Davacı dava dilekçesinde, borca itirazın yanında usulsüz tebliğ şikayetinde de bulunduğunu beyan etmiş olmasına rağmen, Mahkemece HMK'nın 297.maddesine aykırı olarak davacının usulsüz tebliğ şikayeti konusunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Mahkemece, borçlunun usulsüz tebliğ şikayeti de incelenmek suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerektiğinden HMK'nın 353/1- a-6. bendi gereğince davacının istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/10/2021 NUMARASI : 2021/428 ESAS - 2021/603 KARAR DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Takibin İptali, Borca İtiraz, Yetkiye İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü; Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekili tarafından Manisa 4....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE :Dava, İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz, İİK'nın 169. maddesi uyarınca borca itiraz ve İİK'nın 58, 61. maddeleri uyarınca ödeme emri ekinde takip dayanağı belgelerin gönderilmediği iddiasıyla ödeme emri tebliğ işleminin iptali şikayetidir. İlk derece mahkemesince davacı borçlunun imzaya itirazının kabulüne karar verildiğinden, borca itiraz ve şikayeti incelenmemiştir. Bu husus davalı tarafından istinaf konu edilmiş ise de, davacı borçlunun imzaya itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiğinden, artık borca itirazının ve ödeme emrinin tebliğ işleminin iptali şikayetinin incelenmemesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamaktadır. İzmir 8. İcra Müdürlüğünün 2020/4864 E. sayılı dosyasından, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu ve dava dışı borçlular hakkında başlatılan kambiyo takibi olduğu, takibin dayanağını, 25/09/2019 tanzim, 10/12/2019 ve 10/01/2020 vade tarihli, düzenleme yeri İstanbul, keşidecisi İst....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; tebligatın usulsüzlüğüne dair şikayetin süresinde olmadığını, ödeme emri tebligatının usule, yasaya uygun olduğunu, usulsüz olmadığını bu nedenle şikayetin reddine karar verilmesi gerektiğini, borçulunun imzaya itiraz davasının süresinde olmadığını, borçlu şirketin müvekkili şirketten inşaat iskele malzemesi kiraladığını, buna dair taraflar arasında imzalanmış sözleşme bulunduğunu, davacının bakiye borcunu ödememesi nedeniyle dava konusu çekin keşide edilip müvekkiline verildiğini, çekin karşılıksız çıkması sebebeyile icra takibinin başlatıldığını belirterek, davacının şikayetinin reddine, tebligat usulsüzlüğüne dair şikayetin redine, imzaya itirazın süre ve esas yönünden reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/727 KARAR NO : 2021/2847 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 23/12/2020 NUMARASI : 2019/773 ESAS, 2020/596 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ-İMZAYA İTİRAZ KARAR : İzmir 10....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf konusu, kambiyo senetlerine özgü takipte borçlu tarafından açılan ödeme emri tebligatı usulsüzlüğü şikayeti ile yetkiye, imzaya ve borca itiraz davasına ilişkindir....
İcra Müdürlüğü’nün 2019/6859 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı T3 tarafından davacı borçlu T1 aleyhine 06/06/2016 düzenleme tarihli 15/06/2017 vade tarihli 400.000 TL bedelli bonoya dayanılarak 09/05/2019 tarihinde 469.150,68 TL alacağın tahsili talebi ile kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla 09/05/2019 tarihinde takip başlatıldığı, 10 örnek ödeme emrinin borçluya 10/05/2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından İİK 170/a maddesi uyarınca takibe şikayet, imzaya ve borca itiraz edildiği, davanın yasal 5 günlük süre içerisinde açıldığı görülmüştür. Dava, kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takipte borçlunun kambiyo hukuku bakımından şikayeti, imzaya ve borca itiraza ilişkindir....
Davalı ise davacının zaman zaman borç para aldığını, bu senedi bu sebeple verdiğini, davacının ayrı şekilde imzaya itirazda bulunduğunu ve--------dosyasında da imzanın davacıya ait olduğunun ortaya çıktığını ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir. Dava, icra takibinden sonra açılan ---- menfi tespit davasıdır. Davaya konu ---- alacak talep edildiği, ödeme emrinin borçlu ----- tebliğ edildiği,görülmüştür. Dava şartlarının tamam olduğu, davanın takip tutarı üzerinden usulünce harçlandırıldığı anlaşılarak esasa geçilmiştir. Borçlunun imzaya itirazda bulunduğu, --- görülen imzaya itiraz davasında bilirkişi incelemesi yaptırıldığı,---tarihli raporda imzanın borçluya ait olduğunun tespit edildiği, anılan mahkemenin ---- kararıyla davanın reddine karar verildiği görülmüştür. Bu kararın ---- incelemesinden geçerek istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği, kararın ---- tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır....
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 16. maddesi uyarınca ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğü nedeniyle tebliğ tarihinin düzeltilmesi, İİK'nın 169/a. maddesi uyarınca yetki itirazı, borca itiraz ve İİK'nın 170. maddesi uyarınca imzaya itiraz istemine ilişkindir. Borçlunun ödeme emrinin tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin başvurusu, İİK'nın 16. maddesi uyarınca şikayet niteliğindedir. Şikayet başvurusu, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalıdır. Somut olayda, davacı borçlu şikayet konusu işlemi 10/09/2021 tarihinde öğrendiğini bildirmiş olup, usulsüz tebliğ şikayeti ve mahkemece düzeltilmesine karar verilen ödeme emri tebliğ tarihine göre, yetki itirazı yasal süresindedir. HMK'nın 355. maddesinde "inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir" düzenlemesine yer verilmiştir....
İlk derece mahkemesi kararında özetle; davacı vekile takibe dayanak senette vade tarihi ve düzenleme yeri olmadığını bu nedenle senedin kambiyo vasfı taşımadığını iddia etmişse de takibe dayanak senette yapılan inceleme de senedin kambiyo vasfını olduğu anlaşılmakla takibin iptali şikayeti yönünden davanın reddine karar verilmiş, imza incelemesi yönünden yapılan incelemede Ankara Jandarma Kriminal Laboratuarının yukarıda tarih ve sayısı bildirilen raporu ile takip konusu senetteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı hususunda bir kanaat bildirmek mümkün olmadığı rapor edildiği, Adli Tıp Kurumundan alınan raporda ise imzanın kuvvetle muhtemel davacı eli ürünü olduğu belirtilmiş olup davalı vekili tarafından gelen rapora itiraz edilmediği anlaşılmakla ispat yükü üzerinde olan alacaklının senetteki imzanın borçluya ait olduğunu ispat edemediği tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, yukarıda belirtilen emsal içtihat doğrultusunda davacının davasının imzaya itiraz yönünden kabulü ile...