İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/222 ESAS, 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE İMZAYA, BORCA İTİRAZ KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin adresinin, Ataşehir/İstanbul olması sebebiyle, İstanbul Anadolu İcra Dairesi yetkili olduğu halde yetkisiz İzmir İcra Dairesinde takip başlatıldığını, ayrıca müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını takip konusu bonoların teminat olarak verildiğini ileri sürerek borca, faize, faiz oranına,imzaya ve diğer ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ödeme emri tarafına 06/03/2020 tarihinde tebellüğ edildiğini, süresi içerisinde imzaya, borca ve tüm ferilerine ayrıca ve açıkça itiraz ettiğini, Düzce ilinde işe girdiği şirketin herkesten boş senet aldığını, takibe konulan senedin bu senet olup olmadığını bilmediğini, ancak senet altındaki imzanın kendi imzası olmadığını, imzanın ve yazıların incelenmesini, ayrıca yine 01/04/2019 tarihinde davalı şirket ile herhangi bir ilişkisinin bulunmadığını, davalı alacaklının kötü niyetli olarak davayı kazandığı tarihten sonra düzenleme tarihini kendileri yazıp takibe koyduklarını, kesinlikle bu borcun ve imzanın tarafına ait olduğunu kabul etmemekle birlikte ayrıca zamanaşımı itirazı da bulunduğunu, tarafına ait olmayan iş bu takibe dayanak bono da ki imzaya, borca, faize ve tüm ferilerine açıkça itiraz ettiğini, davanın kabulü ile takibin borçlu yönünden durdurulmasına, dava sonuçlanıncaya kadar tedbiren Düzce İcra Müdürlüğü'nün 2019/10438 esas sayılı icra takibinin TMK madde 170 uyarınca durdurulmasına...
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda ve istinaf sebepleri ile bağlı olarak yapılan inceleme sonucunda; mahkemesince her ne kadar imzaya itiraz doğrultusunda inceleme yapılarak İİK.nun 170/3 maddesi gereğince takibin durdurulmasına karar verilmiş ise de; takip dayanağı bonoda tanzim yerinin bulunmaması sebebiyle kambiyo vasfında bulunmadığı, süresinde itiraz edilmesi halinde senet metninden anlaşılan bu durumun resen gözetilmesi gerektiği ve İİK.nun 170/a maddesi gereğince başkaca bir husus araştırılmaksızın takibin iptali ile maddede öngörülmediğinden davalı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken mahkemenin yanılgılı değerlendirme ile bu hususu gözden kaçırarak imzaya itiraz yönünden takibin durdurulmasına karar verdiği görülüş ise de; davacı tarafından bu husus istinafa getirilmediğinden ve bu durum davalı lehine kazanılmış hak teşkil ettiğinden davalı aleyhine bir durum yaratılması mümkün görülmemiş ve bu sebeple her iki yanın...
İİK.nun 170. maddesinde ise imzaya itiraz düzenlenmiş olup, anılan madde gereğince imzaya itirazın da duruşma açılarak incelenmesi zorunludur. Somut olayda başvuru, borca ve imzaya itiraz niteliğinde olup, anılan maddeler gereğince mahkemece mutlaka duruşma açılmalı ve itiraz duruşmalı olarak incelenmelidir. Dosya üzerinde yapılan inceleme ile sonuca gidilemez. O halde mahkemece, duruşma açılarak ve varsa tarafların gösterecekleri deliller toplanarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, dosya üzerinde yapılan inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1668 KARAR NO : 2021/1353 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇANKIRI İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/10/2019 NUMARASI : 2019/49 ESAS - 2019/114 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı İcra Hukuk Mahkemesince verilen karara karşı davacı borçlu vekili tarafından istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği düşünüldü; Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Çankırı icra müdürlüğünün 2019/1559 esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, borcun bulunmadığını, imzaya borca, ödeme emrine, faiz miktarı ve oranına itiraz ettiklerini belirterek takibin durdurulması ile tazminat ve para cezasına karar verilmesini talep etmiştir....
