DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/175 takip sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, ancak muteriz borçluya ödeme emri tebliğ edilmediğini, tebliğe çıkarılmadığını ve muteriz borçlu ile ilgili hiçbir işlem yapılmadığını, kendisine ödeme emri tebliğ edilmeyen, tebliğ için postaya verilmeyen veya hakkında zabıta tetkikatı vs. hiçbir işlem yapılamayan borçlunun itiraz hakkının olmadığını beyanla, istinaf başvurularının kabulü ile mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe: Alacaklı,lehtar borçlu hakkında 1 adet çeke dayalı 04/01/2018 tarihinde kambiyo takibi başlatmış, borçluya ödeme emri tebliğe çıkartılmadan borçlu asil 19/04/2018 tarihinde borca ve çekteki imzaya itiraz etmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davanın mesnetsiz ve dayanaksız olduğunu, imzaya itiraz ve borca itirazın yazılı bir belge ile sunulması gerektiğini, hukuka aykırı bir şekilde ses kaydının delil olamayacağını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi tarafından; davanın reddine karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvurusunda özetle; dava dilekçesinde belirtmiş olduğu hususları tekrar etmiş, mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibinde yetkiye ve borca itiraz niteliğindedir....
İcra Müdürlüğünün 2021/7478 esas sayılı takibine dayanak senet üzerinde bulunan imzaya açıkça itiraz ettiklerini, alacaklının müvekkilini yıllarca telefondan ölümle tehdit ettiğini, tehdit ve hile ile müvekkiline zorla imzalatılan senetlerin hiçbir borca dayanmadığını, müvekkilinin, bankada çalışan bir memur olduğunu ilgili kişilerle yapmış olduğu hiçbir ticari iş yahut başkaca bir ilişkisi bulunmadığını iddia ederek borca ve imzaya itirazlarının kabulüne, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Sakarya 3. İcra Müdürlüğünün 2021/7478 esas sayılı dosyası. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARININ ÖZETİ; Mahkemesince; davacının borca ve imzaya itirazlarının reddine, yasal şartlar oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiştir....
İcra Müdürlüğü'nün 2018/11369 esas sayılı icra takibine, taraflarınca borca, imzaya, faize ve takip dayanağı senet üzerindeki yazıya itiraz edildiğini, dosya kapsamında yalnızca imza incelemesi yapıldığını, borca ve yazıya ilişkin itirazlarının bilirkişi tarafından değerlendirilmediğini, işbu bilirkişi raporuna süresi içerisinde taraflarınca itiraz edilmiş ancak Yerel Mahkeme tarafından usul ve yasaya aykırı düzenlenen bilirkişi raporuna ilişkin itirazlarının hiçbir şekilde değerlendirilmeksizin itirazlarının reddine karar verildiğini, borca, faize, yazıya itiraz, imzaya itirazdan farklı nedenlere ve sonuçlara dayandığını, bu nedenle, tüm itirazlarının değerlendirilmemesi ve buna ilişkin gerekçeli kararda herhangi bir gerekçe gösterilmemesi eksik incelemeye neden olarak müvekkilinin hak kaybına neden olacağını, bu nedenle Yerel Mahkemenin kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, borcu kabul anlamına gelmemekle birlikte; davalının icra takibi başlatırken dosyaya sunmuş olduğu ödememe...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre; alacaklı tarafından davacı aleyhine çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun, yasal süresi içinde imzaya itiraz ederek icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, imza itirazının kabulüne karar verildiği görülmektedir. Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz İİK.nun 170. maddesinde düzenlenmiş olup, bu maddenin üçüncü fıkrasında, icra mahkemesince imza incelemesinin aynı kanunun 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılması gerektiğine işaret edilmiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, icra dairesinin yetkisine, imzaya ve borca itiraz ettiği anlaşılmıştır. Öncelikle yetki itirazı yönünden değerlendirmede; İİK.nun 50.maddesi göndermesiyle, bonoya dayalı olarak, borçlunun ikametgahının bulunduğu yerdeki genel yetkili icra dairesinde (HMK. 6.md.), bonoda öngörülen ödeme yerinde ancak, TTK'nun 689/3. maddesine göre ödeme yeri gösterilmeyen bonoda, tanzim yerinin ödeme yeri olduğunun kabulü gerekeceğinden, bononun tanzim yerinde icra takibi yapılabilir. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun yetki sözleşmesini düzenleyen 17.maddesinde ise; "Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler....
Borçlu, senedin cebir ve tehdit yoluyla elde edildiğine ilişkin itirazının incelenmesi, kambiyo senetlerinde borca itiraz İİK'nun 169/a maddesinde özel olarak düzenlendiğinden borçlu; borcun bulunmadığını veya itfa yahut imhal edildiğini resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlamalıdır. İcra mahkemesinde, borca itiraz yöününden, ticari defter kayıtları incelenerek sonuca gidilemez. Somut olayda borca itiraz eden borçlu, itirazını İİK'nun 169/a maddesinde öngörülen bir belgeyle kanıtlayamamıştır. HMK.'nın 355. maddesi hükmüne göre istinaf incelemesinin ancak istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceği, ancak kamu düzenine aykırılık görüldüğü takdirde bu hususun resen gözetilebileceği, HMK.'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece Ceyhan İcra Dairesinin 2018/4442 esas sayılı dosyası ile dava dışı borçlu Savrun Tarım Ticaret Limite Şirketine Tebligat Kanunu 35. maddesine göre çıkarılan tebligatın usulüne uygun yapıldığı, takip konusu alacağın 500.000,00 TL bedelli çek olduğu ve ödeme emrine onaylı örneği yerine çek suretinin eklenmiş olmasının da ödeme emrinin iptalini gerektirmeyeceği, ayrıca genel haciz yolu ile yapılan takiplerde imzaya ve borca ilişkin her türlü itirazların icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından davanın usulsüz tebligat ve ödeme emrinin iptali talebi yönünden reddine, imzaya ve borca ilişkin itirazların takip ilamsız olduğundan icra müdürlüğüne yapılması gerektiği anlaşıldığından bu talepler yönünden karar verilmesine yer olmadığına, karar verilmiştir....
İcra takibine konu kredinin borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini ve hacizlerin kaldırılmasını istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....