Asliye Hukuk Mahkemesinin 1993/29 E. dosyası ile davalı Kasım Aydın adına tescil edilen taşınmazların taraf vekillerince düzenlenen 04.07.1992 tarihli belge uyarınca inançlı işlem olduğu gerekçesi ile inanç sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
İlçesi,...Mahallesi, Mezarlık yolunda bulunan dava konusu taşınmazı kendi üzerine aldığı, daha sonra 5 katlı bina inşa ettirdiği, taşınmazın adına tesciline ilişkin istemin davalı tarafça kabul edilmediği iddia edilmiş ise de; bu iddiaların ispatlanamadığı, davanın hile hukuksal sebebine dayalı olarak açılan tapu iptal ve tescil davası olup dava konusu taşınmazın yapımı sırasında davalı ile birlikte hareket ettiği sabit olan davacının işin tamamlanmasından 1 yıl sonra açtığı davada hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak yukarıda da belirtildiği gibi olayları açıklamak taraflara; nitelendirme hakime ait olup davacı tarafın açıklamalarına göre dava; inançlı işleme dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup mahkemece hile hukuksal sebebine dayalı tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirilmesi ve bu nedenle hak düşürücü sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı tapu kaydı iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa davanın tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması yerine çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru olmamış, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 07.12.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Ülkemizde yaşanan ve uzun yıllar boyu yüksek oranlarda seyreden enflasyon nedeni ile belli bir miktar paranın verildiği tarihteki alım gücü ile aynı miktar paranın aradan geçen zamana bağlı olarak iade günündeki alım güçünün farklı ve çok daha az olduğu bir gerçektir. Hukuken geçersiz sözleşmeler tasfiye edilirken, denkleştirici adalet kuralı gözardı edilmemelidir. a. Asıl dava yönünden; Somut olayda davacılar, iptal ve tescile ilişkin isteğin kabul edilmemesi halinde ödediği bedel yönünden alacak talebinde bulunmuştur. Mahkemece, tapulu taşınmazın ancak resmi senetle devri yapılabileceğinden tapu iptal ve tescil talebinin reddedilmesi yerinde ise de; teslim söz konusu olmadığından zamanaşımı yönünden alacak talebinin reddine yönelik karar dosya kapsamındaki bilgi ve belgelere göre yerinde değildir....
ya devredildiğini belirterek tapu iptal ve tescil mümkün olmadığı takdirde de taşınmazın dava tarihindeki değerinin davalılardan faizi ile birlikte tahsili isteğinde bulunulmuştur. Yapılan yargılama sonucunda, tescil isteğinin reddine, tazminat isteğinin davacının dayandığı sözleşmenin tarafı olan yüklenici ... yönünden kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiş, hüküm Dairemizin 04.12.2008 günlü kararı ile de onanmıştır. Davalının karar düzeltme isteğine gelince; Davacı, yükleniciden temlik aldığı hakka dayanarak açtığı tapu iptal ve tescil davasında, davalı ...'yı muvazaalı olarak yaratılan borç ililşkisi sonucu yapılan icra takibi ve cebri ihale nedeniyle malik olduğunu ileri sürerek gerek tapu iptal tescil ve gerekse tazminata ilişkin isteminde davalı olarak göstermiş ise de eldeki davada davacı tapu iptali ve tescil davasının reddi halinde tazminata hükmedilmesi isteğinde de bulunmuş olduğundan terditli dava söz konusudur....
Şöyle ki; davacılar vekili dava dilekçesinde, 1963 tarihli harici satış senedine dayanarak, tapu kayıt maliki ... dava konusu taşınmazın satın alındığı iddası ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat isteğinde bulunmuştur. Hemen belirtmek gerekir ki; olayları anlatmak taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak ise HMK'nun 25, 26, 31 ve 33. maddeleri (1086 sayılı HUMK'nun 74, 75 ve 76. maddeler) gereğince, Hakime aittir. Ancak HMK'nun 26. (HUMK. m. 74) maddesine göre Hakim tarafların talep sonucu ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez. Davacı tarafın dava dilekçesi ve aşamalardaki beyanlarına göre, somut uyuşmazlık, tapulu taşınmazı haricen satın alma ve zilyetlik hukuki sebebine dayalı olarak TMK'nun 713/1. maddesi gereğince açılan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde geçersiz sözleşme gereğince ödenen bedelin tazmin edilmesi isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ: Tapu iptali ve tescil KARAR Davada, davacılar vekili, tapuda kayıtlı taşınmazın miras bırakanı tarafından harici satın alma ve inançlı işleme dayalı olarak tapu kaydının kısmen iptaliyle tescilini, aksi halde davacılar tarafından yapılan ev ve dükkanın bedelinin arzın değerinden yüksek olması nedeniyle TMK'nun 724 ve devamı maddeleri gereği dava konusu taşınmazın davacılar adına hisseli olarak tescilini istediğine, diğer bir deyişle taraflar arasındaki uyuşmazlık, harici satın almadan kaynaklanan şahsi hakka ve inançlı işleme dayalı bulunduğuna göre, Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2012 tarih 1 sayılı kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2012 tarih 1 nolu kararı ile kabul edilen ve 26.01.2012 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.)...
Davacı vekili istinaf başvurusunda, depo edilmesi gereken miktarın yanlış olduğunu, hesaplanan faizin miktarının depo edilmesine karar verilmesi gerektiğini, denkleştirici adalet ilkesine göre belirlenen bedelin fahiş olduğunu belirtmiş ise de; "...Dava, inaçlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat isteklerine ilişkindir... Hal böyle olunca, mali bilirkişi tarafından denkleştirici adalet ilkesi gereğince davacının depo etmesi gereken miktar olarak hesaplanan 112.788,73 TL'nin (818 Sayılı BK'nin 81. maddesi) 6098 Sayılı TBK'nin 97. maddesi uyarınca mahkeme veznesine depo etmesi için davacı tarafa süre verilmesi, yatırdığı takdirde davanın kabul edileceği aksi halde davanın reddine karar verileceğinin ihtar edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir..." (Yargıtay 1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ECRİMİSİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; mülkiyet hakkına dayalı ecrimisil, karşı dava kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkin olup, taraflar arasında öncelikle tapu iptal ve tescil davasının çözümlenmesi gerekmektedir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 24.01.2014 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 29.01.2014 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2014 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 15.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
HUKUK DAİRESİ Dava; şahsi hakka dayalı tapu iptal-tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkin olup, tapu iptal tescil talebinin reddine yönelik olarak verilen hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yargıtay 7. Hukuk Dairesine gönderilmesine 10/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....