İlk derece mahkemesince, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davaya konu intifa hakkının terkinine ilişkin 25.03.2014 tarihli tescil istem belgesinde davacı şirket temsilcisinin intifa hakkının terkini ile ilgili olarak "yukarıda özellikleri belirtilen taşınmaz üzerindeki lehtarı olduğunuz intifa hakkının tamamından 1.000-TL bedeli aldığımızdan çıplak mülkiyet malikleri lehine terkini talep ederim" ibaresinin yer aldığı, bilirkişi raporunda kalan süreye ilişkin olarak 40.316,67TL tutarın iadesinin gerektiği belirtilmiş ise de davacı şirket yetkilisinin resmi merci önündeki açık beyanı dikkate alınarak intifa hakkına ilişkin tutar yönünden talebin yerinde olmadığı, davaya konu taşınmaz üzerinde yapılan sabit yatırımların mahallinde yapılan keşif ile belirlenen rayiç değerinin 82.010,00 TL olduğunun tespit edildiği, bu tutarın sözleşmenin sona ermesiyle sebepsiz zenginleşme oluşturduğundan iadesi gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne, 82.010,00 TL'nin...
Asliye Ticaret Mahkemesinin 2010/202 Esas ve 2011/66 Karar sayılı dosyasında açılan davanın intifanın terkin edilmemesi gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kesinleştiği, davacı dava dilekçesinde intifa hakkının tapudan terkin edildiğini belirttiği, ancak Nallıhan Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkere cevabında söz konusu taşınmazın üzerindeki intifa hakkının terkin edilmediği anlaşıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; intifa hakkı tapudan terkin edilmeden bakiye intifa bedeli istenilemeyeceği, davacı tarafından davalı şirket yetkililerine intifa hakkının terkini hususunda vekaletname verilmesinin yeterli olmadığı, davacının basiretli bir tacir gibi davranarak intifa hakkını tapuda terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir....
-KARAR- Davacı vekili, müvekkili ile davalı şirket arasında bayilik sözleşmesi akdedildiğini, davalı bayiye yatırım yapıldığını, demirbaşlar teslim edildiğini, bayilik faaliyetinin yürütüldüğü taşınmaz ve ekleri üzerinde ........2007 tarihinde ... yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, bunun karşılığında davalı bayiye ....000.000,00 TL ödendiğini, ancak taraflar arasındaki bayilik ilişkisinin Rekabet Kurulu kararı ile sonlandırıldığını, kalan intifa süresinin kullanılamadığını iddia ederek, kullanılamayan intifa süresine ilişkin kısma tekabül eden 166.667,00 TL’nin faizi ile sebepsiz zenginleşme hükümleri bağlamında müvekkiline iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili, dava tarihi itibariyle davacı şirketin intifa hakkını terkin ettirmediğini savunarak, davanın reddini istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Aile Konutu Şerhinin Terkini Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı, kendi üzerine tapuda kayıtlı ev üzerine konulan aile konutu şerhinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece dava kabul edilerek, aile konutu şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Bu kararla birlikte talep aşılmak suretiyle davacıya konut bedelinde eşinin 1/2 hakkı olabileceğinin ihtarına dair verilen karar usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanması gerekmiştir. (HUMK. 438/7 md.)...
Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu kaydındaki şerhin terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı asil dava dilekçesi ile; maliki olduğu 190 ada 2 parselde kayıtlı taşınmaz üzerinde 23.01.1974 tarihinde İstanbul Üsküdar nüfusuna kayıtlı ... ve...'den olma ... lehine intifa hakkı tesis edildiğini, lehine intifa hakkı tesis edilen ...'...
Ancak; Dosyadaki bilgi ve belgelerin incelenmesinde; Tapu kaydında göre, dava konusu taşınmazın ½ hissesi üzerinde dava dışı ... oğlu ..., ½ hissesi üzerinde dava dışı ... kızı ... lehine intifa hakkı bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle; tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan ... oğlu ... ve ... kızı ...’ı davaya dahil etmesi için davacı idareye süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar milli bir bankaya çıplak mülkiyet sahibi davalı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahiplerinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde davalı tapu malikine ödenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmediği, Anlaşıldığından; Kapatılan 18....
