İİK'nun 169/a maddesi uyarınca; borca itiraz halinde, borcun olmadığının veya itfa veya imhal edildiğinin, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile ispat külfeti borçluya aittir. Mahkemece üçlü bilirkişi heyetinden aldırılan bilirkişi raporunda ile takibe konu senetteki imzaların borçluya ait olduğu hususu ispat yükü kendisinde olan alacaklı tarafından ispatlandığından, hükme esas alınan raporda da incelemede kullanılan cihazlar, incelemenin şekli ve inceleme yapılan hususların fotoğraflarla desteklenmek suretiyle yapılmış olması nedeniyle yeterli ve hüküm kurmaya elverişli olduğundan imzaya itirazın reddine, davacının borca itirazını da İİK'nın 169/a maddesinde sayılan birisiyle ispatlayamadığından borca itirazın reddine, takip durdurulmadığından davacı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi isabetlidir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/06/2021 NUMARASI : 2020/222 ESAS, 2021/370 KARAR DAVA KONUSU : YETKİYE VE İMZAYA, BORCA İTİRAZ KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin adresinin, Ataşehir/İstanbul olması sebebiyle, İstanbul Anadolu İcra Dairesi yetkili olduğu halde yetkisiz İzmir İcra Dairesinde takip başlatıldığını, ayrıca müvekkilinin herhangi bir borcunun bulunmadığını takip konusu bonoların teminat olarak verildiğini ileri sürerek borca, faize, faiz oranına,imzaya ve diğer ferilerine itiraz ederek takibin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı-alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın külliyen reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, yetki itirazının reddine ilişkin karar usul ve yasaya uygun olmakla birlikte, imzaya itiraz yönünden davanın kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporuna itirazlarının dikkate alınmadığını, imza incelemesinin uluslararası uzmanlarca kabul edilmiş olan inceleme usulüne aykırı olduğu gibi, kaligrafik ve grafolojik tanı unsurlarının yeterince araştırılmadığını, imza veya yazının hangi sebeple farklı veya aynı kişinin eli ürünü olduğunun fotoğraf yada diğer uygun görüntü teknikleriyle desteklenmediğini beyanla; ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İtiraz; yetkiye, imzaya ve borca ilişkindir. Dayanak; Bakırköy 7....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 02/11/2021 NUMARASI : 2021/974 ESAS, 2021/1195 KARAR DAVA KONUSU : İmzaya İtiraz|Yetki İtirazı|İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz) KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının yasal süresi içerisinde istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirket aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığını, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, yetkili icra müdürlüğünün Mardin olduğunu, imzaya, borca, faize ve ferilerine itiraz ettiklerini işbu sebeple yetki itirazının kabulüne, davanın kabulüne, takibin iptaline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesi tarafından; "...alacaklı T4 vekili tarafından borçlular T1 ve T2 aleyhine örnek 10 ödeme emri ile icra takibinde bulunulduğu, davanın takip dosyasında imzaya ve borca itiraza ilişkin olduğu, , takibin dayanağını senet alacaklarının oluşturduğu, takibin kesinleştiği, ödeme emrinin tebliği ile dava tarihinin incelenmesi sonunda davacının davasının süresinde olduğu, davacı vekilinin açmış olduğu imzaya itiraz davasından 09/12/2021 tarihli celse de feragat ettiği, feragatin tek taraflı davayı ona erdiren hukuki işlem olması ve usulüne uygun yapılmış olması nazara alınarak feragat edeniyle imzaya itiraz yönünden davanın reddine karar vermek gerektiği, davacı/borçlu taraf, davalı/alacaklı tarafa borçlu olunmadığını öne sürmüştür....
SAVUNMA : Karşı taraf-alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; Tatvan İcra Müdürlüğü'nün 2020/436 E. sayılı dosyasında borçlu davacı T1 hakkında bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibine başlandığı ve sonrasında borçlu davacı tarafından Tatvan İcra Hukuk Mahkemesinde 2020/24 esas ve 17.06.2020 tarihinde imzaya ve borca itiraz edildiği, davacı tarafın dava dilekçesindeki iddiasında senetteki imzanın kendisine ait olmadığını dile getirmiş olmakla birlikte davacının imzaya itirazı tamamen haksız ve mesnetsiz durumda olduğu, senetteki imzanın bizzat davacı tarafından alacaklının ve tanıkların huzurunda imzalandığı, davacı tarafından 17.06.2020 tarihli yapılan borca ve imzaya itirazın reddine karar verilmesi, itiraz edilen tutar üzerinden %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ettiği görülmüştür....
İcra Dairesi 2021/9806 sayılı dosyasında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı hem daha önce başlatılan kambiyo senetlerine mahsus icra takibinde borca ve imzaya açıkça itiraz etmemesi hem de huzurdaki davaya konu itirazda ayrıca ve açıkça imzaya itiraz etmeyerek imzasını ikrar ettiği gözetildiğinde yerel mahkeme kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir. Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu hakkında başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız icra takibinde borçlu tarafça süresinde itiraz edilmesi üzerine alacaklı vekilinin itirazın kaldırılmasını talep ettiği, mahkemece davanın reddine karar verildiği, davacı alacaklı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....
İcra takibine konu protokolün borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 Esas 2014/929 Karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
İcra takibine konu kredi sözleşmesinin borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....
İcra takibine konu kredi sözleşmesinin borçlusu, takip borçlularının murisi olup, takip muteriz borçlular hakkında mirasçı sıfatı ile yapılmaktadır. Borçlular ise mirası reddettiklerinden murisin borcundan sorumlu olmadıklarını ileri sürerek takibin iptalini istemişlerdir. Bir diğer ifade ile borçlu olmadıklarını ileri sürmektedirler. Hukuk Genel Kurulu’nun, 19.11.2014 tarih ve 2013/12-2240 esas 2014/929 karar sayılı kararında, borçluların mirası reddettikleri nedeniyle borçlu olmadıklarına yönelik iddialarının borca itiraz olup, ödeme emri tebliği üzerine yasal sürede yapılması gerektiği kabul edilmiştir. Dairemizce, anılan karar doğrultusunda içtihat değişikliğine gidilerek, Hukuk Genel Kurulu’nca kabul edilen ilke benimsenmiştir. “İmzaya itiraz dışındaki diğer bütün itirazlara borca itiraz denir. Mesela ödeme, …sıfat itirazı gibi…....