"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 12/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki birleşen ipoteğin fekki-menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, taraf vekillerinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, fazla yatırılan peşin harcın istek halinde davacıya iadesine, 01.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/621 Esas - 2020/202 Karar DAVANIN KONUSU: İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki) KARAR TARİHİ : 15.04.2021 6100 sayılı HMK'nın 352/1. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Dava, genel kredinin teminatı olan ipotek ve fek bedelinin ödendiği, borç kalmadığı iddiası ile açılmış mefi tespit niteliğinde ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2020 tarihinden itibaren uygulanacak kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2020 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Banka ve finans kuruluşlarından kullandırılan genel veya ticari kredi sözleşmelerinden kaynaklanan itirazın iptali ve menfi tespit davaları sonunda verilen hüküm ve kararlar " İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12.-13.-14.-43. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı ...’dan konut kredisi borcu nedeniyle ipotekli bulunan evi satın alarak kalan taksitleri de ödediğini, borcun bitmesine rağmen davalılar tarafından ipoteğin fek edilmediğini, bilakis müvekkili hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını belirterek, müvekkilinin bankanın Merkez ve şubelerine borcu bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, gayrimenkulün dava dışı ...’ın tüm borçlarının teminatı olarak ipotek edildiğini, konut kredisi borcunun bitmesinin ipoteğin fekki sonucunu doğurmayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Bir borcu teminat altına alan ipoteğin geçerli olabilmesi için tapu sicil müdürlüğünde resmi şekilde yapılması şarttır. Ayrıca ipotek senedinde borcu garanti edilen kişi veya kişilerin ismen ve açıkça belirtilmesi gerekir. İpotek ile verilen garantinin, adi yazılı belgelerle ipotek senedine atıflar sonucu genişletilmesi mümkün değildir. İpotek senedinden de anlaşılacağı üzere davacının, sadece 31/03/2014 tarihli kredi sözleşmesinden doğan borçlarını garanti etmek amacıyla davaya konu ipoteği vermiş olduğu kabul edilerek, bu sözleşmeye ilişkin borçlarının tamamının ödenmiş olması nedeniyle menfi tespit ve ipoteğin fekki taleplerinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin, davalı tarafından haksız olarak açılmış olmasına rağmen, bilerek ve kötü niyetli olarak yapıldığı konusunda mahkememizce kanat oluşmadığından, davacının tazminat talebinin İİK'nun 72/5 maddesi uyarınca reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Dava, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinden dolayı borçlu olunmadığının tesbiti ile ipoteğin fekki istemine ilişkindir. Davalı vekili, davacıların ipotek borçlusu olmaları nedeni ile lehine ipotek verdikleri borçlunun borcundan ipotek limiti ile sorumlu olduklarını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre, ipotek akit tablosunda davalı şirket lehine ipotek verildiği davacıların kendilerinin borçları olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Hüküm kesinleşinceye kadar mümkün olan ve kayıtsız- şartsız şekilde yapılması gereken feragat, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Feragat ile dava sona erer, bu nedenle davanın reddi gerekir. Olayda, özel yetkiyi haiz davacı vekili davadan tamamen feragat ettiğine göre, feragat nedeniyle dava dilekçesinde belirtilen bakiye iş bedeli alacağı, ipoteğin fekki ve menfi tespit taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir....
Menfi tespit istemi yönünden kesin yetki hali söz konusu olmadığından ve kesin olmayan yetki hallerinde mahkemenin yetki konusunda re’sen inceleme yapması aynı Kanunun 19 ve 117.maddelerine aykırılık oluşturduğundan, menfi tespit talebi yönünden de bu aşamada usulden red kararı verilmesi hukuki dinlenilme hakkının (HMK.nın m.27) ihlali sonucunu doğurduğundan, hükmün bu yönden bozulması gerekmiştir. Kabule göre de, hükmün gerekçesinde kesin yetkiden bahsedilerek usulden ret kararı verilmesi gerektiğinden söz edildiği halde hüküm fıkrasında “dava dilekçesinin görev yönünden reddine”şeklinde karar verilmiş olması da gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturduğundan usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davacıların dosyadaki diğer talepleri, ipoteğin fekki ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarara ilişkindir. Mahkemece bu taleplerde reddedilmiştir. Ancak ipoteğin fekki talebinin red gerekçesi gösterilmemiştir. Alınan bilirkişi raporunda davalının bayilik sözleşmesinin son yılından kaynaklanan satın alma taahhüdünün ihlali nedeniyle cezai şart alacağı olduğu saptanmış, ipoteğin bu alacağında teminatını oluşturduğu için ipoteğin davalı tarafça fekkedilmemesinin haklı olduğu belirtilmiştir. Bu durumda mahkemece sonuçta ipoteğin fekki talebinin reddi ve ipoteğin zamanında fekkedilmemesinden kaynaklanan maddi ve manevi zarar oluşmadığı yönündeki kararı doğru ise de, kararın gerekçesinde bu husus belirtilmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 25.06.2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit ve ipoteğin fekki talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 17.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....