporunda da; Yılmaz Kıvrıç adına, Denizbank lehine tesis edilen dava konusu ipoteğin, Yılmaz Kıvrıç’ın sadece konut kredisi için değil, tüm banka borçları için tesis edilmiş olması ve Yılmaz Kıvrıç’ın yasal takibe devredilmiş tüketici kredisi, kmh ve kredi kartı borçları bulunması sebebiyle bahse konu ipoteğin fekki için gerekli koşulların tamamlanmadığı yönünde kanaat belirtildiğini, müvekkili bankanın ipoteği fek edeceğine ilişkin bir taahhüdü bulunmadığını, ipoteğin kapsama aldığı borç devam ettiğine göre ipoteğin fek edilemeyeceğini belirterek kararın kaldırılmasına ve davanın reddine...
Davalı vekili, ipoteğin asıl borçlunun veya kefillerinin davalı bankaya karşı asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlarını kapsayacak şekilde tesis edildiğini, ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller sonucunda, ipoteğin borçlu ve kefillerinin asaleten yada kefaleten doğmuş ve doğacak borçlarına teminat olarak tesis edildiği, sözleşmede kefil olan dava dışı H. E.’ün davalı bankaya borcunun bulunduğu, ipoteğin teminatının devam ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....