Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

etseler de talepleri değerlendirilmeden dosyanın karara çıkarıldığını, yine kabul etmemekle beraber bahse konu imzanın ne sebeple atıldığı, borcun sebebi davalı tarafından açıklanmadan hüküm kurulmasının da usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilk derece mahkemesinin şahitlerini dinlemediğini ve incelemeyi sadece imzaya itiraz gibi değerlendirip borca itiraz yönünden hiçbir araştırma yapmadan hüküm kurduğunu, dosya kapsamında taraflarınca davalıya suç duyurusunda bulunulmuş olup T.C....

İstinaf Sebepleri Şikayetçi borçlu istinaf dilekçesinde;usul ekonomisi ilkesi uyarınca dava dilekçesinde ileri sürdüğü imzaya ve borca itirazın esasının incelenmesi gerektiğini ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C. Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; HMK’nin 20. maddesindeki usul işlemlerinin yerine getirilip icra dosyasının ... İcra Müdürlüğüne gönderilmesi, ... icra müdürlüğü tarafından borçlunun vekiline ödeme emri tebliğ edilmesi halinde borçlu veya vekili tarafından İİK’nın 168. maddesi uyarınca ... İcra Mahkemesi nezdinde imzaya ve borca itiraz edilebilecğinden ... İcra Mahkemesi tarafından icra dairesinin yetkisizliğine karar verildikten sonra, imzaya ve borca itirazın incelenmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle borçlunun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2021 NUMARASI : 2019/541 ESAS 2021/134 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya ve Borca İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; takibe konu senetteki imzanın müvekkiline ait olmadığını, ödeme emrinde müvekkilinin adresinin yanlış yazıldığını, borca itiraz ettiklerini, borca ve imzaya itirazlarının kabulü ile tazminata hükmedilmesini talep etmiştir....

    bulunmadığını, çekin, keşide tarihinin 20.05.2018 olduğunu, bankaya ibraz tarihinin ise 22.05.2018 olduğunu, bu nedenle 3 yıllık zamanaşımı süresinin tamamlandığını, icra memurunun bu durumu inceleyerek, ödeme emri hazırlaması gerekirken, kambiyo işlemi yapması ve buna göre ödeme emri tanzim etmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yine çek arkasında müvekkilinin kaşesi olarak basılan ve bu kaşe üzerine atılan imzanın müvekkiline ait olmadığını, imzayı kabul etmediklerini, müvekkilinin davalı tarafa herhangi bir borcu bulunmadığını, borca, faize ve bütün ferilerine itiraz ettiklerini, beyanla öncelikle takibin tedbiren dava sonuna kadar durdurulmasına akabinde takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Ödemiş İcra Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama sonunda davacının yetkiye, borca, imzaya itirazının reddine, davacı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiştir....

    İMZAYA VE BORCA İTİRAZ SÜRELERİ,İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 62İCRA VE İFLAS KANUNU (2004) Madde 366 "İçtihat Metni"Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : İİK.nun 62.maddesi gereğince, genel haciz yolu ile başlatılan takiplerde borçlunun imzaya ve borca yönelik itirazlarını ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde icra dairesine bildirmesi zorunludur. Borçlu vekilinin anılan hükme aykırı biçimde İcra Müdürlüğü yerine İcra Mahkemesine başvurması sonuç doğurmaz. O halde, Mahkemece, açıklanan gerekçe ile davanın reddi gerekirken işin esasının incelenmesi suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ise de, talep reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararı onanmalıdır....

      Sayılı kararında "…borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun, hangi kısma itiraz ettiğini ve miktarını açıkça belirtmesi gerekmektedir.” şeklinde ifade edilmiştir. Ancak borçlu itiraz dilekçesinde, "bankaya borcum vardır, banka ile uzlaşma yapmak için kendilerine müracaat ettim ama borcumu ödeyemedim. Borcumu kabul ediyorum, Vekalet ücreti ve faizlere itiraz ediyorum" ibarelerine yer vermiştir. Her ne kadar asıl borcun varlığı ikrar edilmişse de faize itiraz açıkça ifade olunduğundan, imzaya itiraz dışındaki diğer tüm itirazların borca itiraz niteliğinde olduğu (m. 60, II, b. 3, c. 3; m. 60, II, b. 4) kabul edildiğinden bahisle faize itirazın geçerli bir borca itiraz olduğu değerlendirilmekle; halihazırda belirli olan vekalet ücretinin ise miktarı kısmi itirazda açıkça belirtilmediğinden bu yönüyle itiraz edilmemiş sayılması gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabul kısmen reddine" dair karar verildiği görülmüştür....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının bozulmasını mutazammın 07/03/2016 tarih, 2015/30388 E., 2016/6505 K. sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu şirket hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takip nedeniyle borçlu şirket vekilinin icra mahkemesine başvurarak imzaya ve borca itiraz ettiği, mahkemece, senedin keşide tarihi itibariyle şirket yetkilisi olan ...'...

        Davacı borçlu her ne kadar takipte talep edilen işlemiş faiz miktarının fahiş olduğundan bahisle faize itiraz etmiş ve yasal faiz talep edilmesini gerektiğini beyan ederek borca itiraz etmiş ise de, mahkememizce alınan denetime ve kanaat edinmeye elverişli 01/02/2021 tarihli bilirkişi raporu ile alacaklı tarafın talep ettiği faiz miktarında fazlalık bulunmadığı tespit edilmiş, ayrıca taraflar arasındaki ilişki kambiyo ilişkisi olup her iki taraf da tacir olduğundan avans faizi talep edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından faize yönelik borca itirazın reddine karar verilmiş ve ayrıca davalı taraf tacir olup çek tazminatının ciranta olan davacıdan talep edilmeyeceğini bilmesi gerektiğinden ve bu hususta ağır kusurlu olduğundan davacı tarafın tazminat talebinin kabulü ile, davanın kısmen kabulüne, İstanbul 23.İcra Dairesinin 2020/21656 Esas sayılı takibinin 198.777,50 TL çek tazminatı için davacı borçlu yönünden İİK 169/a maddesi gereğince DURDURULMASINA, Alacaklı tarafça...

        İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/11/2021 NUMARASI : 2021/20 ESAS - 2021/699 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili 15/01/2021 harç tarihli dava dilekçesinde özetle; Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/78865 Esas sayılı dosyası ile başlatılan icra takibinde takibe, borca, faizine takibe dayanak gösterilen bonolardaki imzaya ve takibin tüm fer’ilerine itiraz ettiklerini, borcun ödendiğine dair kuvvetli delil oluşturan ödeme dekontlarımıza dayanılarak ve söz konusu senetlerin vasıfsız olması nedeniyle, dava sonuçlanıncaya kadar takibin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesini talep ettiklerini, Samsun İcra Müdürlüğünün 2020/78865 Esas numaralı dosyası ile yapılan icra takibinde ödeme emrinin 13.01.2021 tarihinde müvekkiline tebliğ edildiğini, yasal süresi içerisinde itiraz ettiklerini, müvekkili T1 ve alacaklı T3 arasında...

        UYAP Entegrasyonu