verilmesi gerekirken, hükmün ikinci maddesinde davacı şirketin sair itiraz ve şikayetlerinin reddine dair hüküm kurulmakla hükmün kendi içerisinde çelişki oluştuğundan kurulan hüküm usul ve yasaya aykırıdır....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/02/2020 NUMARASI : 2019/726 ESAS, 2020/103 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; İzmir 7 İcra Müdürlüğü'nün 2019/9927 E. sayılı dosyasında borçlu olduğunu, ödeme emrinin 02/08/2019 tarihinde tarafına tebliğ edildiğini, takibe konu edilen senetteki imzanın kendisine ait olmadığını, karşı tarafa böyle bir borcunun da bulunmadığını, bu nedenle borcun tamamına, faize, ferilerine ve imzaya itirazının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, işlemiş faize itirazın kabulü ile takip ve davacı borçlu açısından toplam 9532,60- TL işlemiş faiz talep edilebileceği anlaşılmakla fazla işlemiş faize ilişkin takibin durdurulmasına, diğer itirazların reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinafa başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişi tarafından sadece emsal imza incelemesi yapıldığını, müvekkilinin huzurda imzalarının alınması ve bu imzalar üzerinde de inceleme yapılması gerekirken emsal imza incelemesi ile yetinilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, taraflar arasında ticari ve hukuki herhangi bir ilişki bulunmadığını, ticari defter kayıtlarının incelenmesi gerektiğini, faize yapmış oldukları itiraza yönelik ilk derece mahkemesince yapılan hesaplamanın da dayanaksız ve belirsiz olduğunu ileri sürerek, istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep ve istinaf etmiştir....
verilmediğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmalarının usule aykırı bir karar teşkil ettiğini bu nedenlerle kararın kaldırılarak usulsüz tebligat şikayetlerinin kabulüne ve davanın esasına girilmesine, yapılan tebliğin, müvekkil şirket adına icra dosyasına vekalet sunmuş oldukları 04/10/2021 tarihinin öğrenme tarihi olarak kabul edilmesine, yapılan usulsüz tebligat nedeni ile davanın açılmasına sebebiyet taraflarınca verilmediğinden aleyhe verilen vekalet ücretinin reddine, müvekkil şirket aleyhine yapılan icra takibindeki imzaya, borca, faize, vekalet ücretine ve borcun ferilerinin tamamına itiraz ettiklerinden itirazları gereğince icra takibinin durdurulmasına, haksız olarak talep edilen borç ve faize ilişkin takibin iptaline, vekalet ücreti ve masrafların karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde imzaya itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin, davalı(alacaklıya) bir borcu olmadığını, haksız ve kötü niyetli olarak başlatılan icra takibine, borca, işlemiş faize, faiz oranına ve tüm ferilerine itiraz etmiş takibin öncelikle teminatsız olarak durdurulmasını, borca , faize faiz oranına ve ferilerine itirazlarının kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini, kötü niyetli alacaklının takip konusu alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere tazminata ve alacağın % 10 u oranında para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın reddini, davacı tarafın % 20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir....
Elektrik A.Ş" şeklinde yazılmış ise de ciro kısmında unvanının açıkça yazılı olduğu, çekte herhangi kayıt ve şartın bulunmadığı, çekin zorunlu unsurlarının tam olduğu ve alacaklının takip hakkının bulunduğu, faiz oranına ve faize itiraz edilmiş ise de 28.06.2021 tarihli ön inceleme tahkikat zaptının 9 nolu ara kararı uyarınca kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığından dosyanın bilirkişiye tevdii edilemediği, işletilecek faize ilişkin faiz oranının usul ve yasaya uygun olduğu, borcun ödendiğinin yazılı delil ile ispatlanamadığı gerekçesi ile imzaya, borca, faize itirazın ve şikayetin reddine, yargılama aşamasında takip durdurulmadığından borçlu aleyhine icra inkar tazminatına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur....
O halde mahkemece; takip, alacaklı tarafından bu tedbir kararından sonra 25.10.2013 tarihinde başlatıldığından ve “takiplerin durdurulmasına” ilişkin tedbir kararı verildiğinden, şikayetin kabul edilerek tedbirden sonra başlatılan bu takibin durdurulmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi ve diğer itirazların esasının incelenmesi isabetsizdir. Zira, ihtiyati tedbir kararı ile birlikte takip duracağından, bundan sonra hiçbir takip işlemi yapılamaz. Tedbirin kaldırılmasından sonra takip kaldığı yerden devam edecek olduğundan ve borçluya gönderilecek ödeme emri ile borçlunun itiraz hakkı doğacağından borçlunun yetkiye, faize ve imzaya itirazlarının o aşamada değerlendirilmesi gerekecektir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkilinin süresi içerisinde senetlerdeki imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini, imzaların müvekkiline ait olmadığını, İlk Derece Mahkemesine bilirkişi tarafından sunulan raporun hatalı olduğunu, senetlerdeki imzaların kendisine ait olmadığını ve bu nedenle dosyanın ATK' ya gönderilmesini talep ettiğini, ancak İlk Derece Mahkemesinin müvekkilinin bu itirazlarını değerlendirmeden sadece faiz incelemesi için dosyayı ek rapor aldırılmak üzere dosyayı bilirkişiye gönderdiğini, 12. 07.2021 tarihli bilirkişi raporunda sadece faize yönelik hesaplama yapılmış olup müvekkilinin asıl itirazı olan imzaya itiraz hususunun değerlendirilmediğini, İlk Derece Mahkemesince bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmediğini, müvekkilinin abisinin söz konusu icra takibine itiraz ettiğini ve İstanbul 18....
Takibe dayanak yapılan senet üzerindeki imzaya, borçlu tarafından ayrıca ve açıkça itiraz edilmediğinden bu belge, İİK'nun 68/.... maddesinde yer alan ve alacaklıya genel haciz yolu ile takip yapma imkanı tanıyan mücerret borç ikrarını içeren bir belge niteliğinde olup, buna karşılık borçlu, borcun aslına yönelik itirazını aynı nitelikte belgelerle kanıtlayamamıştır. O halde mahkemece, borçlunun işlemiş faize ve faiz oranına da itirazda bulunduğu gözetilerek bu yönlerden inceleme yapılmak suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
UYAP üzerinden yapılan inceleme sonucunda; İstanbul 29.İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/269 esas ve 2019/107 karar sayılı, 28.03.2019 tarihli kararı ile davacılar T2 ve T1 tarafından, davalılar Hafsa Seca Beslekoğlu ve Hat Döner..A.Ş. aleyhine açılan itirazın kaldırılması davasında, davacıların İstanbul 35.İcra Müdürlüğünün 2019/2549 esas sayılı dosyasında davalıların borca ve fer'ilerine itiraz ettiklerini, imzaya itiraz etmediklerini beyanla itirazın kaldırılmasını talep ettikleri, Mahkemece; davalıların itiraz dilekçesinde borca, dayanak sözleşmeye, imzaya, faize ve tüm ferilere itiraz edildiği, protokoldeki imzaya davalı tarafından itiraz edildiğinden takibe dayanak 29/11/2018 tarihli protokolün İİK'nın 269'da belirtilen şartları taşımadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, davacılar vekilinin karara karşı yalnızca davalı Hafsa yönünden istinaf kanun yoluna başvurduğu, Dairemizin 2019/2119 esas ve 2020/1445 karar sayılı, 21.09.2020 tarihli kararı ile borçlu kefil Hafsa...