Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Dava, inançlı işleme dayalı iptal tescil isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 02.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.12.2014 gününde verilen dilekçe ile inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 08.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin murisi/babası ....'ın, maliki olduğu 280 ada 24 parsel sayılı taşınmazı (14.04.1997 tarihli ifraz işlemiyle 280 ada 46 ve 48 parsel sayılı taşınmazları) ileride müvekkiline ve dava dışı kardeşi ...'a verilmesi amacıyla muvazaalı olarak davalıların murisi ....e devrettiğini, müvekkilinin kardeşi ....'...

      B.İstinaf Sebepleri Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davalı ile davacının akraba olmasından kaynaklı güven duygusu bulunduğunu, bu güvene dayanarak dava konusu yere ilişkin inanç sözleşmesi gerçekleştiğini, inanç sözleşmesinin şartının gerçekleşmesine davalı ile anlaşarak, tapu müdürlüğüne giderek, 22607 numaralı başvuru ile taşınmazın devri hususunda başvuru yaptıklarını, bu hususun inançlı sözleşmenin ispatı açısından yazılı delil başlangıcı niteliğinde olduğunu, buna dayalı olarak iddialarını ispatta tanık deliline başvurulmak istendiğini, davanın inanç sözleşmesine dayalı olarak açılmış tapu iptal ve tescil davası olsa da, HMK madde 141 gereğince irade fesadı haline dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasının mevcut olduğunu, davalı hile ve desise ile söz konusu tapuyu kendi üzerine geçirdiğini ve iade etmediğini, sunmuş oldukları dilekçenin ön inceleme duruşmasına geçilmeden önce kanunen serbestçe tasarruf edilen zaman diliminde işleme alınmış olup iddiayı genişletmiş bulunduklarını...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı adına kayıtlı bulunan 237 parsel sayılı taşınmazını, davalı ...’a kredi kullanabilmesi için temlik ettiğini, kendisinin demans hastalığı bulunduğunu, davalının taşınmazı tekrar kendisine temlik etmediğini ve diğer davalı ...'e satış suretiyle devrettiğini,...'in kötü niyetli olduğunu ileri sürerek tapu iptali ve tescil kararı verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacı ile davalı ... arasında inançlı işleme dayalı hukuki ilişki bulunduğu, inançlı işlemin ancak yazılı belge ile ispat edilebileceği, davacı tarafından yazılı belge sunulamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nın raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü....

          Bunun dışındaki bir kabul, hem İçtihadı Birleştirme kararının kapsamının genişletilmesi, hemde taşınmazların tapu dışı satışlarına olanak sağlamak anlamını taşıyacağından kendine özgü bu sözleşmelerle bağdaştırılamaz. 05.02.1947 tarihli 20/6 sayılı İnançları Birleştirme kararı uyarınca, inançlı işleme dayalı iddianın, şekle bağlı olmayan yazılı delille kanıtlanması gerekeceği kuşkusuzdur. Şayet, ispat külfeti kendisinde olan tarafın yazılı bir belgesi yok ise ancak taraflar arasında gerçekleştirilen mektup, banka dekontu, yazışmalar gibi birtakım belgeler var ise bunların delil başlangıcı sayılacağı ve iddianın her türlü delille kanıtlanmasının olanaklı hale geleceği sabittir. 3. Değerlendirme Dava, inanç sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Tapu iptal ve tescil davası kural olarak kayıt maliki aleyhine açılır. Somut olayda; davanın 16.06.2017 tarihinde açıldığı, dava konusu taşınmazda davalı ...'...

