Davacı iddiasını intifa hakkına dayandırmıştır. İntifa hakkı, taşınırlar, taşınmazlar, haklar veya bir malvarlığı üzerinde kurulabilir. Aksine düzenleme olmadıkça bu hak, sahibine, konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar. (TMK.md.794) İntifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer. Sürenin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebepleri, taşınmazlarda malike terkini isteme yetkisi verir. (TMK.md.796) Dosya içerisinde bulunan 27.10.2010 tarihli resmi senedin incelenmesinde, davacı lehine tesis edilen intifa hakkının süresinin beş yıl olup, bu sürenin 27.10.1015 tarihinde dolduğu görülmüştür. İntifa hakkı sahibi, hakkın konusu olan malı zilyetliğinde bulundurma, yönetme, kullanma ve ondan yararlanma yetkilerine sahiptir....
yetkisi sağlayacağı, - İntifa hakkının kurulması kenar başlıklı 795. maddesinde; intifa hakkının, taşınmazlarda tapu kütüğüne tescil ile kurulacağı; taşınır ve taşınmazlarda intifa hakkının kazanılması ve tescilinde, aksine düzenleme olmadıkça, mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı, - İntifa hakkının sona ermesi kenar başlıklı 796. maddesinde; intifa hakkının, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini terkini ile; yasal intifa hakkında ise, sebebinin ortadan kalkması ile sona ereceği; intifa süresinin dolması veya hak sahibinin vazgeçmesi ya da ölümü gibi diğer sona erme sebeplerinin gerçekleşmesi durumunda, taşınmaz malikinin terkin istemeye yetkili olacağı, - İntifa hakkının süresi kenar başlıklı 797. maddesinde; intifa hakkının, gerçek kişilerde hak sahibinin ölümü; tüzel kişilerde kararlaştırılan sürenin dolması, süre kararlaştırılmamışsa kişiliğin ortadan kalkmasıyla sona ereceği, Hükümlerine yer verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.12.2014 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davacı vekili, mülkiyeti davacıya ait 164 ada 7 parsel sayılı taşınmazın ... kaydına 17.08.1973 tarihinde davalı yararına kütüphane olarak kullanılmak amacıyla intifa hakkı şerhi konulduğunu, ilçe halk kütüphanesinin taşınmazdaki binadan başka bir yere taşındığını ve intifa hakkı tesisindeki kullanım amacının sona erdiğini ileri sürerek dava konusu 164 ada 7 parsel sayılı taşınmazda davalı lehine tesis edilmiş intifa hakkının terkinini talep etmiştir....
Şayet, intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı malike yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse veya yarar ortadan kalkmış ise malik bu hususları ileri sürerek hakimden sözleşmeye müdahale edilmesini, intifa hakkının süresinden önce sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu gibi durumlarda intifa hakkı sahibinin hakkın sürdürülmesini istemesi hakkın kötüye kullanılmasıdır. Her ne kadar intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796 vd. maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (TMK.m.785) bir hüküm yoksa da burada Türk Medeni Kanununun 785. maddesinin kıyasen uygulanması gerekir. Doktrindeki hakim görüş de bu doğrultudadır. (..., ... Hukuku, ... 2002, s.591 vd;..., ... Hukuku, ... 2004. s.463)....
-K A R A R- Davacılar vekili, müvekkillerinden ... ile davalı arasında akdolunan bayilik sözleşmesi kapsamında bayilik faaliyete konu olan ve diğer müvekkil ... adına tescilli taşınmazlar üzerinde davalı yararına onbeş yıl süre ile intifa hakkı tesis edildiğini, Rekabet Kurulu kararları uyarınca sözleşme süresi beş yılı aşamayacağından bahisle akdi ilişkinin beşinci yılın sonunda sonlandığı halde intifa hakkının terkin edilmediğini belirterek iki adet taşınmaz üzerindeki intifa hakkının terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, tüm deliller birlikte değerlendirilerek benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanan davanın kabulüne, davaya konu iki adet taşınmaz üzerinde davalı lehine bulunan intifa hakkının terkinine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir....
