Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.08.2009 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin kaldırılması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.03.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 342 parsel sayılı taşınmaz üzerinde davalıların murisi ... lehine konulmuş olan 25.09.1959 tarihli 10.000,00 ETL bedelli ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir. Bir kısım davalılar vekili, ipotek bedelinin uyarlanarak belirlenmesi ve paranın yatırılması gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulü ile .... ili, .......

    "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Mahkemesi Tarih :03.06.2009 No :95-185 Taraflar arasındaki ipoteğıin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili şirketin davalı bankaya olan kredi borcuna teminat olarak bir taşınmazı davalı lehine ipotek ettirdiğini, müvekkilinin davalı bankaya olan tüm kredi borcunu ödemesine rağmen davalı bankanın ipoteği kaldırmadığını, çekilen ihtarnameden de sonuç alınamadığını, bu nedenle dava açma zarureti doğduğunu belirterek taşınmaz üzerine konan ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İpoteğin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı ve davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı; davalı eşinin malik olduğu aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, bu işleme rızasının olmadığını ileri sürerek ipoteğin kaldırılmasını istemiş; mahkemece 23.11.2020 tarihli kararla davanın kısmen kabulü ile davaya konu taşınmazın bulunduğu parseldeki 4 numaralı bağımsız bölüm yönünden ipoteğin kaldırılmasına, aynı parseldeki 5 numaralı bağımsız bölüm yönünden ipoteğin kaldırıması talebinin reddine karar verilmiştir, hüküm davacı ve davalı banka vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yapılan incelemede; ipotek 01/03/2012 tarihinde tesis edilmiş, dava 27/02/2014 tarihinde açılmıştır....

        Davalı iflas idaresi vekili, davacının borcunu ödediğine dair resmi bir belgenin dosyada bulunmadığını, müflis şirketin defter kayıtlarında da ödemeye ilişkin hiçbir kaydın bulunmadığını bu nedenle ipoteğin kaldırılması talebinin reddini savunmuştur. Mahkemece, davacıların mevcut ipotek nedeniyle borçlu olmadıklarının tespitine ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dosya içerisindeki tapu kayıtlarına göre dava konusu 26442 ada 3 parsel sayılı taşınmaz üzerine davalı şirket lehine 19.09.2002 tarihinde ipotek tesis edildiği, davacı ...'ün 197/206 payı mevcut iken yapılan intikaller sonucunda bu payı tapudan başkalarına devrettiği, halen tapuda payı bulunmadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar müteselsil kefil olan davacı ... tarafından ipoteğin kaldırılması talep edilmiş ise de ipotek taşınmaza bağlı bir borç olduğundan ancak taşınmaz malikleri tarafından ipotek lehtarına husumet yöneltilerek ipoteğin kaldırılması istenebilir....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye HukukMahkemesi Tarih : 22.1.2009 Nosu : 6-3 Taraflar arasındaki menfi tespit- ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -KARAR- Dava, davacılar ... ve ... tarafından diğer davacı ...’un bankaya karşı doğmuş doğacak tüm borçlarını karşılamak üzere verilen ipoteğin banka müdürünün davacıları yanıltması sonucu tesis edildiğini, ipoteğin tesisinden sonra kredi kullandırılmadığını, buna rağmen bankanın ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yaptığından bankaya borçlu olunmadığının tespiti ve ipoteğin fekki istemine ilişkindir....

            Hukuk Dairesi Davacı, davalı bankadan kullandığı konut kredisinin teminatı olarak davalı banka lehine 180.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, kredi borcunu ödeyemeyince davalı tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi başlatıldığını ve taşınmaz üzerine İİK. 150/c şerhi konulduğunu, 2018 yılı şubat ayında kredi borcunu tamamen ödediğini ve taşınmaz üzerindeki İİK. 150/c şerhi ile ipoteğin terkin edilmesini talep ettiğini, İİK. 150/c şerhinin kaldırıldığını ancak ipoteğin terkin edilmediğini ileri sürerek konut kredisi nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin fekkine karar verilmesini istemiştir. Davalı, borç tamamen ödendikten sonra davacının ipoteğin terkin edilmesi için herhangi bir başvuru yapmadan dava açmasının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, tebliğat ulaşır ulaşmaz banka tarafından 27.04.2018 tarihinde gönderilen yazı üzerine ipoteğin tapu müdürlüğünce terkin edildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

              nin borcunun devam ettiğini, ipoteğin terkin edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, ipoteğin ticari ilişkinin teminatı olarak davacı tarafından, oğlunun ortağı olduğu şirket olan ... Ltd.Şti ile davalı alacaklı şirket arasında düzenlenen 23/07/2007 tarihli üretici bayilik sözleşmesinin teminatı olarak verilen ipotek olduğu, bu ipoteğin üst sınır ipoteği olarak 100.000,00TL'lik olarak verildiği, iki şirket arasındaki alacak verecek ilişkisinin devam ettiği, ipoteğin asıl borca bağlı fer'i bir borç olması nedeniyle, asıl borç ödenmeden ipoteğin sona ermeyeceği, asıl borcun ödenmediği, ipoteğin terkin edilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir....

                Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile çekler keşide edilip, ayrıca düzenlenen protokol uyarınca da ipotek tesis edildiği, ipoteğin teminat amaçlı olduğu, davalının davacıya olan borcunu ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçildiği, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiği gerekçesi ile davanın kabulü ile davacı yararına % 40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-Davacının, ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takibe geçmesine rağmen, mahkemece davacı lehine çek tazminatına hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, ipotek resmi senedinde ipoteğin 01.12.2005 tarihine kadar faizsiz olduğu belirlenmiş olmasına rağmen fazla faize karar verilmesinde de ayrıca isabet görülmemiştir...

                  İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece; davacıya ait taşınmaz üzerindeki ipoteğin 01/12/2014 tarihine kadar kaldırılmadığı tartışmasız olup, davacı tarafın taşınmazı üzerindeki ipoteğin kaldırılmamış olması nedeni ile uğramış olduğu zarar var ise bu zararın yine davacı tarafından kanıtlanması gerektiği, taşınmazın üzerinde ipoteğin devam etmesi nedeni ile davacının kaçırdığı şans ve bu nedenle oluşan zararının kanıtlanması halinde ancak davalıların sorumluluğundan söz edilebileceği, davacı her ne kadar kaçırdığı şansları tanık ile ispat etmek istemiş ise de, uyuşmazlığın niteliği gereği zararın tanık delili ile ispat edilmesi mümkün olmadığı için tanıkların beyanlarının alınmadığı, davacı kayıtları üzerinde yapılan bilirkişi incelemesi sonucu da ipoteğin süresinde kaldırılmamış olması nedeni ile ve sırf bu nedenle davacı zararının oluştuğuna ilişkin somut zararı ortaya koyan herhangi bir delil sunulmadığı için davacının davasının her iki davalı yönünden reddine karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit ve ipoteğin fekki davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı İflas İdaresi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin maliki olduğu ... İlçesi ...Mah. 4904 parsel sayılı 1/20 arsa paylı 3. kat 8 bağımsız bölüm nolu taşınmaz üzerine, davalı şirketten satın alacağı ürünlerin teminatını teşkil etmek üzere 80.000.- TL bedelle davalı şirket lehine ipotek tesis edildiğini, ipoteğe rağmen taraflar arasında herhangi bir mal alım-satımı gerçekleşmediğinden herhangi bir alacak-borç ilişkisinin oluşmadığını, davalı şirketin iflası üzerine... 1....

                    UYAP Entegrasyonu