"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - KARAR - Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı doğrultusunda inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 12/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İpoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkin olarak açılan davada Asliye Hukuk ( Ticaret mahkemesi sıfatıyla ) ile.... Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması (fekki) istemine ilişkindir....
Yetkilisi Abdullah'ın eşi T4 banka alacağını temlik alarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, taşınmazların devrinin davalının gerçekleştirdiğini, ipotek alacağının temlikinin muvaaza nedeniyle geçersizliğine ve iptaline, temlik sözleşmesinin hukuka aykırı ve hükümsüz olduğunun tespitine ve iptaline, tapudaki ipoteğin fekki ile davacının borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, Kat karşılığı inşaat yapımı ve satış sözleşmesi çerçevesinde yükleniciye bırakılan ve davacıya temlik edilen taşınmaz üzerine, yüklenicinin borcu nedeniyle konulan ipoteğin fekki ile ipoteğe konu alacağın temliki işleminin muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. HSK'nın 02/06/2021 tarih 431 sayılı kararının 27. Hukuk Dairesine ilişkin (2) nolu bendi gereğince istinaf incelemesi görevi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27....
Yetkilisi Abdullah'ın eşi T4 banka alacağını temlik alarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlatıldığını, taşınmazların devrinin davalının gerçekleştirdiğini, ipotek alacağının temlikinin muvaaza nedeniyle geçersizliğine ve iptaline, temlik sözleşmesinin hukuka aykırı ve hükümsüz olduğunun tespitine ve iptaline, tapudaki ipoteğin fekki ile davacının borçlu olmadığının tespitine, kötü niyet tazminatının davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Dava, Kat karşılığı inşaat yapımı ve satış sözleşmesi çerçevesinde yükleniciye bırakılan ve davacıya temlik edilen taşınmaz üzerine, yüklenicinin borcu nedeniyle konulan ipoteğin fekki ile ipoteğe konu alacağın temliki işleminin muvazaa nedeniyle hükümsüzlüğünün tespiti ve iptali, davacının borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. HSK'nın 02/06/2021 tarih 431 sayılı kararının 27. Hukuk Dairesine ilişkin (2) nolu bendi gereğince istinaf incelemesi görevi Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 27....
Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporuna göre davacı yanın davalıya borçlu olmadığının tespitine, 03.07.2001 tarihli ipoteğin fekkine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere ve özellikle ipoteğin fekki davasında yetkili mahkemenin HUMK’ nun 13.maddesi uyarınca gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi olmasına göre davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 02.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit-ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı mahkemenin görevsizliğine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine girişildiğini, müvekkilinin maliki olduğu taşınmazı üzerindeki ipoteğin dava dışı .......
Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı tarafından ipoteğin kaldırılması istemi üzerine davalı tarafından gönderilen ihtarname ile toplam 40.842,58 TL borcun bulunduğu ve banka nezdindeki hesaba depo edilmesi talep edilmiş olup, bu ihtarnameden sonra ve dava tarihinden önce yapılan ödemelerle davalı bankaya kredilerden kaynaklanan borcun kapatıldığı ancak davalının hesap işletim ücreti ve ipotek fek ücreti alacağı bulunduğundan ipoteğin fekkini gerçekleştirmediği daha sonra davalı banka genel müdürlüğünün talebi ve onayı ile 22.06.2016 tarihinde davalı bankanın ipoteği fek ettiği, ipotek senedinin 8. maddesi ile genel kredi sözleşmesi gereği tesis edilen ipoteğin fekki için gerekli giderlerin ve hesap işletim ücretinin davacı tarafından karşılanacağının sabit olduğu ve davanın açıldığı tarih itibariyle davalı bankanın ipotek fek ücreti ve hesap işletim ücreti alacağı olması nedeniyle ipoteği fek etmemekte haklı olduğu gerekçesiyle, davanın konusuz kalması nedeniyle...
Mahkemece, davanın mahiyeti itibariyle ...’da bulunan taşınmazlar üzerindeki ipoteğin kaldırılmasını da içerdiği, HUMK’nun 13/2.maddesi uyarınca bu konuda taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu, anılan yetki kuralının kamu düzenine ilişkin olup, yetki sözleşmesi ile başka yer mahkemesinin yetkili kılınamayacağı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkini talep etmiştir. İİK.nun 150. maddesine göre icra takibinden sonra ipoteğin iptali (fekki) davası açılması halinde İİK.nun 72. maddesi hükümleri kıyasen uygulanır. İcra takibinden sonra açılan menfi tespit davası icra takibinin yapıldığı yer mahkemesinde açılabileceğine (İİK md. 72) göre icra takibinin yapıldığı Adana Mahkemeleri yetkilidir. Bu durumda mahkemece işin esasına girilerek deliller değerlendirilip varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....
YANIT: Davalı avukatı tarafından verilen 31.08.2020 tarihli istinafa yanıt dilekçesinde özetle; "...İpoteğin fekki davası, yolsuz tescilin düzeltilmesi davası değildir. İpoteğin fekki davasında, fekki talep edilen ipotek nedeniyle davacının borçlu olup olmadığı da değerlendirilir dolayısıyla menfi tespit davasıyla aynı konuları inceler. Davacı tarafça huzurdaki dava ile menfi tespit talebinde bulunulmuş, tarafımızca daha önce bu konuda açılmış bir ipoteğin fekki davası olduğu, dava konularının ve taraflarının aynı olduğundan bahisle derdestlik itirazında bulunulmuş ve Sayın Yerel Mahkemece de aynı şekilde kanaat getirilerek dava bu nedenle reddedilmiştir. Ancak davacı tarafça her iki davanın konusun ve sonuçlarının ayrı olduğundan bahisle istinaf talebinde bulunulmuştur. İş bu davanın esasını oluşturan ilişki müvekkil banka ile dava dışı Ömer Karaoğluol arasında kabul ve imza edilen konut finansman kredisi sözleşmesidir....
Ticaret Sicil Kaydı incelemesinde finans kaydı olmadığı, TTK kapsamında kurulan normal bir şirket olduğu, HSK'nın 1232 Sayılı kararında sayılan kurum ve kuruluş olmadığı, bu kapsamda binaen dava türü olmadığı, davanın normal ticari ilişkiden kaynaklanan ipoteğin fekki menfi tespit davası olduğu, mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin İzmir 2....