İmzaya itiraz dışında kalan diğer bütün itirazlar borca itiraz olarak değerlendirilir. Bu bağlamda, borçlunun borcu olmadığına ilişkin itirazı, takip konusu senedin karşılıksız olduğu (veya kaldığı), hatır senedi olduğu, teminat senedi olduğu, anlaşmaya aykırı doldurulduğu, kambiyo senedinde tahrifat yapıldığı, borçlunun senedin düzenlendiği tarihte temyiz kudretine sahip olmadığı, mirası reddetmiş olduğu veya mirasın hükmen reddedilmiş olduğu gibi sebeplere dayanan itirazlar borca itiraz niteliğindedir.” (Prof. Dr. Baki KURU; İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s.197, Kasım 2004-İstanbul)Borçlu tarafından imzaya itiraz edilmiş ise de, adı geçenin vekilinin 22/04/2015 tarihli duruşmada ayrıca senedin miktar kısmında tahrifat yapıldığı itirazında da bulunduğu görülmektedir....
halde T3'in 705.000,00 TL bedelli senedi ödemediğini, bunun üzerine Urla İcra Müdürlüğünün 2019/240 Esas Sayılı takip dosyası ile her üç borçluya 7 örnek ödeme emri gönderildiğini, borçlular vekilinin 04/03/2019 tarihinde borca itiraz ederek takibi durdurduğunu, borçlu vekilinin takibe konu 10/06/2018 vadeli bono ve 14/09/2017 tarihli kefalet sözleşmesi açısından imzaya itirazının bulunmadığını, bu nedenle hem bono hem de kefalet sözleşmesi açısından zımni olarak imzanının ikrarının söz konusu olduğunu, bu nedenle takibe konu alacak likit ve belli olduğu ,borca itirazın haksız ve sadece zaman kazanmak için olduğundan borçluların itirazlarının kesin olarak kaldırılmasına, duran icra takibinin devamına, borçluların alacağın %20 sinden aşağı olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin borçlulara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/412 Esas, 2020/464 Karar sayılı ilamı ile senette tanzim yerinin yazılı olmaması nedeniyle kambiyo senedi niteliğinde bulunmadığı gerekçesi ile İİK. 170/a. maddesi uyarınca takibin iptaline karar verildiği, bunun üzerine alacaklı tarafından senedin ilamsız takibe konu edildiği, borçlu vekilinin senetteki imzaya itiraz etmeyerek borca, faize ve tüm ferilerine itiraz etmesi nedeniyle takibin durdurulduğu görülmüştür. İİK.'nın 68/1. maddesinde; "Talebine itiraz edilen alacaklının takibi, imzası ikrar veya noterlikçe tasdik edilen borç ikrarını içeren bir senede yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya belgeye müstenitse, alacaklı itirazın kendisine tebliğ tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını isteyebilir. Bu süre içerisinde itirazın kaldırılması istenilmediği takdirde yeniden ilamsız takip yapılamaz....
e ait olmadığı yönündeki tespite itibar edilerek imzaya itirazın kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır. Takip dayanağı bononun tanzim edildiği 03.....2010 tarihinde borçlu şirketi temsile yetkili olan ...'in, imzaya itiraz edildiği 04.03.2015 tarihi itibariyle şirketi temsil yetkisinin bulunmadığı, dosya içinde mevcut 31.....2014 tarihli ticaret sicil gazetesinden anlaşılmaktadır. Bu durumda imzaya itiraz tarihi itibariyle borçlu şirketi temsile yetkili olmayan eski temsilcinin, dayanak senet altındaki imzanın kendisine ait olduğunu kabul etmesinin hukuki bir sonucu bulunmamaktadır. Bir başka anlatımla açık bilirkişi raporu karşısında eski temsilcinin ikrarına itibar edilemez. Mahkemece; borçlu şirketin imzaya itirazının yazılı gerekçeyle kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup, Dairemizce mahkeme kararının onanması gerekirken, bozulduğu anlaşılmakla, borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir....
İnkar edilen imzanın borçluya ait olduğu anlaşılırsa ve itiraz ile birlikte takip ikinci fıkraya göre durdurulmuşsa, borçlu sözü edilen senede dayanan takip konusu alacağın %20'sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına ve takip konusu alacağın %10'u oranında para cezasına mahkum edilir ve itiraz reddedilir. Yine borca itiraz halinde, İİK'nun 169/a maddesinin 6. fıkrası gereğince, takip muvakkaten durdurulmuş ise, borca itirazın reddi halinde borçlu, diğer tarafın isteği üzerine takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere tazminata mahkum edilir....