DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte takip borçlusu tarafından açılan kambiyo şikayeti yetkiye, borca ve imzaya itiraz davasına ilişkindir. İstinaf sebepleri ile sınırlı olmak ve kamu düzeni yönünden yapılan incelemede, Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; davanın davalı asil tarafından açıldığı, dava dilekçesinde bildirdiği adrese duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin tebliğ edilmiş olmasına rağmen 18/11/2020 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği, bu sebeple bu celse de dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, daha sonra davanın davacı tarafından yenilendiği, ancak yine kendisine usulüne uygun duruşma gün ve saati tebliğ edilmesine rağmen 02/06/2021 tarihli celseye katılmadığı, mazerette bildirmediği bu şekilde davacının imzaya ve borca itiraz davası yönünden HMK'nun 320/4. Maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
İcra Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki usulsüz tebligat şikayeti ile imzaya ve borca itirazdan dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince usulsüz tebligat şikayetinin reddi ile imzaya ve borca itirazın reddine karar verilmiştir. Kararın davacı borçlu vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı borçlu vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi ... tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/337 Esas sayılı dosyasıyla ödeme emrinin tebliğine yönelik şikayette bulunduğu, aynı Mahkemede istinafa konu 2020/339 Esas sayılı dosyasıyla imzaya ve borca itiraz ettiği, Mahkemece her iki dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda şikayet ile imzaya ve borca itirazın yasal süresinde yapılmadığı gerekçeleriyle reddine karar verildiği, karar tarihi itibarıyla ve halen davacı borçlunun usulsüz tebliğe yönelik şikayetinin reddine dair kararın kesinleşmemiş olduğu anlaşılmaktadır. Davacının imzaya ve borca itirazının süresinde yapılıp yapılmadığının tespiti, ödeme emrinin usulsüz tebliği şikayetinin kesin olarak sonuçlanmasına bağlıdır....
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte borca ve imzaya itiraz ettiği, mahkemece verilen kararın alacaklı tarafından temyizi üzerine, dairemizin ...... sayılı ilamı ile gerekçeli karar ile kısa karar arasında çelişki olduğu gerekçesi ile bozulduğu, mahkemece bozmaya uyularak verilen kararda tebligat usulsüzlüğü ile ilgili şikayet hakkında karar gerekçesinde hiç bir değerlendirme yapılmadığı gibi hüküm fıkrasında da buna ilişkin bir karar verilmediği, bozma öncesi, ara kararla tebligatın usulsüz olduğuna karar verildiği görülmektedir. 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesi, kamu düzeni amacıyla konulmuş emredici...
Şti.nin usulsüz tebligat şikayeti ile birlikte imzaya ve borca itirazda bulunarak icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece dosyaların birleştirilmesinin ardından verilen ilk kararın Dairemizce bozulması üzerine yapılan yargılama neticesinde, bu defa asıl ve birleşen davalar yönünden İİK’nın 170/a-son maddesi uyarınca, borçlunun imzaya itirazları hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek, çek tazminatı yönünden borca itirazın kabul edildiği anlaşılmaktadır. İİK'nın 170/a. maddesi, alacaklının takip hakkı ve senedin kambiyo vasfının, süresinde ileri sürülen itiraz veya şikayet sırasında mahkemece re’sen dikkate alınacağına ilişkin olup, maddenin son fıkrasında; "her ne suretle olursa olsun, imza itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise, bu madde hükmü uygulanmaz" düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda, hükme esas alınan ... 1....
Davalı/alacaklı vekilinin istinaf kanun yoluna başvurması üzerine Dairemizin 31/05/2018 tarih, 2018/423 esas ve 2018/1222 karar sayılı kararı ile; alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine özgü icra takibinde, ödeme emrinin davacı/borçluya 20/04/2017 tarihinde tebliğ edildiği, davacının 12/06/2017 tarihinde eldeki davayı açtığı, bu davada, yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının yanı sıra ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği ve takipten 07/06/2017 tarihinde haberdar olduğunu iddia ettiği, ilk derece mahkemesince davacı borçlunun ödeme emrinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayeti değerlendirilmeden ve dolayısıyla yetkiye, imzaya ve borca itirazlarının süresinde olup olmadığı değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulduğu belirtilerek davalının istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1- a-6. maddesi uyarınca kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir....
ın usulünce duruşmaya daveti ile adı geçenden borçlunun usulsüz tebligat şikayeti ve imzaya itirazı hakkında beyan ve belgeleri sorulup bu konuda savunma imkanı tanınarak oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken belirtilen bu hususlar gözden kaçırılarak yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Temlik eden ...'ın ve temlik alacaklısı ...'ın temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda (1) no'lu bentte yazılı nedenlerle ... lehine, (2) no'lu bentte yazılı nedenlerle ... lehine İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre temlik eden ...'ın ve temlik alacaklısı ...'ın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Takip dosyasından düzenlenen örnek 7 ödeme emrinin alacaklı yanın şikayeti üzerine iptal edildiği de iddia ve ispat edilmediğinden davacı yanın imzaya itirazları hususunda artık dikkate alınması gereken örnek 7 ödeme emridir. İlamsız takip yolunda da borca, yetkiye ve imzaya dair itirazların İİK 62. Maddesi gereğince icra müdürlüğüne yapılması gerektiği açıktır. Davacı borçluya gönderilen ödeme emri tebliğ zarfı üzerinde örnek 10 ödeme emri ekli olduğunun yazılması takip dosyasından düzenlenen örnek 10 ödeme emri bulunmaması karşısında sonuca etkili değildir. Bu durumda davacı borçluya gönderilen ödeme emrinin örnek 7 ödeme emri olması karşısında mahkemece imzaya itirazların incelenmesi isabetli olmamıştır. Diğer taraftan davacı borçlu açtığı davada ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğünü iddia etmiştir....
Ayrıca davacı borçluya ödeme emri 15.09.2019 tarihinde tebliğ edildiğinden borçlunun imzaya itirazının yasal beş günlük süre geçtikten sonra mahkememize yapılmış olduğu anlaşıldığından açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddine" karar verildiği görülmüştür....
Her ne kadar adi ortaklığın tasfiye edilmesi halinde borçluya isabet edecek tasfiye payının haczi mümkün ise de; borçlu imzaya itiraz davasında verilen tedbir kararı gereği haciz uygulanamayacağını ileri sürmüştür. O halde mahkemece borçlunun, imzaya itiraz nedeniyle ... 2. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2012/79 E. sayılı dosyasında tedbiren takibin durdurulmasına karar verildiğinden haciz uygulanamayacağı şikayeti hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....