"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ-ECRİMİSİL-TAPU İPTALİ VE TESCİL-ALACAK Taraflar arasında birleştirilerek görülen elatmanın önlenmesi, ecrimisil, tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece asıl davanın reddine, birleştirilen davada tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne ilişkin olarak verilen karar asıl davada davalı-birleştirilen davada davacı vekili ve katılma yolu ile asıl davada davacı-birleştirilen davada davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Asıl dava, elatmanın önlenmesi ve ecrimisil; birleştirilen dava ise, inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat isteklerine ilişkindir....
Hukuk Dairesince; Mahkemece davanın hile hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde bedel isteği olarak nitelendirilse de dava dilekçesi içeriğinden ve iddianın ileri sürülüş biçiminden, davada, inançlı işlem hukuksal nedenine dayanıldığı, dosyada mevcut deliller arasında yazılı delil ve delil başlangıcı niteliğinde herhangi bir delil olmadığı, ancak davacının yemin deliline dayandığı, Mahkemece davanın inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde rayiç bedelin tahsili davası olarak nitelendirilerek buna göre delillerin değerlendirilmesi, davacının delilleri arasında yemin delilinin de bulunması nedeniyle davacıya yemin teklif etme hakkı hatırlatılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak dosyanın Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş; gönderme kararı üzerine yapılan yargılama sonucunda İlk Derece Mahkemesince inançlı işlem iddiasının davacı tarafından usulünce ispatlanamadığı...
Dava, inançlı sözleşmeye dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkindir....
Davacılar Ramazan, Fahri, Yasemin ve T2'ın murisi Şaban Akbaş taşınmazın eski maliki ve mülkiyet hakkın sahibi olup davacılar mülkiyet hakkına dayanarak ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesi amacıyla tapu iptali ve mülkiyet hakkına dayanarak ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesi amacıyla tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde bedel istemine ilişkindir. Dairemizin görev alanı HSK'nın 01/09/2021 tarihli kararında belirtilen işlerle sınırlıdır. 01/09/2021 tarihli İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri ve Ceza Daireleri arasındaki iş bölümü kararı gereğince "Mülkiyet hakkına dayanılarak açılmış ve bu hakkın gerçek sahibine hükmen nakledilmesini amaçlayan tapu iptal davaları (TMK m. 705 ve 716) sonucu verilen hüküm ve kararlar" İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 1.-2. Hukuk Dairesinin görev alanındadır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde, "Davacı dava dışı Süleyman Koç mirasçılarına ait taşınmaz ile trampa edilecek dava konusu taşınmazın bedelini kendisinin ödediğini ve taşınmazın emaneten geri verilmek üzere davalıya tapuda devrinin yapıldığını trampa işlemi gerçekleşmeyince davalının bu hususu bilmesine rağmen tapuyu kendisine devretmeye yanaşmadığını ileri sürerek inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ise de inançlı işlemin varlığını kanıtlayacak yazılı bir belge yada yazılı delil başlangıcı ibraz edemediği gibi dava dilekçesinde açıkça yemin deliline de dayanmadığından inançlı işlem iddiasını ispatlayamamıştır. Dosyaya davacı tarafça sunulan belgelerde davalı taraftan sadır olmadığı için yazılı delil başlangıcı mahiyetinde değildir. Bu itibarla yerleşik Yargıtay kararları da dikkate alınarak ispatlanamayan davanın reddine" şeklinde karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "..Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil oladığı takdirde alacak istemine ilişkindir....
Öte yandan, uyuşmazlığın çözümünde dayanak yapılan İçtihadı Birleştirme Kararı, konusuyla sınırlı, gerekçesiyle açıklayıcı ve sonuçlarıyla görülmekte olan benzer davalar için bağlayıcıdır. “Mülkiyet hakkına” dayanılarak, inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptal davası ile “şahsi hakka” dayanılarak, inançlı işlem iddiasıyla açılan tapu iptali davası arasında farklılık bulunmaktadır. Şöyle ki, mülkiyet hakkına dayalı tapu iptal davasında, davaya konu taşınmazın mülkiyetinin önceden davacıda bulunduğu, teminat amacıyla veya başka bir sebeple davalıya devredildiği ve yapılan inanç sözlemesi gereğince taşınmazın mülkiyetinin davacıya iadesi gerekirken, davalı tarafın bu inanç sözleşmesine aykırı davranması nedeniyle iadeye yanaşmadığından tapunun iptali ile davacı adına tescili talep edilmektedir....
Bölge Adliye Mahkemesince, davadaki istemin adi ortaklık ilişkisinden kaynaklı tescil ve alacak olduğu belirtildikten sonra, davanın tekrar nitelendirmesi yapılarak iddianın ileri sürülüş biçimine göre uyuşmazlığın inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olduğu belirtilerek, davacının araçlar, döviz, altın ve buğday taleplerine ilişkin istemlerininden feragat ettiği, tapu iptali ve tescil, tazminat ve ecrimisile ilişkin davanın ise tanık anlatımlarıyla da ispatlanamadığı gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile kararın HMK md. 353/1-b-2 uyarınca düzeltilerek yeniden esas hakkında, davanın reddine; araç, buğday bedeli ve dövize ilişkin davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Bölge adliye mahkemesi kararında yer alması gereken hususlar 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 359 uncu maddesinin 1. fıkrasında belirtilmiştir....
Davanın inançlı işleme ve muvazaaya dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak istemine ilişkin olduğu, uyuşmazlığın taşınmazın aynından kaynaklandığı ve taşınmazın devrinin telafisi imkansız zararlara sebebiyet verebileceği, ihtiyati tedbir konulmasının zaruri olduğu, ara karar ile belirlenen teminatın %5 arttırılması ile teminatın davacının başka bir taşınmazı üzerine ipotek konulması şeklinde sağlandığı, davalının menfaatinin de gözetildiği, teminatın HMK m. 87 gereğince hakimin takdirinde olduğu, her ne kadar teminatın ipotek olarak belirlenmesi davalının menfaatine uygun olmadığı iddia edilmişse de, teminatın %20 olarak belirlendiği ve teminatın amacının olası zararlara ilişkin alındığı, davalının bu iddiasının da ayrı bir yargılama ile değerlendirilebileceği ve ispatının gerektiği, davacının ipoteğin tesisi için 22.000 TL masraf yaptığını celsede beyan ettiği, tarafların hak ve menfaatleri gözetilerek teminatın %20 alınması ve davacının başka bir taşınmazının teminat olarak...
(HMK m.391/2- ç, 392) Talep, resmi bir belgeye, başkaca bir kesin delile dayanıyor ya da durum ve koşullar gerektiriyorsa mahkeme gerekçesini açıkça belirterek teminat alınmamasına da karar verebilir. Davanın niteliği, sunulan belge ve deliller ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; dava inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde alacak istemine ilişkin terditli dava olup yerel mahkemece teminat karşılığı ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacının terditli davadaki birincil talebi taşınmazın aynına yönelik tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. İsteğin dava konusu taşınmazın tapu kaydına devir ve temlikin önlenmesi amacıyla geçici hukuki koruma niteliğindeki ihtiyati tedbir konulmasından ibaret olduğu açıktır....