            -KARAR- Asıl dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve yıkım, birleşen dava ise inançlı işleme dayalı tapu iptal ve tescil isteklerine ilişkin olup mahkemece elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleri bakımından davanın kabulüne, tapu iptal tescil davasının ise reddine karar verilmiş, hüküm birleşen tapu iptal ve tescil davasının davacıları tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden;dava konusu 62 ada, 103 parsel sayılı taşınmaz ... adına kayıtlı iken cebri icra yoluyla dava dışı ... adına 21/04/1993 tarihinde tescil edildiği, anılan kişi tarafından da 06/08/1993 tarihinde satış yoluyla ...'e temlik edildiği, böylelikle elatmanın önlenmesi davasının davacısı ...'in kayden maliki olduğu çekişmeli taşınmaza, davalılar Ali ve ...'in haklı ve geçerli bir neden olmaksızın ikamet etmek ve eklenti yapmak suretiyle müdahale ettikleri keşfen belirlenmek ve benimsenmek suretiyle elatmanın önlenmesine ve muhdesatın yıkımına karar verilmesinde öte yandan davalı ...'...

              gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, kayıt maliki olan davalı ...’in kötüniyetli olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle tapu iptal-tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin ise kısmen kabulü ile 270.000-TL’nin davalı ...’dan tahsiline karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının maliki olduğu dava konusu 1085 parsel sayılı taşınmazı 27.12.2010 tarihinde davalı ...'a satış suretiyle devrettiği, ...’ın da 20.05.2011 tarihinde diğer davalı ...'e devrettiği, nüfus kayıtlarından davacı ve davalıların aynı köyden oldukları anlaşılmaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, hükmüne uyulan bozma kararında belirtildiği üzere, çekişmeli taşınmazın davacı tarafından ilk el davalı ...’a inançlı işleme dayalı olarak temlik edildiği sabittir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, kayden maliki olduğu 122 ada 23 parsel sayılı taşınmazı davalılar ile arasındaki inanç sözleşmesi uyarınca borcuna teminat olmak üzere davalı ...'e temlik ettiğini, borcunu ödemiş olmasına rağmen taşınmazın iade edilmediğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., davacı ile aralarında gerçek bir satış sözleşmesi yapıldığını, ibraz edilen 'Sözleşme' başlıklı belgede imzasının bulunmadığını, diğer davalı ile davacı arasındaki alacak-verecek ilişkisinin kendisini ilgilendirmediğini bildirip davanın reddini savunmuş, davalı ..., davaya cevap vermemiş, yargılamaya katılmamıştır. Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davalıya inançlı işleme dayalı olarak devredildiği iddiasının sabit olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Asıl dava el atmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleştirilen dava ise inançlı işleme (nam-ı müstear) dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, birleştirilen davada davacının önceye dayalı bir mülkiyet hakkı bulunmamaktadır. Bu durumda öncelikle şahsi hakka dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin uyuşmazlığın çözülmesi gerekmekte ve Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun İş Bölümüne İlişkin 23/01/2020 tarihli ve 2020/1 sayılı Kararı uyarınca ve davanın açıklanan niteliği itibariyle temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14.Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 11/11/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Davalılar T9 ve Edessa A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; tapu iptal ve tescil davalarının tapuda kayıt malikine karşı açılması gerektiğini, davalılar T9 ve T8 Anonim Şirketi'nin tapuda kayıtları olmadığından davanın müvekkilleri yönünden husumet yokluğundan reddinin gerektiğini, tapu iptal ve tescil davalarının konusu para veya para ile değerlendirilebilen davalar olduğundan nisbi harca tabi olup Harçlar Kanunu’nun 16.maddesinde belirtilmiş olduğu üzere tapu kayıt iptali gibi gayrimenkul aynına ilişkin harçlar gayrimenkul değeri üzerinden hesaplanacağından, davaya konu olan taşınmazın değerinin dava dilekçesinde belirtilmesi gerektiğini, davacı tarafa harcın ikmali için süre verilerek harcın tamamlanmaması halinde açılmamış sayılmasına karar verilmesini, ayrıca davacı taraf davasını kısmen ikame ettiğini, tapu iptal ve tescil davalarının niteliği itibariyle kısmi dava olarak görülebilmesinin mümkün olmadığını, davacının talebinin hukuken bölünebilir mahiyette olmadığını, davacı tarafın...

                    UYAP Entegrasyonu