Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı, davalı annesi ... ile 20.02.2008 tarihinde imzaladığı inanç sözleşmesine istinaden çekişme konusu ... parseldeki 1/2 payını ve ... ada ... parseldeki 25 nolu bağımsız bölümü devrettiğini, davalı ...'in ... parseldeki 1/6 payını kendisine iade ettiğini, kalan 2/6 payı diğer davalı kardeşleri ... ve ...'a bölüştürdüğünü öğrendiğini, davalılar ... ve ...'ın durumu bilen ya da bilebilecek konumda olduklarını ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı ..., kayınpederinin taşınmazları üç oğluna bıraktığını, ancak işlem tarihinde davalılar ... ve ...'ın yaşlarının küçük olması nedeniyle davacı ...'e verdiğini, kendilerine de üç kardeşe eşit şekilde paylaştırmaları hususunda ikazda bulunduğunu, ...'...

    -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, dava inançlı işlem iddiasına dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, bu tür iddiaların 5.2.1947 tarih ve 20/6 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca yazılı delille kanıtlanması zorunlu ise de, eldeki dava bakımından davalı vekilinin Batman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2006/825 Esas sayılı dava dosyasının yargılaması sırasında verdiği 22.01.2008 tarihli dilekçesindeki beyanının iddiayı doğrular nitelikte olduğu ve diğer delillerle birlikte değerlendirildiğinde davanın kabulünde bir isabetsizlik bulunmadığına göre; davalının temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 3.824.15.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 15.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - ALACAK Taraflar arasındaki davadan dolayı ... Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesinden verilen 21/02/2020 tarihli ve 2019/947 Esas - 2020/220 Karar sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiş olmakla, dosya tetkik olunarak gereği düşünüldü. -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde eksik ödenen paranın tahsili isteğine ilişkindir. Mahkemece, verilen süreye rağmen davacının TBK′nın 97. maddesi çerçevesinde kendi edimini yerine getirmediği gerekçesiyle davanın reddine ilişkin mahkeme kararına karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine dair verilen karar Dairece onanmıştır. Davacı 01.07.2021 tarihli dilekçesi ile Daire kararına karşı karar düzeltme istemiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasındaki davadan dolayı ... 10.Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 07.09.2018 gün ve 2014/276 Esas - 2015/396 Karar sayılı ek karar davalı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup davanın kabulüne ilişkin hüküm Dairece 12.09.2017 gün 2016/2319-2017/4195 sayılı kararla bozulmuş, karar düzeltme isteği üzerine 30.05.2018 gün ve 2018/151-10772 sayılı kararla karar düzeltme isteği kabul edilerek yerel mahkeme hükmü onanmış davalı vekili yeniden karar düzeltme istemiş, mahemecede ek kararla karar düzeltme isteği reddedilmiştir....

          yanın buna rağmen tapuyu devre yanaşmadığını, müvekkiline dava konusu parselle ilgili olarak ecrimisil davası açıldığını belirterek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur....

          Bozma Kararı Dairenin 14/01/2020 tarihli ve 2016/17745 E., 2020/164 K. sayılı kararıyla; ''... .... dava 31.12.2014 tarihli ıslah dilekçesi üzerine muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmiştir. Ne var ki mahkemece asıl dava yönünden yukarıda belirtilen ilke çerçevesinde herhangi bir araştırma yapılmamıştır. Hal böyle olunca, asıl davada yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda gerekli araştırma ve incelemenin yapılması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu üzere karar verilmiş olması doğru değildir. Birleştirilen davaya gelince; davacı ... davada inançlı işlem hukuki sebebine dayanmış ancak iddiasını ispata elverişli yazılı delil veya delil başlangıcı niteliğinde belge ibraz edemeyip davalıya yemin teklifinde bulunmuştur....

            Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü: -KARAR- Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel isteğine ilişkin olup, inançlı işleme dair iddianın 26.05.2010 tarihli protokol ve aynı tarihli ek protokol ile sabit olduğu gibi, davalı ...'in beyanları ile de davacı iddiaları doğrulanmıştır. Öte yandan, davalı ...’de davalı ...’i önceden tanıdığını beyan etmiş olup, ...’da emlakçılık yapan davalı ...’in gerekli inceleme ve araştırma yapmadan ...’da taşınmaz satın almasının hayatın olağan akışına uygun düşmediği, dolayısıyla davalı ...’in Türk Medeni Kanunu’nun 1023. maddesi koruyuculuğundan yararlanamayacağı anlaşıldığına göre yazılı şekilde karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı ...’in temyiz itirazları yerinde değildir.Reddine. Usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 10.989.00.-TL bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İddianın ileri sürülüş biçimine göre dava, inançlı temlik ve muvazaa hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde taşınmazın güncel değerinin tahsili istemine ilişkindir. Her ne kadar İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi 2023/217 Esas, 2023130 Karar sayılı kararı ile davanın şahsi hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkin olduğu belirtilerek görevsizlik kararı ile dosya Dairemize gönderilmiş ise de; Dosyada mevcut tedavüllü tapu kaydı ile tüm devirlere ilişkin resmi akit tabloları incelendiğinde dava konusu 747 ada 4 parsel C blok 7 nolu bağımsız bölümün 11/10/2017 tarihinde kat irtifakı tesisi suretiyle davacı T1 adına tescil edilmiş olup, davacı eski tapu malikidir....

              “Mülkiyet hakkına” dayanılarak, inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptal davası ile “şahsi hakka” dayanılarak, inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptali davası arasında farklılık bulunmaktadır. Şöyle ki, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal davasında, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin önceden davacıda bulunduğu, teminat amacıyla veya başka bir sebeple davalıya devredildiği ve yapılan inanç sözlemesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin davacıya iadesi gerekirken, davalı tarafın bu inanç sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle iadeye yanaşmadığından tapunun iptali ile davacı adına tescili talep edilmektedir....

                Temyiz Nedenleri ...’nin kullandığı kredinin toplam geri ödeme tutarı olan 47.626,65 TL’nin sadece 5.000,00 TL'sinin davacı, 42.626,65 TL'sinin ise davalı ... tarafından yatırılmış olduğunun dosya kapsamındaki ödeme dekontları,müzekkere cevapları ve bilirkişi raporu ile sabit olduğunu, kredi tutarının yaklaşık % 90'ının davalı ... tarafından ödendiği sabit iken davacı taraf lehine iptal -tescile karar verilmesinin hukuka uygun olmadığını, bu durumun davalının mağduriyetine yol açacağını ileri sürerek hükmün bozulmasını istemiştir. 6. Gerekçe 6.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil, olmazsa tazminat isteğine ilişkindir. 6.2. İlgili Hukuk 6.2.1.Bilindiği üzere; inanç sözleşmesi, inananla inanılan arasında yapılan, onların hak ve borçlarını belirleyen, inançlı muamelenin sona erme sebeplerini ve devredilen hakkın, inanılan tarafından inanana geri verme (iade) şartlarını içeren borçlandırıcı bir muameledir....

                  UYAP Entegrasyonu