B.İstinaf Sebepleri Davalı alacaklı istinaf dilekçesinde; mahkemece açılan davada menfi tespit davası gibi geniş anlamda yargılamaya devam edilmesinin usule ve yasaya aykırılık teşkil ettiği, davacı tarafın imzaya itiraz talebinden vazgeçtiği, açılan davanın esasının ise imzaya itiraz olduğu, dolayısı ile mahkemenin davanın reddine karar vermesi gerekirken icra tetkik mercilerinin dar anlamda yargılama yetkisine sahip olduğu gözetilmeden geniş anlamda yargılamaya devam edilmesi ve hüküm tesis edilmiş olmasının hatalı olduğu, imzaya itiraz iddiasının davalı taraf olarak muvafakatları olmamasına rağmen değiştirilip genişlettiği fakat mahkemece bu husus dikkate alınmadığı, ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu yönündeki kararın kabul edilebilir olmadığı ve sair aynı iddiaları ile kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 20/04/2021 NUMARASI : 2020/232 ESAS 2021/313 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacılar ve davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin taraflarına henüz tebliğ edilmediğini, söz konusu icra takibine konu senetler üzerindeki imzaların müvekkili Halime Arslan'ın el ürünü olmadığı gibi diğer müvekkilleri T1 şirket yetkililerine de ait olmadığını, her iki müvekkilleri adına imzaya ve borca itiraz ettiklerini belirterek imzaya itirazlarının ve davalarının kabulüne, müvekkillerinin mal varlığı üzerine konulmuş...
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır. Davalı tarafından başlatılan takipte ödeme emrinin davacıya 10.01.2020 tarihinde tebliğ edildiği, davacı borçlunun 17.01.2020 tarihinde borca, imzaya ve yetkiye itiraz ederek eldeki davayı açtığı, mahkemece beş günlük sürenin geçmesi sebebiyle şikayetin süre aşımından reddine karar verildiği, karara karşı davacının istinaf yoluna başvurduğu anlaşılmıştır. Kambiyo senetlerine mahsus haciz yolunda borca, imzaya ve yetkiyi itirazlar İİK'nın 169. ve 170. maddelerindeki atıf ve 168/1- 4,5 bentleri gereğince beş gün içinde yapılmak zorundadır. Bu süre ödeme emrinin tebliği ile başlar....
"İçtihat Metni" Mahkemesi :İcra Hukuk Mahkemesi - K A R A R - Uyuşmazlığın takibe konu senetteki borca ve imzaya itiraz isteminden kaynaklanmasına, kararın da İcra Hukuk Mahkemesince verilmiş olmasına göre, kararın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 12.Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine, 01.05.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Öte yandan borçlu şirket, yapılan takibe karşı imzaya itiraz edip müşterek çift imza ile temsil edildiğinin ve senetlerdeki imzaların şirket temsilcilerinden ...’ya ait olduğunun anlaşılması karşısında itirazının İİK 169/a-5 maddesi kapsamında borca itiraz niteliğinde olduğunun kabulünün gerektiği, kabulü göre de, itirazın kabulü halinde İİK'nun 169/a-5. maddesi uyarınca takibin durdurulmasına karar verilmesi gerekirken; takibin iptali yönünde hüküm tesisi de doğru görülmemiştir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/03/2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
na ait olup olmadığının tespiti yönünde, imza incelemesi yapılmak suretiyle, yine borca ve fer'ilerine yönelik itirazlarının ise İİK'nun 169/a maddesine göre esasının incelenerek oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekçesi ile bozma kararı verilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak borçluların yetkiye, borca ve imzaya itirazlarının reddine, takip durdurulduğu gerekçesi ile İ.İ.K. 169/A-6 maddesi uyarınca asıl alacağın %20 sinden aşağı olmayan 760.000,00 TL tazminatın davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. İİK'nun 170/b maddesi delaletiyle uygulanması gereken aynı Kanun'un 67/3. maddesinde; "İtiraz eden veli, vasi veya mirasçı ise, borçlu hakkında tazminat hükmolunması kötüniyetin sübutuna bağlıdır" hükmü yer almaktadır....
Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz nedeni ile yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince imzaya itirazın reddine, borca itirazın kabulü ile takibin durdurulmasına karar verilmiştir. Kararın davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, borçlunun imzaya ve borca itirazının reddine, takip geçici olarak durdurulmadığından borçlu aleyhine tazminata ve para cezasına hükmolunmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı muteriz borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ve yasal şartları oluşmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu ve davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Hukuk Dairesi Taraflar arasındaki imzaya ve borca itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine ve yasal şartları oluşmadığından davalı vekilinin tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu ve davalı alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Somut olayda; istinafa konu kararın kambiyo senetlerine özgü takipte borca ve imzaya itiraza ilişkin olup tahrifat iddiasının da içerdiği yapılan yargılamada borca itirazın davacı tarafça İİK'nun 169/a maddesi gereğince ispatlanamadığı farklı zamanlarda doldurulduğu iddasının da yazılı bir belge ile aksinin ispatlanamadığı senette tahrifat iddiasının jandarma kriminal raporu ile karşılanıp senette silinti kazıntı olmadığını bildirildiği. İmzaya itirazın da itiraz hususunda aldırılan raporda da bilirkişinin imzanın davacıya ait olduğu konusunda kesin kanaat içeren rapor sunduğu bu hale göre kararın doğru olup, senette tahrifat yapıldığı ve zamanaşımına uğradığı yönündeki iddiaların yerinde olmadığı anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddi hakkında aşağıdaki hüküm kuruldu. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Dosya kapsamı, delil durumu ve takip dosyası içeriğine göre, GAZİANTEP 5....