DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEPLER: Dava, kambiyo senetlerine özgü takipte usulsüz tebligat şikayeti ile borca itiraza ve kambiyo şikayetine ilişkindir. Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde; ''Bu Kanun hükümlerine göre kendilerine tebliğ yapılması caiz olan kimselerin o davada hasım olarak alakaları varsa muhatap namına kendilerine tebliğ yapılamaz'' hükmüne yer verilmiştir....
İİK'nun 168/4-5. maddesi gereğince; kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde imzaya ve borca itirazın (5) günlük süre içinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin muteriz borçlu ...'e 27.11.2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 25.11.2015'te icra mahkemesine yaptığı itiraz başvurusunda imza itirazında bulunmayıp sadece borca itiraz ettiği, imza itirazının ise 08.01.2016 tarihli duruşma sırasında yapıldığı, buna göre imza itirazının yasal beş günlük süresinde olmadığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, borçlunun itiraz dilekçesinde ileri sürdüğü hususlar yargılamayı gerektirmekte olup, dar yetkili icra mahkemesince değerlendirilemeyeceğinden ve süresinde yapılmış bir imza itirazı da bulunmadığından, talebin reddine karar vermek gerekirken, itiraz dilekçesinin hatalı vasıflandırılması sonucunda yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Borçlunun başvurusu, bu hali ile İİK'nun 168/5. maddesine dayalı borca itiraz niteliğindedir. Somut olayda, takibe konu senedin, keşideci borçlu şirket adına Baysal Hilmi Saygılı tarafından imzalandığı hususu her iki tarafın da kabulünde olup Ticaret Sicil Müdürlüğü cevabına göre davacı şirketin 17.12.2018 tarihinden 07.10.2019 tarihine kadar T2, 25.09.2019 tarihinden itibaren Duran Belhan tarafından atılacak münferit imza ile temsil edildiği, Baysal Hilmi Saygılı'nın 21/12/2018 tarihi itibariyle yetkisinin sona erdiği, senedin keşide tarihi olan 18/08/2019 tarihinde yetkili olmayan temsilci tarafından imzalandığı anlaşılmakla borca itirazın kabulüne karar verilmesi gerekmektedir. İtirazın borca itiraz olarak kabulüne karar verilmesi gerekirken imzaya itiraz olarak kabul edilmesi gerekçede hatadır. (Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 07/06/2016 tarih 2016/2105 esas 2016/16101 karar) Söz konusu bono şirket yetkilisi tarafından imzalanmadığından borçlu şirketi bağlamaz....
Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; 21/11/2018 havale tarihli bilirkişi raporunda imzalarda benzerlik olduğu belirtilmiş ise de, müvekkilin imzası ile senetteki imza arasında bariz farklılıklar olduğunu, raporda kesin bir kanaat bildirilmediğinden hükme esas alınamayacağını, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, senetteki imzanın borçluya ait olduğunun ispatının davacıya ait olduğunu, davada borca da itiraz ettiklerini ancak mahkemece bu husunun değerlendirilmediğini belirterek, ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte imzaya ve borca itiraz ilişkindir....
yazılan müzekkere cevabı gereğince takip konusu senetlerde imzası bulunan Hüseyin Buğan'ın senetlerin tanzim tarihi itibariyle şirketlerin yönetim kurulu başkanı olduğu ve münferiden temsil ve ilzama yetkili olduğu anlaşıldığından davacıların borca itirazlarının reddine, yargılama aşamasında takip durdurulduğundan asıl alacağın %20'si olan 280.000,00 TL icra inkar tazminatının davacılardan alınarak davalıya verilmesinin yerinde olduğu, ancak dava dilekçesinde takibe konu senetlerdeki imzanın Hüseyin Buğan'a ait olduğu belirtilerek bu şahsın borçlu şirketler adına kambiyo evrakı düzenleme hak ve yetkisi bulunmadığının ileri sürülmesinin imzaya itiraz değil borca itiraz kapsamında olduğu anlaşılmış olup, mahkemece bu hususun imzaya itiraz olarak incelenmesi ve bilirkişi Dr....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/10/2021 NUMARASI : 2020/53 ESAS - 2021/665 KARAR DAVA KONUSU : İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz)|Takibin Taliki Veya İptali|İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili aleyhine kambiyo senedine özgü takip başlatıldığını, takibe konu çeklerdeki imzanın müvekkil şirket yetkililerine ait olmadığını, ayrıca borca da itiraz ettiklerini söyleyerek imzaya ve borca itirazlarının kabulüne, takibin iptaline, davalı aleyhine tazminata hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından borçlular aleyhine bir adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takip başlatıldığı, borçlular ... ve ...'ın 29.08.2013 tarihinde İcra Mahkemesi'ne başvurarak imzaya ve borca itiraz ettikleri, Mahkemece, borçlu ...'ın imza itirazının kabulüne, borçlu ...'ın itirazı yönünden ise davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda; borçlu ...'...
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1632 KARAR NO : 2022/1628 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ŞEFAATLİ İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/02/2022 NUMARASI : 2021/9 ESAS 2022/3 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davacı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline 19/09/2019 tarihinde tebellüğ edilen Şefaatli İcra Müdürlüğü'nün 2019/131 Esas icra takibi ödeme emrine dayanak bonodaki imzaya ve borca yasal süresi içinde itirazlarını sunduklarını, açılan takibin durdurulmasını, kambiyo senetlerine mahsus icra takibine konu bonodaki imzaya itirazının ve borca itirazının kabulünü, bono üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığını bilerek iş bu takibi başlatan kötü niyetli...
Kambiyo senetlerine mahsus iflas yoluyla takipte itiraz ve şikayeti düzenleyen İİK.nun 172. maddesine göre, ödeme emrine itiraz veya şikayet etmek isteyen borçlu, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içinde her türlü itiraz veya şikayetini sebepleri ile birlikte icra dairesine bildirmeye mecburdur. Somut olayda, takip alacaklısının, 18.03.2016 tarihinde, İİK.nun 43/2. maddesi uyarınca takibin şeklini “haciz yoluyla takip” olarak değiştirmek istediği ve talebin icra müdürlüğünce 18.03.2016 tarihinde kabul edildiği, bu durumda takip yolunun “iflas yoluyla takip”ten “haciz yoluyla takibe” çevrilmesi nedeniyle, takibe yönelik işlemlerin, baştan itibaren “kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe” uygun olarak yeniden yapılması gerektiğinden şikayetin konusunun kalmadığı anlaşılmış ise de, 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı İ.B.K.'...
Hukuk Dairesinin 2019/2076 Esas, 2019/1882 Karar sayılı ilamınca verilen karara ilişkin sınırların aşıldığı ortaya çıktığını, İlk derece mahkemesince, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinin karar ilamına binaen yalnızca "kambiyo senedinde ki ihtilaf konusu imzaya ilişkin olarak mahkeme nezdinde talep edilen bilirkişi raporu ve Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma dosyasında ki raporlar arasında çelişkinin giderilmesi" gerektiği halde yerel mahkemece hem ihtilaf konusu imzaya ilişkin çelişki giderilmiş hemde İstinaf mahkemesince bozma kararı dışında kalan kesinleşen kısım hakkında karar verildiğini, verilen bu karar hukuka ve yasal düzenlemelere aykırılık teşkil ettiğinden sebep istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini, davacı şirket icra takibine konu kambiyo senedine ilişkin borca, imzaya ve icra takibine itiraz ederek işbu davanın ikame edilmesine sebep olduğunu, ancak davacı şirket tarafından yapılan itiraz haksız yere yapılmış olup Müvekkilinin zarara uğratıldığını...