GEREKÇE: Dava, istirdata dönüşen menfi tespit istemine ilişkin olup ipoteğin fekki de talep edilmektedir. Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin maliki olduğu taşınmazda dava dışı ...'in davalıya olan borçlarının teminatını teşkil etmek üzere verdiği ipoteğin fekkini; ıslah dilekçesiyle ise davanın açılmasından sonra başlatılan ipotekli takipte müvekkilinin 118.044,67-TL dışında borcunun bulunmadığının tespiti ile borç miktarının ödenmesi ve ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İpoteğin fekki talebi sınırlı ayni hakka ilişkin bir talep olduğundan taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkisi kesin niteliktedir. İpotekli taşınmazın İstanbul adli yargı sınırları içerinde bulunan Şişli ilçesinde yer aldığı anlaşıldığından davalının mahkemenin yetkisine yönelik itirazında isabet görülmemiştir. İpotek aktinin çerçevesini tayin eden resmi akit tablosu içeriğinden ipoteğin, 24/07/2019 tarihinde 220.000-TL için tesis edildiği görülmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki asıl davada menfi tespit, ipoteğin fekki ve tazminat, birleşen davada itirazın iptali davalarının bozma ilamına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl davada davalı-birleşen davada davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü. - KARAR - Asıl dava, genel kredi sözleşmesinden doğan borcun ödendiği iddiasına dayalı menfi tespit, ipoteğin fekki ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir. Asıl davada davalı vekili, davanın reddini istemiştir. Birleşen dava, genel kredi sözleşmesinden doğan banka alacağının tahsiline dayalı itirazın iptali istemine ilişkindir. Birleşen davada davalılar vekili, davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili, ipoteğin asıl borçlunun davalı bankaya karşı asaleten veya kefaleten doğmuş veya doğacak tüm borçlarını kapsayacak şekilde tesis edildiğini, ipoteğin fekki koşullarının bulunmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece toplanan deliller sonucunda, ipoteğin teminatı olan bireysel kredi borcunun tamamen ödendiği, dava dışı asıl kredi borçlusunun ticari kredi sözleşmesine kefilliğinden dolayı dava konusu ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibine girişildiği, bu ticari kredi sözleşmesinde davacının imzasının bulunmadığı, dolayısıyla davacının sorumlu tutulamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, taşınmaz üzerindeki ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dava, İİK'nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit ve ipoteğin fekki davasıdır....
üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin her hangi bir borcunun bulunmadığını bu nedenle ipoteğin ve haczin kaldırılması gerektiğini belirterek, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin fekki ve haczin kaldırılmasını talep etmiştir....
Sıf. ) Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü....
Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın menfi tespit istemi yönünden kabulüne, ipoteğin fekki istemi yönünden reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı, Yargıtayca duruşma istemli olarak taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildi. Duruşma için belirlenen 18.04.2023 günü hazır bulunan davacılar vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip, gereği düşünüldü. I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipotek konusu borcun ödendiği iddiasına dayalı borçlu olunmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemlerine ilişkindir. Davalı, duruşmalara katılmamış, cevap da vermemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit - ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin HUMK 13. mad. gereğince yetki yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ... vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de işin niteliği itibarıyla bu istemin reddine karar verilmiş, 24.09.2010 tarihli dilekçesi ile bu kez yargılamanın yenilenmesini talep etmiş ancak yetkisizlik kararlarına karşı iadei muhakeme talebi mümkün olmadığından davacı vekilinin iadei muhakeme talebinin reddine karar verilmiş, bu kararda davacı ... vekilince temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, menfi tespit ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalılar davanın reddini istemişlerdir....
Mahkemece yapılan tahkikat ve alınan bilirkişi raporuna göre davacı borçluların davalı alacaklıya dava tarihi itibarıyla 6.764,34 TL faiz ve faizin BSMV’sinden ibaret borçlarının kaldığı saptanmıştır. Bu durumda davacıların takibin geri kalan kısmından dolayı borçsuz oldukları anlaşıldığından menfi tespit davasının kısmen kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus gözden kaçırılmıştır. Mahkemece, menfi tespit davalarında da davanın kısmen kabulüne karar verileceği düşünülmeden davanın tamamen reddi doğru olmamış, hükmün bozulması gerekmiştir. Mahkemece yapılması gereken iş öncelikle davacılara eksik dava harcını tamamlattırmak ve dosya kapsamına göre yukarıda belirtildiği gibi menfi tespit davalarının mahiyetine uygun karar vermektir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacılara iadesine, 25/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Sayılı 13.02.2020 tarihli kararında konu tüm yönleriyle ele alınarak ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı kanaatine varıldığını, Yukarıda açıklanan nedenlerle 7155 sayılı kanunun 20. maddesi ile 6102 sayılı TTK'na eklenen 5/A maddesi gereğince ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına, uyuşmazlığın bu şekilde giderilmesine 13.02.2020 gününde oybirliğiyle ve 5235 sayılı kanunun 35/4 maddesi gereğince kesin olarak karar verildiğini, Anılan kararın mahkemelere yol gösterici mahiyette kesin bir karar olduğunu, huzurda ikame edilmiş olan ipoteğin fekki talepli davanın temelinde menfi tespit yani ipoteğe konu taşınmaz nedeniyle borçlu olunmadığı iddiasını içermekte ise de yukarıdaki kararda açıkça görüldüğü üzere arabuluculuk dava şartı...