Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Taraflar arasındaki inançlı işleme dayalı araç mülkiyetinin tespiti, tescili ve tazminat davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 11.07.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir. Belli edilen günde gelen davacı asil ... ve vekili Avukat ... ... geldi. Sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00'te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ALACAK -KARAR- Dava, inançlı işlemden kaynaklanan kişisel hakka dayalı çekişmeli araçtaki davalı payının iptal ve tescili isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 02.05.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil KARAR Dava, inançlı işlemden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, ayrıca aynı taşınmazdaki muhdesatın aidiyetinin tespiti isteğine ilişkindir. Mahkemece de, uyuşmazklık bu şekilde nitelendirilerek çözüme kavuşturulduğuna göre; Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Mahkemenin tapu iptali ve tescil isteğinin reddine yönelik kararının davacı, muhdesatın tespitine ilişkin kararının davalılar tarafından temyizi üzerine; Yargıtay 1....

        Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava; 16/10/2009 tarihli sözleşmeye istinaden davacının dava konusu aracın maliki olduğunun tespiti ile davacı adına tescili istemlidir. Davacı vekili; bahsi geçen sözleşme ile davalının araçtaki payını davacıya satarak devrettiğini ileri sürerek araç mülkiyetinin tamamının davacıya ait olduğunun tespitine ve davacı adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) 355 inci maddesi uyarınca ileri sürülen istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin konularla sınırlı yapılan inceleme sonunda: Dava, inançlı işlemden kaynaklanan araç mülkiyetinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki işlemin inançlı işlem niteliğinde olduğunu, aracın kredi borcunun müvekkili adına olması sebebiyle bu borcun bitiminden sonra devir talep edilebileceğini, aracın devir şartının borcun ödenmesi olmasına rağmen davacı tarafça borcun ödenmemesi sebebiyle devir taahhüdünün kalmadığını, kalan taksitlerin de davacı tarafça ödenmemesi üzerine yargılama sırasında müvekkilince ödendiğini, davacı tarafça aracın mülkiyetinin teminat amacıyla devredildiği de dikkate alındığında dava tarihi itibariyle araç devrinin şartlarının oluşmadığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. UYUŞMAZLIK KONUSU OLAN HUSUSLAR: Dava konusu aracın mülkiyetinin kime ait olduğu ve aracın mülkiyetinin devri şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır. DELİLLERİN TARTIŞILMASI, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, araç mülkiyetinin tespiti istemine ilişkindir....

        Taraflar arasındaki inançlı işleme dayalı araç mülkiyetinin tespiti ve tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı ve davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı ve davalı vekilinin başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....

          Noterliğinde verilen araç satım yetkisini içeren vekaletnamenin iptal ettiğini ve davalı tarafın kötü niyetli olduğunu, dava konusu araçların davacılar tarafından satın alındığını ancak kağıt üzerindeki resmi satışın davalı adına yapıldığını beyanla araçların mülkiyetinin gerçekte davacılar olduğunu beyanla araçların mülkiyetinin davacıya ait olduğunun tespiti ile adlarına tescilini talep etmiştir....

          Dava, davalı adına kayıtlı bulunan traktörün, daha önceden de olduğu gibi, taraflarca ortak olarak satın alınıp, kullanıldığının tespiti ile aracın her bir davacı ve davalı adına eşit oranlarda (1/4) tescili istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık, mahkemece inançlı işlem olarak değerlendirilerek hüküm kurulmuştur. 2011/9580-20737 İnançlı işlem, “başkasına bir hak devreden tarafın (inanan), bir hakkı devralan tarafa (inanılana), taraflarca güdülen amaç sona erince veya gerçekleşince, inanana ya da üçüncü bir kişiye söz konusu hakkı devretme taahhüdü” olarak tanımlanmaktadır. (..., ..., ..., ... Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, ... 1988, sh.560) 5.2.1947 gün ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, inançlı işleme dayalı bir dava, ancak yazılı delille kanıtlanabilir....

            Dava, davalı adına kayıtlı bulunan traktörün, daha önceden de olduğu gibi, taraflarca ortak olarak satın alınıp, kullanıldığının tespiti ile aracın her bir davacı ve davalı adına eşit oranlarda (1/4) tescili istemine ilişkin olup, dava konusu uyuşmazlık, mahkemece inançlı işlem olarak değerlendirilerek hüküm kurulmuştur. 2011/9580-20737 İnançlı işlem, “başkasına bir hak devreden tarafın (inanan), bir hakkı devralan tarafa (inanılana), taraflarca güdülen amaç sona erince veya gerçekleşince, inanana ya da üçüncü bir kişiye söz konusu hakkı devretme taahhüdü” olarak tanımlanmaktadır. (..., ..., ..., ... Borçlar Hukuku, Genel Hükümler, ... 1988, sh.560) 5.2.1947 gün ve 20/6 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtildiği üzere, inançlı işleme dayalı bir dava, ancak yazılı delille kanıtlanabilir....

              UYAP Entegrasyonu