üzere, intifa hakkının tapu sicilinden terkini için gereken harçlara taşınmazın malikinin katlanmasının gerektiği düşünüldüğünde, taşınmaz maliki için intifa hakkının bedel gösterilerek terkin edilmesi halinin intifa hakkının bedelsiz terkin edilmesi halinden daha lehe olduğunun anlaşıldığını, başka bir deyişle, taşınmaz maliki intifa hakkının süresinden önce ivazsız terkin edilmesi halinde daha fazla tapu harcı ödeyeceğinden taşınmaz maliklerinin intifa hakkının süresinden önce terkin edilmesi hallerinde tapu müdürlüğüne intifa hakkının bedel karşılığında terkin edildiği hususunda beyanda bulunduklarını, taşınmaz maliklerinin bir an önce intifa hakkını tapu sicilinden terkin edebilmeleri için taşınmaz maliklerine veya taşınmaz malikleri tarafından yetkilendirilen kişiler adına intifa terkinini sağlayabilmeleri için müvekkiline vekaletname düzenlettirdiklerini, intifa hakkının terkini işlemi için tüm işlemlerin taşınmaz maliklerinin yetkilendirdiği kişiler tarafından yapıldığını, dava dosyasına...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.11.2005 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.5.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, intifa hakkının terkini isteğine ilişkindir. Davacılar dava konusu taşınmazlar kaydına murisleri tarafından davalı yararına tesis edilen intifa hakkının danışıklı olduğu iddiasına dayalı olarak terkin isteğinde bulunmuştur....
- K A R A R - Davacı vekili, davalı bayinin maliki olduğu taşınmaz üzerinde intifa hakkı, terkin harcı vs.masrafların davalı malik nam ve hesabına müvekkilce ödenmek suretiyle 28/09/2010 tarihinde terkin edildiğini, toplam 81.318,34 TL tutarındaki terkin harcının davalı adına ödendiğini ileri sürerek anılan miktarın sarf tarihinden itibaren avans faizi ve KDV'si ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, intifa hakkının terkini işlemlerindeki harç ve masrafların ödeme mükellefiyetinin davacıya ait olduğunu, dava konusu intifa hakkının terkini işleminde lehtarın rekabet mevzuatına aykırı anlaşmasını ortadan kaldıracak cezai müediyededen kurtulanın davacı olduğunu, müvekkili şirketin talimatı yada verdiği yetki olmaksızın terkin işlemini gerçekleştiren ve masrafları ödeyen davacının bu tutarları müvekkilinden tahsil etme imkanının mümkün olmadığını ileri sürerek davanın reddini istemiştir....
Karşı davada davalı-davacı, bayilik sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini, intifa hakkı sözleşmesi ile bayilik sözleşmesinin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini bayilik sözleşmesi feshedildiğinden intifa hakkının da kaldırılması gerektiğini, kaldı ki 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkındaki Kanun ve Rekabet Kurulunun 2002/2 sayılı tebliği gereğince intifa hakkının 5 yılı aşkın süre ile tesis edilemeyeceğini ileri sürerek intifa hakkının terkinini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davalı- davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Yapılan yargılamaya toplanan delilere ve dosya içeriğine göre davalı-davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2- Dava intifa hakkına elatmanın önlenmesi, karşı dava ise intifa hakkının terkini istemine ilişkindir. Davanın konusu intifa hakkı olduğuna göre dava değerini de bu hakkın değeri belirler....
Taşınmaz mallar üzerindeki intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile taşınırlar üzerinde ise, taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı, hakkın temliki kıymetli evrakın teslimi suretiyle teessüs eder. Kuşkusuz, intifa hakkı ayakta bulunduğu sürece, üzerinde yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir duruma sokar. Bu hak kurulurken, hakka konu mal üzerindeki hak sahibinin yetkisi tamdır. İntifaya konu mal üzerinde, intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı, herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken, mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından varolan yetkileri ne ise, intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır. Türk Medeni Kanununun 796.maddesine göre intifa hakkı, konusun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer....