İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI : Mahkemece, taraflar arasındaki 07/11/2006 başlangıç tarihli ve 15 yıl süreli intifa hakkına ilişkin sözleşmenin, bayilik sözleşmesinin 21/06/2006 tarihinde yapılmasından ve 5 yıl süreli olmasından dolayı 21/06/2011 tarihine kadar geçerli olduğu, davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların işletme sözleşmesinin bir gereği olarak sözleşmenin süresine bakılmaksızın yapılması gereken yatırımlar olduğu,21/06/2011 tarihinde sona eren üzerinde intifa hakkı tesis edilen petrol istasyonuna davacı tarafça yapıldığı bildirilen kalıcı teknik yatırımların bedelinin sebepsiz zenginleşme hükümleri uyarınca davalılardan tahsili isteminin yerinde olmadığı, tapu kaydına göre, davacı lehine 07/11/2006 tarihinde tesis edilen intifa hakkının 20/02/2014 tarihinde terkin edildiği, bu haliyle dava tarihi itibariyle intifa hakkının henüz terkin edilmediği, intifa terkin edilmedikçe davacı yanın iddiaya konu talepleri yönünden henüz dava açma hakkı doğmadığı gerekçesiyle...
Taşınmaz mallar üzerindeki intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile, taşınırlar üzerinde ise taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı, hakkın temliki, kıymetli evrakın teslimi suretiyle tesis edilir (TMK.m.795). 4. İntifa hakkı; bir süreyle sınırlı olarak kurulmuşsa sürenin dolması veya bu süreden önce intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesi, intifa hakkı sahibinin ölümü yada tüzelkişi ise tüzelkişiliğin sona ermesi, konusu olan şeyin bütünüyle harap olması sebebiyle artık ondan yararlanma olanağının kalmaması durumlarında sona erer (TMK.m.796). 5. Kanuni intifa hakları hariç (TMK.m.495 vd.) intifa hakkının tesisi daima bir sözleşmeye dayanır. Taraflarına hak ve borçlar yükleyen bu sözleşmeyle intifa hakkı sahibi ile malik hakkın konusu olan şeydeki yararlanmanın nasıl sürdürüleceğini kararlaştırılabilir....
Ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı var ise bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunludur. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde 4721 sayılı TMK'nın yürülüğe girdiği 01.01.2002 tarihinden önce kurulmuş bir intifa hakkı varsa taşınmazın 14.03.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. Ancak intifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakati aranmaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmelidir. TMK'nın 796/2. maddesi uyarınca da intifa hakkı sahibinin hakkından vazgeçmesiyle intifa hakkı sona erer. İntifa hakkı sahibinin bu hakkından vazgeçmesi halinde taşınmazın maliki tapu kaydından intifa hakkının terkin edilmesini isteyebilir....
Birleşen davada diğer davalı....vekili, intifa terkin harcının davacı tarafından değil müvekkili tarafından ödendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, asıl davanın kısmen kabul kısmen reddine, birleşen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili ve davalı .... vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Asıl davada ; 1-Davalılar ... ve ...'in temyiz istemlerinin süresinden sonra olması nedeni ile reddine, 2- Davacının temyiz itirazlarına gelince, taraflar arasında düzenlenen protokolün intifa hakkı tesisi ile ilgili 6.maddesinde 15 yıllık süre için intifa hakkı tesis edildiği, intifa bedelinin ise 10.000 USD +KDV olduğu belirtildiği görülmüştür.Taraflar arasındaki sözleşmenin ise 15 yıllık intifa hakkının sona ermeden feshedildiği, intifa hakkının tapuda terkin edildiği, buna göre davacının bakiye süreye ilişkin intifa hakkı bedelini isteyebileceği mahkemenin de kabulündedir....
Mah, 478 ada 7 parsel sayılı (eski 5 nolu parsel) 1 nolu bağımsız bölümde yer alan ve üzerinde müvekkili lehine intifa hakkı tesis edilmiş bulunan akaryakıt istasyonu-dükkan niiteliğindeki dava konusu taşınmazın hali hazırdaki maliki olduğunu, müvekkili şirketin dava konusu taşınmaz üzerinde 07.04.2008 tarihinde malik tarafından tesis edilmiş 10 yıl süreli intifa hakkı gereğince 07.04.2018 tarihine kadar intifa hakkı sahibi olduğunu, davalının müvekkili lehine intifa ile yüklü olduğunu ve bu nedenle 2018 yılına kadar kendi tasarrufuna konu edemeyeceğini bilerek satın aldığı taşınmazdan müvekilini tahliye etmek arzusunda olduğunu, davalının haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun sonuçlar elde etmeye çalıştığını, davalının intifa hakkının terkin ve tapu kaydının takyidi için bir dava açmadığı halde intifa hakkı sahibi olan müvekkili şirketin dava konusu taşınmazdan tahliye edilmesini hukuki gibi görünen yollardan oluşturmaya çalıştığını, taşınmazda kiracı değil, intifa hakkı sahibi olan müvekkilinin...
