Köyü Yeniyer Mevkiinde kain ... parsel numaralı taşınmazda 15 yıl süreli ve 45.000,00 YTL bedelli intifa sözleşmesi imzalanarak intifa resmi senedi düzenlendiğini, davalı taraftan kullandıkları süreye ilişkin intifa bedeli talep edildiğini, intifa bedelinin ödenmesi gerektiğini kanıtlama yükümlülüğünün davacı tarafa, intifa hakkını kullanan davalı taraf olduğundan, ödendiğini kanıtlama yükümlülüğünün davalı tarafa ait olduğunu, intifa bedelinin sözleşmede ve resmi akitte açıkça belirlendiğinden, intifa hakkı ödenmesi gerektiğini kanıtladıklarını, davalı tarafın ikrarı ve tarafların ticari defterleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalı tarafça intifa bedelinin ödenmediği tespit edilmesine rağmen, kanıtlanmadığından bahisle davanın reddine karar verilmesinin dosya kapsamına aykırı olduğunu, kararın kaldırılmasını, davanın kabulü ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.İnceleme, 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun...
olduğuna yönelik haklı beklenti yaratılmadığı, ayrıca, 10 yıl çalışma süresini doldurduğundan bahisle sözleşmenin feshedilmesine yönelik işlemin iptali istemiyle açılan davada Mahkemece yürütmenin durdurulması isteminin reddine yönelik karara yapılan itirazın ......
İdari Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA, 3.Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, 4.2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın anılan İdare Mahkemesine gönderilmesine, 26/10/2023 tarihinde, oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi. KARŞI OY (X) : Dava; İstanbul İli, … İlçesi, … Mahallesi, … pafta, … parsel sayılı taşınmazda bulunan ve davacının da bağımsız bölüm maliki olduğu bina hakkında, 6306 sayılı Kanun gereğince riskli yapı kararı verilmesi sonrasında yapılan kat malikleri toplantısında alınan karara katılmayan davacının arsa payının, Bahçelievler Belediye Başkanlığı tarafından yapılan ihale ile 16/12/2021 tarihinde satışına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır....
D.Tetkik Hakimi : … Düşüncesi : İhale safhasından sonra tesis edilmiş olmakla birlikte, sözleşmeden kaynaklanmayan, tamamen idare hukuku kuralları çerçevesinde tesis edilen işlemin iptali istemiyle açılan davanın görüm ve çözümü idari yargının görevinde olduğundan mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir. Danıştay Savcısı :… Düşüncesi :Davacı şirketin yapımını üstlendiği ihale işi ile ilgili keşif artışının kısmen iptaline dair işlemin iptali istemiyle açılan davanın, adli yargının görev alanında bulunduğu gerekçesiyle görev yönünden reddine ilişkin idare mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir. Dava konusu işlem, sözleşmeden kaynaklanmayıp, İhale safhasından sonra idarece tesis edilen idari işlem olduğundan, buna karşı açılan davanın görüm ve çözümü idari yargıya ait bulunmaktadır. Davanın görev yönünden reddine dair idare mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir....
Bakılan dava, davalı idarenin dava konusu cins değişikliği, ifraz ve terk yapılmasına ilişkin işlemi yapma hususunda yetkisi bulunmadığı, dava konusu taşınmazın bir kısmının, İmar Kanununun 18 İnci Maddesi Uyarınca Yapılacak Arazi ve Arsa Düzenlemesi İle İlgili Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 32. maddesi uyarınca değerlendirilerek düzenleme ortaklık payının yasal düzeye çekilebilmesi amacıyla yol ve ilkokul alanı olarak tahsisi için muvafakat verilmesine ilişkin davacının başvurusunun reddine yönelik işlemin iptali istemiyle İzmir Valiliğine karşı açılan davada, işlemin iptaline dair İdare Mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine yönelik …Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen E:…tarih ve E:…, K:…sayılı kararın Danıştay Altıncı Dairesinin 31/03/2021 tarih ve E:2018/6560, K:2021/4857 sayılı kararı ile bozularak işlemin iptaline karar verilmesine rağmen yargı kararını uygulamaktan kaçınmak amacıyla dava konusu işlemin tesis edildiğinden bahisle hukuka aykırı olduğu...