Bu minvalde ----------- intifa hakkına konu taşınmaz için yazılan müzekkere cevabında, davacı lehine, Davalı ---------- kayıtlı taşınmaz üzerinde 25.07.2006 tarihli intifa hakkının aktif olduğunun belirtildiği görülmüştür. ------ düzenlenen 25.07.2006 tarihli resmi senette, intifa bedeli 15.000 TL olarak belirlendiği ve bedelin istasyondaki tesislerin ve donanımın inşa ve iktisap bedellerinin davacı şirketçe karşılanması ve kalan miktarın da ödenmesiyle karşılandığı belirtilmiştir.Bu kapsamda, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam etmesi halinde bakiye intifa hakkı bedeli talep edilemeyeceği, davacı tarafça davalı yetkililerine intifa hakkının terkini hususunda vekaletname verilmiş ise de davacının basiretli bir tacir gibi davranarak intifa hakkını terkin ettirdikten sonra dava açması gerektiği, dava tarihi itibariyle intifa hakkının devam ettiği anlaşılmakla, bakiye intifa hakkı talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Ltd Şti arasında imzalanan bayilik sözleşmesine istinaden davalı ...’ e ait taşınmaz üzerinde 25.07.2006 tarihinde 15 yıl süreli ve 15.000,00 TL olarak ödenen intifa hakkı tesis edilmiştir. Davacı, akdin erken feshi ve Rekabet Kurulu kararı gereğince intifanın kendiliğinden sona erdiğini ileri sürerek, sona erme tarihinden itibaren karşılıksız kalan intifa ödemesinin iadesini istemiştir. Öncelikle davacının bu konuda talepte bulunabilmesi için intifa hakkının terkin edilerek bu davanın açılmış olması gerekir. İntifa terkini için 3. bir kişiye vekalet verilmiş olması intifanın terkini anlamına gelmez. Bu durumda taşınmazın tapu kaydı getirtilerek intifanın terkin edilip edilmediği belirlenerek şayet davanın açıldığı tarihte intifa ihtirazi kayıtla terkin edilmemişse bu konudaki istemin reddine; terkin edilmişse bedelsiz kalan süre için ödenen paranın iadesine karar verilmesi gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 3.6.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydına intifa hakkı şerhinin yazılması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; Konya ... Krom Magnezit A.Ş. aleyhine açılan davanın kabulüne dair verilen 13.7.2006 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne duruşma isteminin dava değeri nedeniyle reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, revizyon kayıtlarına yansıtılmayan intifa hakkı şerhinin düzeltme yolu ile tapu kütüğüne işlenmesi istemiyle açılmıştır. Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davacı Hazine ile davalı Konya ... Krom Mağnezit A.Ş. temyiz etmiştir. Davadaki istemin dayanağını Tapu Sicil Tüzüğünün 85.maddesi oluşturur....
hükme bağlandığını, ayrıca davalı firmanın 400.000 ABD doları+KDV’yi gayri maddi haklar bedeli olarak hibe etmeyi taahhüt ettiğini, bu bedele karşılık taşınmaz üzerinde 600.000 TL bedel için ipotek tesis edildiğini, buna rağmen hibe ödemesinin yapılmadığını, müvekkillerinin sözleşmeye güvenerek 8.11.2006 tarihinde işletme belgesini, 22.07.2007 tarihinde akaryakıt satış istasyonu ruhsatını aldığını, ayrıca davalı lehine taşınmaz üzerinde 15 yıl süreli intifa hakkı tesis edildiğini, müvekkillerinin üzerine düşen edimlerini zamanında yerine getirdiğini, buna karşılık davalı şirketin taahhüt ettiği hibeyi ödemediğini, istasyonun donanımı ile ilgili hiçbir işlem yapmadığını, bunun üzerine sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini, ancak davalının sözleşmenin feshini kabul etmesine rağmen intifa hakkının fekkinden kaçındığını, intifa hakkının tesisinin sebebinin ortadan kalktığını, intifa hakkı ve ipotek tesisi için masraflar yapıldığını, akaryakıt istasyonundan...