-KARAR- Dava, Rekabet Kurulunun 2002/2, 2003/3 sayılı tebliğleri ile 12.3.2009 tarihli bildirimi sonucu taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin ve buna bağlı olarak yapıldığı iddia edilen intifa hakkının ve kira sözleşmesinin geçersiz hale geleceği iddiası ile peşin olarak ödenen kira bedelinin geçersiz kılınan süreye tekabül eden kısmının denkleştirici adalet uyarınca hasapların güncelleştirilmiş miktarı davalı şirkete ödenen teşvik bedellerinin faizi ile tahsili istemine ilişkindir. Davalılar vekili, intifa hakkı tesis edilen taşınmazın malikinin dava dışı ... olup müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, intifa hakkının kaldırılması yönünde malik tarafından yapılan bir başvuru olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....
İntifa hakkı 01.01.2002 tarihinden sonra kurulmuş ise, 4721 sayılı TMK'nın 700. maddesi uyarınca “Bir paydaşın kendi payı üzerinde intifa hakkı kurması halinde, diğer paydaşlardan biri intifa hakkının kurulduğunun kendisine tebliğinden başlayarak üç ay içinde paylaşma isteminde bulunursa; Satış yoluyla paylaşmada intifa hakkı, buna ilişkin paya düşecek bedel üzerinde devam eder." Somut olaya gelince; ortaklığının giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde davacı paydaşlar ... ve ... lehine, paydaşlar ... ve ... payları üzerinde 15.10.2008 tarihinde intifa hakkı tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davaya konu taşınmazda intifa hakkı kurulduğu hususunda diğer paydaşlara Türk Medeni Kanunu'nun 700. maddesinde öngörülen biçimde bir bildirimde bulunulmamıştır. Taşınmazdaki pay üzerinde intifa hakkı kurulduğu tebliğ edilmediğine göre 10.09.2012 tarihinde açılan davanın süresinde olduğunun kabulü gerekir....
Mahkemece, satış suretiyle ortaklığın giderilmesine, intifa hakkının ... hissesine düşecek bedel üzerinden devam etmesine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Satış suretiyle ortaklığın giderilmesi istenen taşınmaz üzerinde intifa hakkı varsa bu hak sahibinin davaya dahil edilmesi zorunlu olduğu gibi taşınmazın 14.3.1960 gün ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca intifa hakkı ile yükümlü olarak satılması gerekir. İntifa hakkı sahibi yalnız başına bu hakkının paraya çevrilmesini, taşınmazın intifasız satışını isterse diğer paydaşların muvafakatlarını aramaksızın taşınmazın intifasız satışına karar verilmesi gerekir. Somut olayda, dava konusu edilen ve satışına karar verilen 22386 ada 2 parsel sayılı taşınmazda davacı ...'nun 2072/5293 pay sahibi olduğu, 19.11.1990 tarihinde sahip olduğu payın 199/57600 payı üzerinde ...'...
Şayet intifa hakkının tesisine neden olan sözleşmedeki edimler yerine getirilmemiş, intifa hakkının devamı taşınmaz malikine yüklediği külfete göre çok az yarar sağlar hale gelmişse malik bozulan yararlar dengesini öne sürerek hakimden sözleşmeye müdahale etmesini, intifa hakkının sona erdirilmesini isteyebilir. Kaldı ki, bu durumun ortaya çıkması halinde intifa hakkı sahibinin hakkı kullanmaya devam etmekte ısrar etmesi, o hakkın kötüye kullanılması anlamına gelir. Her ne kadar, intifa hakkının sona erme sebeplerini sayan Türk Medeni Kanununun 796 vd maddelerinde eşyaya bağlı irtifak haklarında olduğu gibi, şahsi bir irtifak hakkı olan intifa hakkının sona erdirilmesini malikin talep edebileceğine ilişkin (TMK m.785) bir hüküm yoksa da, burada Türk Medeni Kanununun 785.maddesinin kıyasen uygulanacağı doktrinde ve Dairemiz uygulamasında kabul edilmektedir....
Davacı, Rekabet Kurulu’nun 2003/3 sayılı tebliği gereğince intifa hakkının kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa hakkına ilişkin yapılan ödemenin iadesini talep etmiştir. İntifa hakkının bakiye bedelinin talep edilebilmesi için öncelikle intifa hakkının tapudan terkin edilerek kaldırılmış olması ve sonrasında intifa hakkı bakiye bedelinin talep edilmiş olması gerekir. Somut olayda davanın açıldığı 11.03.2010 tarihinde intifa hakkının tapu kayıtlarından terkin edilmemiş olduğu ve intifa hakkının dava açıldıktan sonra 26.10.2010 tarihinde terkin edildiği anlaşıldığından davacının bakiye intifa hakkı talebi yerinde değildir. Davalılardan ... ve Petrol San. Petrol Turizm İnş. San. hakkında davanın anılan gerekçeyle reddi gerekirken yanılgılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış Bölge Adliye Mahkemesi kararının gerekçesinin düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....