Bu bağlamda, hukuksal dayanağı belirtilmemiş olan idari işleme karşı dava açıldığında, idarenin, idari işlemin hangi Kanun ve mevzuat hükümleri uyarınca tesis ettiğini açıklaması, yargı yerince de bu husus dikkate alınarak bir inceleme yapılması gerekmektedir. Dosyanın incelenmesinden; davalı belediye tarafından mülkiyetinde bulunan taşınmaz üzerindeki davacı şirkete ait yapının 7 gün içerisinde kaldırılması, aksi halde belediyelerince yapının kaldırılacağı, masrafın %20 fazlasıyla tahsil edileceğine ilişkin olarak dava konusu işlemin tesis edildiği, ancak işlemin dayanağı mevzuat hükmünün işlemde belirtilmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda; idarenin kanuniliği ilkesi uyarınca idari işlemin yasal dayanağının açık bir biçimde belirtilmesi gerekirken, yasal dayanağı belirtilmeden tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık, dava konusu işlemin iptali yolundaki İdare Mahkemesi kararında ise sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir. KARAR SONUCU: Açıklanan nedenlerle; 1....
Maddesinde belirtilen usule uygun olarak ilgili idari makama, tebliğ tarihinden itibaren 30 günlük hak düşürücü süre içinde başvurabileceği belirtilir. İdari başvuru üzerine idari merci tarafından verilecek karar aleyhine idari yargıda dava açılabilir. İdari yargının verdiği karar kesin olup, uyuşmazlık adli yargıda hiçbir şeklide dava konusu yapılamaz." hükmü düzenlenmiştir. Somut olayda; 675 sayılı KHK'nin 16/1 maddesi kapsamında yapılan değerlendirme sonucunda davanın dava şartı yokluğundan reddine" dair karar verilmiştir....
İmar planında kamu alanında kalan taşınmazların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde öngörülen 5 yıllık sürede kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle mülkiyetin bedele dönüştürülmesi suretiyle tazminata hükmedilmesi istemiyle açılan davalar, esasen kamulaştırmamama yolundaki olumsuz idari işlemin iptali yoluyla taşınmaz bedelinin ödenmesini sağlamayı amaçlayan davalardır....
İmar planında kamu alanında kalan taşınmazların 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun Ek 1. maddesinde öngörülen 5 yıllık sürede kamulaştırılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının süresi belirsiz şekilde kısıtlandığından bahisle mülkiyetin bedele dönüştürülmesi suretiyle tazminata hükmedilmesi istemiyle açılan davalar, esasen kamulaştırmamama yolundaki olumsuz idari işlemin iptali yoluyla taşınmaz bedelinin ödenmesini sağlamayı amaçlayan davalardır....
Şöyle ki; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında dava dışı... kızı... ile...oğlu... lehine intifa hakkı bulunduğu ve dosya kapsamındaki tapu müdürlüğünün cevabi yazısından intifa hakkının devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu nedenle, tapu kaydında lehine intifa hakkı bulunan adı geçenlerin nüfus kaydı getirtilerek sağ olduğunun anlaşılması halinde davaya dahil etmesi için davacıya süre verilip, taraf teşkili sağlandıktan sonra, davacı hissesine düşen taşınmaz bedelinin intifa hakkı sona erinceye kadar bir milli bankaya çıplak mülkiyet sahibi bu davacı adına yatırılarak bu bedelin nemalarından intifa hakkı sahibinin yararlanmasına, intifa hakkı sona erdiğinde adı geçen paydaşa ödenmesine karar verilmesi gerekirken bu hususun gözetilmemesi, Doğru görülmemiştir. Davacı idare vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 16/09/2021 gününde oybirliğiyle karar verildi....