Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, İnançlı İşleme Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir.Taraflar arasındaki dava, İnançlı İşleme Dayalı Tapu İptali ve Tescil istemine ilişkindir. İnançlı işlemler, inananın teminat oluşturmak veya yönetilmek üzere mal varlığı kapsamındaki bir şey veya hakkını, inanılana devretmesi ve inanılanın da inanç anlaşmasındaki koşullara uygun olarak inanç konusu şeyi kullanmasını, amaç gerçekleştiğinde ise belirlenen şekilde inanana iade etmesini içeren işlemlerdir. İnançlı bir işlem ile inanan, sahibi olduğu bir mülkiyet veya alacak hakkını inanılana kazandırıcı bir işlemle devretmekte ancak borçlandırıcı bir sözleşme ile de onu bazı yükümlülükler altına sokmaktadır. İnançlı işlemin taraflarını, inanan ve inanılan oluşturur. Bir hakkı ya da nesneyi, güvendiği bir kişiye inançlı olarak devreden kimseye “inanan” adı verilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 28.03.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, davalı adına kayıtlı 449 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının inançlı işlem nedeniyle iptali ile adına tescilini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkeme, davayı kanıtlanamadığı gerekçesiyle reddetmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; dava konusu 449 parsel sayılı taşınmaz ... ilçesinin ... köyünde olup ... Tapu Sicil Müdürlüğünde kayıtlıdır....

    D)DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil olmadığında ödenen bedelin tahsili istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin usulden reddine karar verilmiş, karara karşı davacılar vekili istinaf yoluna başvurmuştur. İş bu davada iddianın ileri sürülüş biçimine göre; davacının inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil olmadığında bedelin tahsili talepli olarak davayı açtığı tartışmasızdır. 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK'nın "Asliye Hukuk mahkemelerinin görevi" başlıklı 2/1 . maddesi hükmünde açıkça "dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalar ile, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça, Asliye Hukuk mahkemesidir" düzenlemesine yer verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı ... ve ... ile davacılar tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'...

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.02.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat ve ecrimisil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne dair verilen 12.05.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, edimlerin yerine getirilmediğini, kaldı ki adi yazılı sözleşmenin davacıya mülkiyet hakkı tanımayacağını, davanın reddini savunmuştur....

        Davacı, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep etmiş ise de, iddiasına dayanak yazılı bir inanç sözleşmesini dosyaya sunamamıştır. Ayrıca, yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebilecek bir delil de dosyaya sunmamıştır. Mahkemece davacı tarafa yemin delili hatırlatılmış, davacı taraf yemin delilini kullanmamıştır. İnançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davalarına ilişkin ispat koşulları da değerlendirildiğinde ilk derece mahkemesince delillerin takdiri ve kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı tarafın istinaf başvuru sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır. Tüm bu nedenlerden dolayı davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Antalya 1....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 10/03/2016 gün ve 2015/12229 Esas, 2016/3107 Karar sayılı ilamı ile düzeltilerek onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, ..., ... Köyünde kain 1728 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının giderilmesi davası sonucunda, mahkemece verilen satış kararı üzerine yapılan ihaleye, tarafların annesi ...'in taşınmazdaki payına dayalı olarak müvekkili ile davalı ...'ın katıldıklarını, ihale bedelini müvekkili ile davalı ...'...

          Hemen belirtilmelidir ki, dava tarihinden önce çekişme konusu taşınmazın dava dışı 3. kişiye devredildiği, tapu iptali ve tescil istekli davaların kayıt malikine yöneltilmesi gerekeceği, eldeki inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil davasının kayıt malikine karşı açılmadığı ancak, tapu iptali ve tescil isteği yanında davacının tazminat isteğininde bulunduğu açıktır. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın dava tarhindeki değerinin keşfen belirlenmesi, davalının davacıya ödediği (15.000,00 Euro) miktarın bu değerden mahsup edilmesi, davacının terditli tazminat talebi gözetilerek tazminata karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davacı vekilinin temyiz itirazları belirtilen nedenlerle yerindedir. Kabulüyle, hükmün 12.01.2011 tarihinde kabul edilen ve 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK.'...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 03.04.2015 gününde verilen dilekçe ile inançlı işlemden kaynaklı tapu iptali ve tescil veya tazminat, itirazın iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 09.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil veya tazminat ve icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı 16/07/1996 tarihinde ... Başkanlığı ile imzaladığı sözleşme ile davalı kızı adına daire satın alıp onun adına tescil ettirdiğini, daha sonra ihtiyacı olduğundan daireyi satmasını talep ettiğini ancak davalının yanaşmadığını, bunun üzerine daire için ödediği 74.820,22TL'nin tahsili amacıyla ... ......

              (Eraslan Özkaya, İnançlı İşlem ve Muvazaa Davaları, 2020, s.42, 43) Dava dilekçesinin içeriği ve iddiaların ileri sürülüş biçiminden dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gereklidir. Şayet ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. Şayet delil başlangıcı sayılacak böylesi bir olgu da bulunmuyor ise iddia sahibinin son başvuracağı delil, dayanmış ise karşı tarafa yemin teklif etme hakkıdır. Somut uyumazlıkta inançlı işleme dair yazılı bir sözleşme sunulabilmiş değildir....

              UYAP Entegrasyonu