Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Belediyesinin encümen kararı ile oluşturulduğunu, hak ve mükellefiyetler kısmında taşınmazın intifa hakkının ... ve Turizm Bakanlığına ait olduğunun, şerhler kısmında da eski eserler statüsünde 1. derece arkeolojik sit alanı olduğunun belirtildiğini, taşınmazın 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 5. ve 6. maddeleri gereğince devlet malı niteliğinde olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline karar verilmesini ve tapu kaydındaki intifa hakkı şerhinin kaldırılmasını istemiştir. Davalı, tescile esas encümen kararı iptal edilmeden bu davanın açılamayacağını 3533 sayılı Kanun hükümleri uyarınca uyuşmazlığın hakem marifetiyle çözümlenmesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalı ... adına oluşan kaydın yolsuz tescil niteliğinde olduğu ancak intifa hakkının kaldırılması için davacının önce taşınmaz maliki olması gerektiği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir....

    Asliye Ticaret Mahkemesi Taraflar arasında görülen ipoteğin terkini ve tazminat davasının ilk derece mahkemesinde yapılan yargılaması sonunda verilen ipoteğin terkini isteminin davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, maddi ve manevi tazminat istemlerinin reddine ilişkin kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi tarafından verilen davacılar vekilinin istinaf talebinin esastan reddine ilişkin hükmün, davacılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmiştir. Belli günde davacılar vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olmakla hazır bulunan taraf vekillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. - K A R A R - Davacılar vekili, davacı ... Otomobilcilik San. ve Tic....

      İhtiyati tedbir kararının kapsamı belirlenirken iki tarafın hak ve yarar dengesinin gözetilmesi gerekir. Türk Medeni Kanununun 794. maddesinin 2. fıkrasında intifa hakkı “aksine düzenleme olmadıkça bu hak sahibine konusu üzerinde tam yararlanma yetkisi sağlar” şeklinde ifade edilmiştir. Kuşkusuz intifa hakkı ayakta bulunduğu sürece üzerine yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir duruma sokar. Bu hak kurulurken hakka konu mal üzerindeki hak sahibinin yetkisi tamdır. İntifaya konu mal üzerinde intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından var olan yetkileri ne ise intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır. Yasanın 796. maddesine göre intifa hakkı, konusunun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı, sebebinin ortadan kalkması ile sona erer....

      Taşınmaz mallar üzerindeki intifa hakkı, resmi senedin düzenlenerek tapuya tescili ile taşınırlar üzerinde ise, taşınır eşya zilyetliğinin intifa hakkı sahibine geçirilmesiyle kurulur. Alacaklar üzerinde intifa hakkı, hakkın temliki kıymetli evrakın teslimi suretiyle teessüs eder. Kuşkusuz, intifa hakkı ayakta bulunduğu sürece, üzerinde yüklendiği mülkiyet hakkını içi boşalmış bir duruma sokar. Bu hak kurulurken, hakka konu mal üzerindeki hak sahibinin yetkisi tamdır. İntifaya konu mal üzerinde, intifa hakkı sahibinin kullanma ve faydalanma yetkileri de daraltılamaz. İntifa hakkı, herkese karşı ileri sürülebilir. İntifa hakkı kurulurken, mülkiyet hakkı sahibinin kullanma ve yararlanma bakımından varolan yetkileri ne ise, intifa hakkı sahibi de o yetkileri kazanır. Türk Medeni Kanununun 796.maddesine göre intifa hakkı, konusun tamamen yok olması ve taşınmazlarda tescilin terkini; yasal intifa hakkı sebebinin ortadan kalkması ile sona erer....

        ün de taşınmazı terkettiğinden intifa hakkının konusu kalmadığı ve kira ilişkisinin sona ermesi nedenleriyle intifa hakkının terkini gerektiğini ayrıca, kefalet ve ipotek sözleşmesinde kefalet sorumluluğu gösterilmediğinden ve anılan sözleşmeyi okumadan imzaladığından geçersiz olduğunu ileri sürerek, intifa hakkının terkinini, ipoteğin fekkini ve kefalet sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitini istemiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, dava dışı ... ile bayilik sözleşmesi düzenlediklerini, davacının da taşınmazda intifa ve ipotek tesis ettirdiğini, bayinin borçlarını ödememesi üzerine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takibe itirazın iptali için açılan davasının derdest olduğunu, intifa, ipotek ve kefalet sözleşmesinin iptalini gerektirecek husus bulunmadığını, davacının tazminat ödemesi gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.08.2007 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkının terkini, karşı davada da tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; intifa hakkının terkinine karşı davanın reddine dair verilen 14.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı(K.Davacı) vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 02.03.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R - Mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme ve işlem yapılarak hüküm kurulmuş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Taraf vekillerinin aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan yerinde değildir....

              Ancak; 1) Dava konusu taşınmazın bedeline hükmedilen kısmına davalı idarece yol olarak el atıldığından, tapudan yol olarak terkini yerine, idare adına tesciline karar verilmesi, 2) Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması, Doğru değilse de; bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, a) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5 nolu paragrafında (davalı adına tesciline) kelimelerinin çıkartılmasına, yerine (yol olarak terkinine) kelimelerinin yazılmasına, b) Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak (Dava konusu taşınmazın tapu kaydındaki ipotek şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına) ibaresinin yazılmasına, Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına ve peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi. ....

                Noterliğinden gönderilen 28.06.2013 tarihli ihtarnameyle sözleşmenin sona erdirildiğini, intifanın ise 09.03.2015 tarihinde sonlandırıldığını, bu durumda ticari ilişkinin beklenen süreden daha az sürmüş olması nedeniyle süresinden önce sona erdirilen sözleşme ve intifanın terkini ile müvekkili şirketin ödediği bedelin tam karşılığını alamadığını belirterek müvekkilince intifa süresinin tamamı nazara alınarak davalı yana peşinen ödenen intifa ivazının ve nakdi yatırım bedelinin geçersiz ve müvekkili tarafından kullanılamayacak intifa süresine karşılık gelen 303.180,23 TL'lik kısmının ödeme tarihinden itibaren avans faizi ve faizin KDV'siyle birlikte ayrıca bu bedelin dava tarihine kadar davalı nezdinde kalması nedeniyle bu süre içinde davalının elde ettiği tüm semerelerinin ve müvekkilinin bu bedelden yoksun kalması nedeniyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığının belirsiz alacak davası hükmünde ve asgari 1.000,00 TL'lik semenin (alacak tam olarak belirlendiğinde arttırılmak ve fazlaya...

                Dava konusu olaya gelince; davacılar, taşınmazdaki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi durumunda intifa hakkıyla yüklü taşınmaza talebin az olacağı ve düşük bedelle satılacak olmasından dolayı zarar göreceklerini belirterek, davalı ... lehine tesis edilen intifa hakkının tapudan terkinine karar verilmesini talep etmiştir. 4721 sayılı Kanunun 700. maddesinin gerekçesinde de belirtildiği gibi, pay üzerinde intifa hakkı tesis edilmesi ve 14.3.1960 tarihli ve 1/3 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı nedeniyle, uygulamada huzursuzluklar yaşanmış ve yaşanmaya devam olunmaktadır. Dava konusu olayda, terkini talep edilen intifa hakkı, taşınmazın tamamı üzerinde tesis edilmemiş, davalı ...’ın 14,9.m2 miktarlı payı üzerine tesis edilmiştir. İntifa hakkı sahibi davalı ..., dava konusu taşınmazın tamamı üzerinde kullanma ve istifade yetkisine sahip değildir....

                  UYAP Entegrasyonu